Bir intiharın gene de saçma olduğu varsayımından hareketle böyle bir soruyu, bu "değer miydi?" sorusunu ileri sürüyoruz. Çünkü, diyoruz, değeri hayatın değerine denk düşebilecek başka hiç bir değer yoktur insanın hayatında.
O, istemediği şeyin başına geleceğinin bilincindedir:
Kurduğu hayalin boşluğu karşısında durmaktadır. Karşısında duran tüm somut gerçeklerin üstünde onun üstesinden gelemeyeceği bir şey daha vardır: KADER!
Kader, bu iradenin üstünden silindir gibi geçip gider.
"Hedefi gerçek bir başarı değildir: başardı görünmesi yeterlidir onun için: Başarılı görünmek, yalnızca böyle görünebilmek, onun için başarının ta kendisidir."
Ama kendi nefsini her şeyin önüne almak ve onu her şeyden çok seviyor olmak,üstelik o kendini sevdiği için başka herkesin de aynı duyguları paylaştığını sanarak dünyanın kendi etrafında döndüğü vehmini yaşamak...bu,hastalıklı bir vaka olsa gerek.
Her intihar olayının arkasından insanı bu denli hayıflandıran da belki onun boş veya içeriksiz bir gerekçeyle ifa edilmiş olması halidir. Sağlıklı zihinlere işte tam bu noktada "niçin?" sorusu burgulanıp kalıyor.