Salıncak ileri geri sallanırken mideniz bulanıyordu ama buna rağmen sallanmaktan vazgeçmiyordunuz. (…) Salıncağın yükselip belirli bir noktada durup durmayacağını, havada bir daire çizip sizi yere düşürüp düşürmeyeceğini, yara bere içinde kalıp kalmayacağınızı düşünüyordunuz. Çocukken insan bunun olabileceğini bildiği halde korkmuyordu. Büyüdüğünüzde bunun mümkün olmadığını bildiğiniz halde, içinizi bir korku kaplıyordu. Salıncak havaya yükseldiğinde yere atlamıyordunuz çünkü artık uçabileceğinizi hayal etmiyordunuz. Tek derdiniz, yere nasıl düşeceğinizdi.
İnsan büyüdüğünde böyle oluyor demekki.
Büyüdüğünde ve yalnız olduğunda..