Bütün Eserleri 5

Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu

Sevgi Soysal
9/10
118 Kişi
348
Okunma
94
Beğeni
7,2bin
Görüntülenme

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
229 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu Sevgi Soysal'ın 12 Mart'tan sonra iki kez ağırlandığı askeri hapishanede yaşadıklarını yazdığı Anı -Günlük türünde çok güzel bir kitap. Koğuşta kimler yok ki TİP başkanı Behice Boran, Oya Baydar, Deniz Gezmiş'e yataklıktan tutuklanmış Sevim Onursal, 12 Mart'ın faşizan uygulamaları nedeniyle yaşları 17 ile 22
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
Yıldırım Bölge Kadınlar KoğuşuSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 2012348 okunma
Reklam
229 syf.
·
Puan vermedi
Sevgi Soysal’a 12 Mart döneminde iki kez “Buyurun” denir, ilkinde kimliksiz olduğu, ikincisinde de orduya hakaret etmek gerekçeleriyle. Buyurmamak mümkün değil, Ankara’da Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu’na konur. Burada kaldığı süre içinde yaşadıklarını bu kitapta toplar. 12 Mart dönemindeki sıkıyönetimin baskısı en çok Ankara’da hissedilir.
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
Yıldırım Bölge Kadınlar KoğuşuSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 2012348 okunma
229 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
12 Mart sürecinde kendini koğuşta bulur Sevgi Soysal. Bir değil, iki kez. Tanıdık yüzler de vardır etrafında. Ona yabancı kişileri de tanır zamanla, malum koğuş küçük, acıların büyüklüğü yanında. Aklın almayacağı şeyleri taşır içinde o koğuşlar. Dolar taşar yataklar, biri gider bir diğeri gelir. Erik için çocuk gibi heyecanlanan kadınlardır bunlar. Kitap sırası bekleyen, 13 yaşındaki mahkum çocuğa göz kulak olan kadınlar. Kalbi, elleri, uzun saçları olan kadınlar. Kalpleri soğur, elleri kırılır, saçları kesilir. Bunların hepsi olurken yapmayacakları tek şey ise şu olur: Unutmak. . Eğer bir kitabı karın ağrısıyla, dişlerinizi sıkarak okuyorsanız o kitabı kolay kolay unutamazsınız. Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu benim için bu kitaplardan oldu. Evet Sevgi Soysal’ın duruluğundan yakıcı cümlelerine Tante Rosa ve Yenişehir’de Bir Öğle Vakti’nden aşinaydım. Ama bu kitapta başka bir kanadımdan vuruldum. 1960-71 ve 80 süreçlerini incelerken; ‘erkeklerden erkeklerin hikayelerini’ öyle çok dinledik ki. Öyle çok okuduk ki evde bekleyen eşleri, bacıları, anaları.. Evde beklemeyip, meydanda olanlarını; eksilenlerini, parçalananlarını ise görmedik. Ancak çok derine indiğimizde görebildik belki. Kendilerini koğuştan çıkardık ama pek çok hikaye hala koğuşların karanlığında, havada asılı.. . Okumanızı çok istediğim bir kitap bu. Belki de bildiklerinizi anlatıyor, sizin de kaybettiklerinizi. Ama bir de Sevgi Soysal’dan dinleyin. Onca acıya rağmen içinde hala sevgi barındırabilen Sevgi Soysal’ı.
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
Yıldırım Bölge Kadınlar KoğuşuSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 2012348 okunma
229 syf.
·
Puan vermedi
Sevgi Soysal'ın okuduğum ilk kitabıdır. Yazarın adını bir arkadaşımın okuyup, bana bahsetmesi ile duymuştum. Geçtiğimiz günlerde de sahaf da iki kitabını görünce hiç düşünmeden aldım. 12 Mart 1971 darbesinde mahkum oluyor ve hapishane de yaşadıklarını anlatıyor. O dönemde idam edilen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının mahkumlar üzerinde yarattığı etkiyi de yazmıştı ve beni okurken bu bahsettiğim bölüm çok etkilemişti. Okumaktan keyif aldığım Oya Baydar'ın o dönem yaşadıklarına kitabın sayfalarında rastlamak da kitabı benim gözümde daha değerli kıldı. Yakın tarihe ait merakınız varsa keyifle okuyacağınız bir kitap. Keyifle okuyun.
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
Yıldırım Bölge Kadınlar KoğuşuSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 2012348 okunma
Reklam
229 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Sevgi Soysal, çok yetkin bir yazar. 12 Mart 1971 darbesi ile başlayan utanç döneminde bir çok aydın gibi o da işten atılma, göz altı, tutukluluk, hapis, sürgün derken hayatının bir bölümünü “Aydın, kültürlü,yetkin” olmanın bedelini ödeyerek geçirdi. Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu, Gözaltı ve tutukluluk döneminde kendisinin ve diğerlerinin yaşadıklarını anlatıyor. O kadar güzel anlatıyor öyle doğru teşhisleri var ki 2000’li yıllarda Yetmez ama Evet’çi olacak Oya Baydar’ın neden öyle olduğunu bir anda görüveriyorsunuz. Kendi davası neden TÖS davasına bağlanmış diye bayağı bozulmuş kendisi… Yani kendisine biçilen değere bozulmuş, neden kendisine özel dava açılmamış diye bozulmuş…(yaşı tutmayanlar için açıklayayım: TÖS, Türkiye Öğretmenler Sendika’sının baş harflerinden oluşur.) Yani hem öğretmen hem de sendika’lı öğretmen!!! 12 Mart’ın balyozu o öğretmenlere inmesin mi şimdi!!! Neyse… Okurken kendinizi Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşunda, Oya Baydar ile örgü örerken, bir ranza’da jimnastik yapmaya çalışırken veya Polis Suna’nın ağzındaki kırmızı ruj bulaşmış sakıza konsantre olup, onun aşağılamalarını duymamaya çalışırken görebilirsiniz. Ben Yenişehir’de Bir Öğle Vakti’ni okurken de kendimi oralarda görmüştüm. Öyle güzel yazıyor ki okumamak elde değil. Kanser olması belki de o yaşadıkları nedeniyledir… Sadece 40 yaşında ölmemiş olsa kimbilir daha ne güzel kitaplar okurduk. İyi okumalar.
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
Yıldırım Bölge Kadınlar KoğuşuSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 2012348 okunma
229 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
12 Mart muhtırasına "içeriden" bir bakış
İklim hüzün iklimiydi, ama anahtar sözcük umuttu... Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu kitabı gazetelerde yazdigi cezaevi anilarindan olusuyor Sevgi Soysal'ın. 12Mart'tan sonra yaşanan toplumsal ve psikolojik travmaları cezaevi penceresinden anlatmış Sevgi Soysal. Sıkıyönetim idarecilerinin, askerlerin, polisin, halkın ve en dayanılmazını yaşayan siyasi tutukluların içinde bulundukları hâlet-i rûhiyeyi... Çok iyi psikolojik tahliler yapmış ilgililere... Daha önce Kristin Hannah'nın Bülbül kitabinda Fransız halkına ve Yahudilere Hitler ve ordusu tarafından yapılanları okuduğumda hissettiklerimi paylaşmıştım bir arkadaşla. İlk söylediği şu oldu: "Ama Yahudiler de zulmediyorlar" Evet İsrail Terör Örgütü ciddi anlamda bir "zulüm" uyguluyor su anda, özellikle de Müslüman toplumlara. Ama bu hiçbir zulmü meşru kılmaz. Zulüm zulümdür, kime yapılırsa yapılsın. Acaba bu millet acıyı bile kutuplaştırmamayı ne zaman öğrenecek? Acının rengi, dili, dini, ırkı, ideolojisi yoktur. Benden olana yapılınca "zulüm"; benden olmayana yapılınca "meşru" olamaz. Zihniyetlerimizde önce bunu halledebilsek keşke... Kitabın son bölümünde Edip Cansever'in Aşklar İçinde şiirinden bir kısmı alıntılamış Sevgi Soysal, eşi Mümtaz Soysal'a Yıldırım Bölge'den sivile nakledilmeden önceki son mektubunda... Ve yine aynı şairin iki mısrasıyla bitiriyor kitabını: 《Ben her şeyin bir bir yok olmasına o kadar çok alıştım ki. Ve her şeyin yeniden bir bir var olmasına o kadar alışacağım ki.》
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
Yıldırım Bölge Kadınlar KoğuşuSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 2012348 okunma
229 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Sevgi Soysal‘ın 12 mart döneminde bir asker selamı çabukluğuyla tutuklanışı anlattığı anı kitabı. insanda Erdal Öz‘ün defterimde kuş sesleri‘ne benzer bir tat -yahut anlatılanlardan ötürü tatsızlık- bırakıyor. Not: Mümtaz Soysal'ı Sevgi Soysal'a kır çiçeği getiren, evlilik yıldönümlerinde hapishanenin avlusuna bakan yoldan yasak olmasına rağmen geçen biri olarak düşünmek zor olsa da hayli güzeldi.
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
Yıldırım Bölge Kadınlar KoğuşuSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 2012348 okunma
229 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Deniz'li yıllar...
Sevgi Soysal'ın okuduğum üçüncü kitabı. "Tante Rosa" ve "Yenişehir'de Bir Öğle Vakti" edebi anlamda çok doyurucu eserlerdi. Bu kitap daha çok günlük tarzında yazılmış ama yazarın duru ve anlaşılır Türkçesi ile kolay okunan türden. Ülkemizin toplumsal ve siyasi anlamda karanlık dönemlerinden 12 Martlı günlerde sol mücadelenin simgesi olmuş güçlü kalem Sevgi Soysal'ın anılarını, edebi bir kara mizah olarak içiniz burkularak okuyacaksınız. Henüz okumadıysanız listenize alınız...
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
Yıldırım Bölge Kadınlar KoğuşuSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 2012348 okunma
Reklam
229 syf.
10/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Sevgi Soysal'ın en ağır olayları anlatırken bile yüzünüze kondurmayı başardığı o ince gülümsemeyi nasıl anlatabilirim ki... Okuduklarıma karşı, yaşananlara karşı iliklerime kadar nefretle doluyken bile cümlelerine yerleştirdiği ince alay sayesinde o gülücüğü oturtuyor dudaklarınıza... Anlattıklarıyla yer yer kanınızı donduruyor, yer yer öfkeden kaldırıp odada bir tur attırıyor size, ama o gülücük hep bir yerlerde hazırda beklemekte. Keşke okuduklarım kurgu bir metne ait olsaydı da arka kapağı kapattığımda okuduğum her şeyi ardımda bırakabilseydim. Bunların hepsi ve daha fazlası yaşandı ve belki de bir yerlerde hala yaşanıyor. Bunu bilmek bile acı verirken bir de yaşamak? Canım Sevgi'ler...
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
Yıldırım Bölge Kadınlar KoğuşuSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 2012348 okunma
229 syf.
8/10 puan verdi
Ankara'da bir cezaevinde kendisi gibi siyasi suçlular ile beraber kaldıkları koğuşta yaşadıkları olaylar bir günlük havasında bize aktarılıyor. O kadar güzel bir anlatımdı ki ben de sanki koğuşta, onların yanındaydım. Böyle bir değerin bu dünyada çok kısa bir süre var olmuş oluşuna üzüldüm.
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
Yıldırım Bölge Kadınlar KoğuşuSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 2012348 okunma
229 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
32 günde okudu
Ah kızlar, ah Kadın Yok Savaşın Yüzünde kitabını okurken bir arkadaşım tarafından hediye edilen kitap, uzun süredir rafta, okuyasım gelmedi. Bıraktım kenara zamanı gelmesini bekledim… Youtube da 32.gün 12 Mart belgeseline denk geldiğimde zamanı gelmişti kitabın.. Sevgi Soysal’ın sudan bir sebeple 12 mart sürecinde Yıldırım Bölge koğuşuna düşmesiyle başlayan kitap ,12 Mart sürecini dramatize etmeden ama olanları es geçmeden anlatan, süreçteki kadının izdüşümü olan bir kitap oldu benim için. Kadın Yok Savaşın Yüzünde kitabını okurken sürekli “ ah kızlar, ah” çok geçiyordu. Kitabı okurken sürekli bunu söyledim. Ah kızlar, ah Gençlikleri, idealleri, meslekleri, ömürleri, demokrasileri giden kızlar, ah
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
Yıldırım Bölge Kadınlar KoğuşuSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 2012348 okunma
229 syf.
·
Puan vermedi
İncelemeye başlamadan önce yazılan diğer incelemeleri okudum bir arkadaş şöyle tamamlamış incelemesini; "yakın tarihe meraklı olanların keyifle okuyacağı bir kitap" İnsanların 12 Mart faşizmi karşısında çektiklerini kim keyifle okuyabilir yutkunamadan ya da dolu gözlerle okunabilir evet ama keyifle asla. Sevgi Soysal sudan sebeblerle tutuklanır ve böylece tanışır 12 Mart ile.. dışarıda olanlar bilir ama sadece içeride olanlar tanır, biz biliyoruz onlar ise tanıyorlardı farkımız bu. Behice Boran, Oya Baydar, Sevim Onursal... ve nice kadınla paylaşır koğuş hayatını mizahını yansıtsa da acı bir gülümseme oluşturabilir sadece 12 Mart işkencelerini, hukuksuzluğunu Kadın yazarlar gözünden okudum daha önce lakin Sevgi Soysal siyasi bir tutukludan çok edebi bir tutuklu onun gözünden bu anılar daha derine işliyor içimize. Her şeye rağmen içeride devam eden kitap yazımı ve kitap çevirileri onun edebi tutkunluğa ne kadar bağlı olduğunu gösteriyor tutuklu olanların çoğu aydın kadınlar ülkemizde kadın olmanın zorluğundan daha zor bir şey varsa okumuş kadın olmaktır bana göre aydınlık saçacak kadınlar 12 Mart ile kadın bedeni üzerinden süren işkencelere maruz kaldı, askeri tutuklu oldu, mahkum eşi oldu, erkek egemenliğinde süregelen cahilliğin zulmü en çok kadınları etkiledi.. Kitabını şöyle tamamlıyor Sevgi Soysal: " Ben her şeyin bir bir yok olmasına o kadar çok alıştım ki. Ve her şeyin yeniden bir bir var olmasına o kadar alışacağım ki."
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
Yıldırım Bölge Kadınlar KoğuşuSevgi Soysal · Bilgi Yayınevi · 1976348 okunma
267 syf.
8/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
12 Mart "gözünün üstünde kaşın var" gözaltıları ve tutuklamaları döneminde, Ankara'da Yıldırım Bölge denilen kadın tutukevinin durumunu okuyoruz Sevgi Soysal'ın kaleminden. O sıkıntılı dönemi öyle güzel anlatıyor ki, acıdan bal süzüyor, betonda çiçek açtırıyor resmen. Tanıdık simalar da var koğuşunda: Oya Baydar, Behice Boran, Sevim Onursal... Yazarın o sırada Mamak cezaevinde bulunan eşi Mümtaz Soysal'la, Deniz'ler ve Mahir'lerle ilgili bilgiler de alıyoruz. Hem dönemin hem de kadınlar koğuşundaki durumun saçmalığını ve korkunçluğunu göz önüne serdiği için önemli bulduğum bir kitap. Olayları ajite etmeden ve akıcı bir dille anlatması da okumayı kolaylaştırıyor bence. Tavsiye ederim. =)
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
Yıldırım Bölge Kadınlar KoğuşuSevgi Soysal · Bilgi Yayınevi · 1976348 okunma
267 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
İlksöz: Karanlık dönemlerin adaleti yoktur. 60 ihtilalinin siyasi sonuçları günümüzde hala tartışma konusudur politik alanda. Ama ilginçtir ihtilal sonrası oluşturulan 61 anayasasının da en özgürlükçü anayasa olduğu söylenir. Özellikle bireysel özgürlükler, sendikal haklar, üniversiteler vb konularda. Her zaman bizi bizden daha çok düşünen
Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu
Yıldırım Bölge Kadınlar KoğuşuSevgi Soysal · Bilgi Yayınevi · 1976348 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.