Sözler ve Alıntılar
“Yalanlar ortaya çıkar. Onları gizlemeye çalışırsın. Bir kutuya koyup toprağa gömersin. Ama yine de bir yolunu bulup çıkarlar. Mezarlardan bile çıkarlar. Yıllarca uyurlar belki. Ama elbet uyanırlar.”
Keder yakanızı hiç bırakmaz. Siz yolunuza devam edesiniz, o sırtınızda hep bir kamburdur. Gülümsersiniz, ama o gülümseme asla gözlerinize ulaşmaz.
Sayfa 284 - Martı
Yalanlar ortaya çıkar. Onları gizlemeye çalışırsın. Bir kutuya koyup toprağa gömersin. Ama yine de bir yolunu bulup çıkarlar. Yıllarca uyurlar belki. Ama elbet uyanırlar. Uyudukları sürece de güçlenirler.
Yalanlar öldürür.
Sayfa 427Kitabı okudu
"Bak, bunun gibi hikâyeler en büyük yangını yaratan hikâyelerdir. Buradan kurtulmanın en iyi yolu da ateşi beslememektir. Ne kadar kötü olursa olsun, eğer söyleyecek yeni bir şey yoksa, ateş söner. İnsanlar daima kendi laflarıyla ateşi söndürebileceklerini, çok zeki olduklarını ve açıklamalarının su etkisi yaratacağını filan düşünür. Basınla konuşmak her zaman hatadır. Her şey, özellikle de yalanlamalar, ateşi besler ve güçlendirir."
Sayfa 178
"Fikir," dedi, "terörün devamını sağlamak. Bırakın büyüsün, kanla ya da katliamla değil, kendi hayal gücünüzle. Teknoloji hayal gücümüzün gelişmesine izin vermiyor. Ama sevdiğiniz biri elinizden alındığında, zihniniz herhangi bir makinenin üretebileceğinden, hatta benim bile yapabileceğimden çok daha karanlık korkular üretiyor. Bazı zihinler bu kadarını da yapamıyor. Bazıları durup önlerine birer bariyer çekiyor. Benim işim, o bariyeri kaldırıp ötesine geçmelerini sağlamak."
Ona bunu nasıl yaptığını sordum.
"Tohumları ekerek, zamanla tohumları ekiyorsunuz."
Sayfa 154
Güneşlenenler çimenlere uzanmış, birbirlerine doğru kıvrılmış haldeydi, ama aslında hepsi yalnızdı. New York City böyleydi işte. E.B.White bir keresinde New York'un yalnızlığını aldığını, ama herkesin hayatını kendine bıraktığını söylemişti. Ne kadar doğru. Herkesin içinde ayrı bir walkman varmış ve herkes kendi müziğini dinleyip kendine göre tempo tutuyormuş gibiydi.
Sayfa 289
"Zaman ve umut," dedi, "çaresizliğin tohumlarını ekiyor."
"Ölüm bir bitiştir," diye açıkladı, "ve bitiş, tohum ekmeyi sonlandırır."
Sayfa 155