İlk sıraya bilinci değil, inancı koyduk. İnsanın bir davaya inanması gerekir. Yalnızca inanç bir devlet kurabilir. Dini fikirler için savaşa giden insanları harekete geçiren şey bilinç değil, inançtır.
Ekonomist Johannes Zahn'a göre "Kavgam'ı okumak, tam anlamıyla İncil'deki gerekliliklere inanmak gibiydi. Bunlar gereklilikti ama kimse tamamıyla yerine getirilebileceklerine inanmıyordu."
Hitler sempatizanı bir yazar 1924 yılında şöyle yazmıştı: "Alman halkının ruhunda uyuyan fikirler ete kemiğe büründü... Ulusun özlemi Adolf Hitler'de vücut buldu."
Hitler, hapis hayatını "devletin finanse ettiği bir üniversite" olarak tarif etmişti. (Parti lideri olarak konumunu sağlamlaştıracak, kendisiyle aynı politik görüşleri paylaşan bir grup kurması, politik manifestosunu yazması vs.)