Ünlü kapitalis eğitimci, gerçeği şöyle dile getiriyor:
Geri ülkelerde ekonomik , sosyal ve politik ortamı istenilen yöne değiştirmek için , bizden yana 200 bilim adamı( !) hizmete sokmamız yeterlidir!
Netice itibariyle yaşamakta olduğumuz sentetik çağda, zehre bilimsel bir kılıf giydirilerek gıda olarak pazarlanabileceğini hiçbir zaman unutmamak gerek.
Her bireyin ortalama sekiz-on hastalığı var. Peki, neden bu haldeyiz?
Bu sorunun cevabı, Hipokrat'ın "Gıdalarınız ilacınız, ilacınız da gıda olsun" cümlesinde yatıyor. Hipokrat son derece haklıydı ama öngöremediği küçük bir ayrıntı vardı: 1950'lerde yaşanan dönüşüm yani kimyasallaşma süreci! Yiyeceklerin iyileştirici özelliklerinin kasıtlı olarak yok edileceğinden ve sadece vücut yakıtı'na indirgeneceğinden nasıl haberi olabilirdi ki?
Yiyecekler üzeride oynanan oyunlar, insani hasletlerimizin korunup korunmayacağıyla da yakından ilişkilidir. Bozuk yiyeceklerle beslenen insanlar vücudunun birliğini nasıl muhafaza edecek?
CANLIYI HER AÇIDAN ŞEKİLLENDİREN ŞEY VE BİR MİDE KENDİSİNE SUNULAN ŞEYLERİN GIDA ,DİL İSE TATTIĞI ŞEYİN ZEHİR OLUP OLMADIĞINI ANLAYAMAZ HALE GELMİŞSE , ACABA BOZULAN ŞEY SADECE GIDA MI YOKSA BİZLER Mİ?
"Bir gaz yağı yani petrol, isim ve şekil değiştirmiş bir formda hem enerji, hem bomba, hem tatlandırıcı, hem gübre, hem de asit olarak karşımıza çıkar. Sonra da 'güvenli' bir 'gıda' olarak pazarlanır."