Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

a

Abdulhamithan

Dostluk kurduğumuz nice suriyeli’ye sormuşumdur: Kanlı meydan mitinglerinde binlerce insan türkiye ve osmanlı’yı lanetlerken meydanın tam ortasındaki ay yıldızlı armalı,Yıldız camii maketli telgraf anıtına niye dokunmuyordunuz? Hepsinin cevabı aynıydı: “Ama o anıt Hamid-i Sani’nin.” “İyi ama o da bir osmanlı padişahı.” “Olsun, o Hamid-i Sani.”
Sayfa 7 - TimaşKitabı okudu
Kızıl Sultan
<<Kızıl Sultan>> tâbiri, doğrudan doğruya Ermeni buluşudur ve dünyada bir eşi gelmemiş derecede merhametli bir hükümdara bu, hakikatte yüzde yüz ters sıfatı yakıştıran Ermenilerdir. Yeni nesiller de bu eski Ermeni buluşunu hakikat diye kabullenmiş. Ermeni kafasıyla düşünmeye mahkum edilmiştir.
Sayfa 242Kitabı okudu
Reklam
Afakında salalar titredi Payitaht’ın, Dediler göçen "Abdulhamid Han'dır."... Gülistanım feryad ile yasında artık Bildim ki yetim kalan Cümle Vatandır. Zaman içre zaman olsaydı hayat Yine Feda-yı can ederdin uğrunda vatanın Safa verdin, safa götür Sultanına, Sultanım Duydum ki yetim kalan cümle İslam'dır. İlahi! Şahidiz Abdulhamid'in kulluğuna Sana kul oluşunun zalime gam olduğuna! Lütfet! Yüreğinde yanan aşk hatırına Bizden ayırdın, amma kavuşsun Gülistan’ına
Ne yapayım ki, 33 senelik bir tarihin önümüze açılmış duran kitabını biz, sadece seyir ile iktifaya mecbur kalıp onu okumak imkanını bulamadık,....
Sayfa 244 - Hamidiye KitaplığıKitabı okudu
Meşrutiyet Dönemi Artan Karışıklıklar
“Bütün bu dargınlıklar, kırgınlıklar, hatta kanlı kinli didişmeler ancak Meşrutiyet’in İlanı’dan sonra mı meydana çıkmıştı? Sultan Hamid otuz üç yıl nasıl küllemişti bu ihtilafları?”
Sayfa 178 - Akıl Fikir Yayınları
Abdülhamid Han’ın Tespitleri
“ Düşündüm ki Japon İmparatoru’nun istediği Müslüman din âlimleri kendi ülkemizde olsa ve onları ben bulabilseydim Japonlar’dan evvel kendi milletimin ve Halife, yani Peygamberimiz’in vekili olarak İslam âleminin istifadesini, temin ederdim.” “Fakat Japon İmparatoru’nun istediği Müslüman din âlimleri’ni yetiştirecek feyyaz membâlar da artık mevcut değildi. Medreselerimiz birer ilim irfan kaynağı olmaktan mahrumdu.”
Sayfa 137 - Akıl Fikir Yayınları
Reklam
Sultan Hamid Hakkında
“Mevzuum değildi, fakat müşahedelerime dayanarak söyleyeceğim, eğer Sultan Hamid, sarayın kalın duvarları arkasına çekilmeseydi ve bu duvarları aşabilmiş belirli sınıf ve yapıdaki insanları milletlerinden eksiksiz numuneler sayma hatasına düşmeseydi, en yakınlarının bile tasdik ettikleri aşırı vehminin zebunu olmasaydı, bu otuz üç yıllık saltanat bu akıbetle bitmezdi ve memleketin şartları bambaşka olurdu düşüncesi, Selanik devri sonunda, bende her an kuvvetlenen kanaat haline geldi.”
Sayfa 88 - Akıl Fikir Yayınları
Yerine kardeşini geçirmişlerdi, olacak iş miydi bu? Samimi düşüncesine göre ahmağın biriydi bu kardeşi. Ayrıca uğursuzdu kem gözlüydü,her şeye nazar değerdi.
Sayfa 51 - İnkılapKitabı okuyor
2.Meşrutiyet
“Fakat bilhassa aydınlar, Meşrutiyet’ten sihirli neticeler bekleyecek kadar rejim değişikliğine gönül bağlamışlardı.” (1908)
Sayfa 51 - Akıl Fikir Yayınları
Meşrutiyet’ten Beklentiler
“O tarihte 66 yaşında ve 1876’dan beri otuz iki yıl saltanat ve hilafet makamında olan Sultan Abdülhamid, Tahsin Paşa’ya: - Yaşlandım ve yoruldum. Suyun akıntısına gideceğim. Meşrutiyet’i her derde devâ zannediyorlar. Tecrübe etsinler, görsünler. demişti.”
Sayfa 53 - Akıl Fikir Yayınları
54 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.