Onu tanıdım tanıyalı uykularım korkunçlaştı. Delikanlıyla güreşirken, nasıl ki tükürüğünü yutmuş, terini tatmışsam, nasıl ki nabzı içimde atmışsa, sahip olduğu bütün illetleri kapmıştım.
...
Ölemiyorum kahrımdan.
Buradaki yalnızlık öyle çepersizdir ki, insan bir başına yapamaz. Herkes kendi kalıbına göre bir ruhsallık biçmeye mecburdur. An gelir, bir ahtapottan doğduğunuzu bile düşünmeye başlarsınız. Sessizlikle baş edebilmenin tek yolu bir mazereti güçlü bir nedenselliğe evirebilmekten geçer. Hayal gücümüzün asla evcilleşmeyecek tırnaklı bir hayvana dönüşmesini başka türlü açıklayamayız. Kendi hayvanımızla burun buruna kaldığımızda yaşadığımız çaresizliği de.