Yumuşak karizma sahibi olanlar aromalı, şekerli sakıza benzerler. Tadı ağızla uyum sağlamayan aromalı sakızlar, önce dişlerin arasına girer ya da ağza yapışırlar. Bu halleriyle atılmaları mümkün değildir ve çiğnenmeye devam edilirken aroması bir zaman sonra ağızda hoş bir tada dönüşür. Ancak alınan tadında bir süresi vardır ve bu tadın bitimiyle, yeni bir tat veren yeni bir sakız paketinden çıkarılır.
Özellikle medyanın gücüyle oluşan bu karizmatik tipler, çıkarlar ve beklentiler doğrultusunda gündemde tutularak adeta onlarda üstün bir takım güçlerin olduğu imaj (Gestalt) ı yaratılır. Ağızda çiğnenen şekerli sakız, nasıl ki şekeri bittiğinde atılıyorsa ya da bir başka sakızla ağız tatlandırılıyorsa "yumuşak karizmalar" da önce övülmekte sonra yüklenen görev ve işlevler bitmişcesine eleştirilerek gündemden düşürülmektedirler.
(Arka Kapak)