Yerini Seven Fidan
Refik Halid KaraySözler ve Alıntılar
Hem aşk, nezaket, terbiye, mantık sınırları içine girmez; hiç kayda, şarta tâbi tutulmaz; nasihata karşı sarhoşluk ve kumarbazlık derecesinde dik kafalıdır, öğüt dinlemez.
Sayfa 131 - 1977 basımıKitabı okudu
“Fazla güzel! Şu manzaranın önünde diz çökmek istiyorum, diz çökmek, azametine secde etmek, kudretine tapmak!”
Sayfa 41Kitabı okudu
"Başıma hayır gele!"
Sayfa 33Kitabı okudu
Ses vardır , küpte soğumuş su ile yapılmış , ağaç çileği şerbeti rengindedir ; ayrıca serin , buğulu , hararet söndürücü lezzette ! Acıbadem kurabiyesinin pişkin renginde ve sakızlı kokusunda sesler işitmişimdir . Bazı sesler menekşe rengindedir ; bunlar vakarlı kadın sesleridir , kimi ses ise acı sarı , fulyayı düşündürür , burnunuza geldi mi bir kenar mahalle tahtaboşa çamaşır astığını görürsünüz ; tombul ve sabun kokulu bir ses !-Peki , iyi etki uyandırmayan kadın sesi yok mu dur ? Yerinde bir sual ! Öylesi de çoktur ve öyleleri de tıpkı yüzler gibi makyajla , daha doğrusu terbiyeye muhtaçtır ; hatta diyebilirim ki ses bozukluğu kadının felaketidir , kadın vardır ki güzeldir , zariftir , fikir ve espri sahibidir ; fakat sesinin sevimsizliği , cırlaklığı veya pes payeliği yüzünden o meziyetlerin hepsini kaybeder .
Sayfa 234 - inkılap ve akaKitabı okudu
Kendisini cüce oluvermiş sanıyor , mini mini bir sey aksi gibi burası da bomboş . Bir tek insan yok ... Erbil ancak birkaç adım ilerlemiş , durmuştur . Otursun mu aklından geçirdi ama , nereye oturacağına karar veremedi . Hem oturamazdı da ... Zira oturacağı her koltuğun ayak dayanacak yerine kocaman kabarmış ipek yastıklar koymuşlardı . Bunlara nasıl basabilirdi Yoksa koltuklara sırt dayanacak , minderlere mi oturulacaktı ? Belki sosyetede de öyle , Çin ve Japon usulü bir adet vardı , acaiplik olsun diye öyle yapıyorlardı . Erbil hafifçe terliyor , yüzü galiba geçirdiği grip nöbetindekinden daha kırmızı yahut mor , ne dönmeye ne oturmaya cesaret ediyor : Ah , diyor , biri gelse . Nihayet biri geldi , hizmetçinin açıp çekildiği kapıdan siyah elbiseli bir kadin girdi,yürüdü,şömine önündeki koltuklardan birine oturdu,ayaklarını o ipek yastıklara dayıyor,çiğniyor
Sayfa 156 - inkılap ve akaKitabı okudu