[ Kanun-i Esasi... ]
Nâmık Kemal ve Ziya Paşa'ya Şûra-yı Devlet'te (danıştay) ve Kanun-i Esasi'yi (anayasa) hazırlayacak kurulda görev verildi...
***
* Herkesin kişisel özgürlüklerinin sahibi olduğu (madde 9),
* Kimsenin yasanın belirlediği yasaklar dışında cezalandırılamayacağı (madde 10),
* Herkese din özgürlüğü tanınacağı (madde 11),
* Basının yasalar önünde serbest olduğu (madde 12),
* Bir yasaya dayanmadıkça << vergi ve rüsumat adı ile kimseden para alınmayacağı >> (madde 25),
* İşkence ve her türlü eziyetin kesinlikle yasaklandığı (madde 26) belirtildi...
***
Sayfa 22 - Altın Kitaplar Yayınevi 2.Basım 1991 İstanbulKitabı okudu
Türk menkıbeleri, Ege sahilinde Saros Körfezi kıyısında yapılan bir çarpışmadan bahseder ve bunun Süleyman'ın 1357 yılındaki ölümünden hemen sonra meydana geldiği izlenimini verirler. O tarihte Bizanslılar, yöreyi tahliye etmeleri için gazileri korkutma gayesiyle bir güç gösterisi yapmış olabilirler. Ama 1359 yılında haçlıların Lapseki'nin yanısıra Saros Körfezi'ne de saldırmış olmaları akla yakındır. Her halükârda bu Osmanlıların bir haçlı kuvvetiyle yaptıkları ilk çatışmaydı ve Philippe'in hikâyesinin genelde güvenilir olduğunu gösteriyor gibidir..
Sayfa 27 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Malcolm'un kendini keşfediş serüveni ve Tanrı arayışı onu şiddetten uzaklaştırıp barışa yönlendirdi..
Sayfa 471 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Öte yandan diğer açılardan Malcolm daha hoşgörülü olmuştu. Irklar arası sevgiye ve evliliğe dair yeni düşüncelerini açıkladı. "Sevgiye kim karşı çıkabiliz ki? Bir insanın kimi seveceği onu ilgilendirir." Ayrıca çok, kültürlü gelecete "siyah kültürün baskın bir kültür olacağı" öngörüsünde bulunuyordu..
Sayfa 376 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Zaferden sonra Bayezid haçlı seferinden sorumlu tuttuğu Bizans'a karşı cephe almıştı; şimdi Bizans'ın fethi her zamankinden daha kolay görünüyordu. Sultanın 1396 Ekim'inde Konstantinopolis'e uyguladığı baskı Venedik ve Ceneviz dokümanlarının yanı sıra Osmanlı vakayinameleriyle de teyit edilmektedir..
Sayfa 70 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
John F. Kennedy Havaalanı'na indiğinde altmış kadar destekçisi ellerinde "Hoş geldin Malcolm Kardeş" yazılı dövizlerle onu selamladılar. Malcolm, Stanleyville katliamından ABD hükümetini ve Kongo'daki Moise Tshombe rejimini sorumlu tutmakta gecikmedi. Bu "feci sonuçları" doğuran şey, diye ekliyordu Malcolm, Johnson'ın finanse ettiği, Tshombe'nin paralı askerleriydi. Amerika'nın Kongo'ya müdahalesini, bir kez daha kışkırtıcı bir dille "tavukların tünemek üzere kümeslere dönmesi" diye nitelendiriyordu..
Sayfa 376 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Trajik bir şekilde, Kubilay'ın davasından yaklaşık bir yıl sonra ailenin "Küçük Malcolm" diye çağırdığı on iki yaşındaki özürlü oğlu, büyükannesinin dairesinde yangın çıkardı. Yatak odasında uyuyan Betty korkunç şekilde yandı Üç haftayı aşkın bir süre hastanede mücadele verdi. Vücudunun yüzde sekseninden fazlası ciddi yaralarla kaplıydı. Doktorlar yanmış deri tabakalarını atmak ve yerlerine yapay olanları yerleştirmek için beş kez ameliyat ettiler. Fakat hasar öylesine büyüktü ki Betty Şahbaz 23 Haziran 1997'de öldü..
Sayfa 456 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Saturday Evening Post dergisinin vefat ilanı çoğundan daha duyarlıydı, ancak merhum siyah liderin ölümü üzerine düş kırıklığıyla birlikte bir kafa karışıklığını yansıtıyordu. "Malcolm X'in çirkince öldürülmesi çoğu insanı bu kafa karıştıran ateşli genç hatip üzerinde düşünmeye itti. Onun ölümü zencilerin eşitlik mücadelesinin kaçırılmaz bir parçası mıydı?" diye soruyor dergi. "Ölümü yeraltı dünyasına özgü bir infazdan ziyade bir azizin ölümüne benziyor. Fakat Amerikalılar haddinden fazla suikasta ve ihtilafları şiddet yoluyla çözme girişimine tanık oluyorlar.."
Sayfa 440 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
New York Polis Teşkilatı'nın Malcolm'un öldürülmesiyle ilgili açıklaması basitti. Cinayet birbirinden nefret eden iki siyah grup arasında neredeyse bir yıl süren düşmanlığın bir sonucuydu. NYPD soruşturmasını yaparken iki konuya önem verdi: Birincisi, gizli polislerin ve Gene Robert gibi muhbirlerin kimliğini gizli tutmak, ikincisi de geçmişte suça karışmış Millet üyeleri aleyhine başarılı davalar açmak, Cinayet mahallindeki adli kanıtları alelacele ve üstünkörű incelemeye almaları cinayeti çözmeyi savsakladıklarını göstermektedir..
Sayfa 436 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Malcolm'u taşıyan, çılgına dönmüş BMC ve OAAU üyeleri ve polis, Columbia Presbiteryen Hastanesi'nin acil servisine yaklaşırlarken bir doktor onu canlandırma çabası içinde hemen nefes borusu ameliyatına aldı. Hastanenin üçüncü katına kaldırılan Malcolm üzerinde diğer doktorlar da çalışmya koyuldular. Acil servise getirildiğinde neredeyse ölü olduğunu bildikleri hâlde ona hayata döndürmek için on beş dakika çırpındılar. Saat üç buçukta Malcolm'un destekçilerinin ve giderek kalabalıklaşan muhabirlerin doldurduğu küçük bir ofiste doktor şaşılacak derecede soğuk bir ifadeyle acı haberi verdi: "İsminin Malcolm X olduğunu söylediğiniz bay vefat etmiştir.."
Sayfa 426 - İthaki YayınlarıKitabı okudu