Bizim hepimizin içinde zübüklük olmasa, bizler de birer zübük olmasak, aramızdan böyle zübükler büyüyemezdi. Hepimizde birer parça olan zübüklük birleşip, işte başımıza böyle zübükler çıkıyor. Oysa zübüklük bizde, bizim içimizde. Onları biz kendi zübüklüğümüzden yaratıyoruz. Sonra kendi zübüklüklerimizin bitek Zübük'te birleştiğini görünce ona kızıyoruz.
Kitabın son alıntısı aslında kitabı özetlemeye yetiyor bence.
Gülmece edebiyatımızın doruğuna çıkmış yazarımızdır. Çağının sorunları karşısında etkin bir aydın tavrı göstermiştir. Toplumsal düzendeki çarpıklıkları ve çelişkileri büyük bir ustalıkla anlatmış, çağdaş Türk gülmece edebiyatının dünya ölçüsünde temsilci olmuştur. Asıl adı Mehmet Nusret'tir.
Kitaba başlarken içeriğini az çok tahmin etmiştim ancak bu kadar olmaz dediğim bir mizahla karşılaştım. Her seferinde kaldırılmak, kaldırılacaklarını bile bile Zübükzade'ye başvurmaları pes dedirtti. Çoğu yerde kahkahalara boğulurken çoğu yerde de garibanların haline üzüldüm. Çok beğenerek okuduğum bir kitap oldu. Sizce de hepimizin içinde birer Zübük yatmıyor mu?
Mutlaka okumanızı istediğim bir kitap.