Ahh. Büyük umutlarla başladığım ama hüsrana uğradığım bir kitap daha. Yazarın ilk kitabı ve ben ikinci kitabı olan Rüzgara Dokunmak kitabını okumak için bu kitabın okunmasının gerektiğini duyduğum için okumaya başladım. Halbuki ayrı ayrı isteğe bağlı okunabilirmiş. Rüzgara Dokunmak kitabının özetinde şiddete boyun eğmeyen, güçlü bir kadın olan asistan doktorun hikayesini anlattığı için çok merak etmiştim. Mavi Gece' nin serinin ilk kitabı olduğunu söyleyen bir kaç kişi yüzünden başlamış bulundum. Başladığım kitabı da bitiriyim dedim. Neyse, konusu olarak klişe bad boy hikayelerine çok benzeyen bir yapısı var. Baş kahramanımız Emir' in bazı hal ve hareketlerinde bunu hissettim en azından. Bazı esintileri bana Kötü Çocuk 'u hatırlattı da diyebilirim hatta. Gece ve Emir için yazacak pek cümlem yok. Ama genel anlamıyla idare eder diyebileceğim bir kitap. Kitapta farklı olarak yeraltında geçen bazı sahneler var. Onlar bir tek heyecan katan unsurlardı diyebilirim. Sonu olsun ya da olay örgüsü olan gayet güzel bir şekilde işlenmiş ama bazı cümleler pek beğenebileceğim yapıda değildi. Ya da bir kaç yere betimleme olsa hiç fena olmazdı. Yazarı uzun zamandır takip ediyorum ve gerçekten çok tatlı bir kişiliği var. Bu özelliğini son yazdığı kitapta dışa vurduğunu düşünüyorum. Ama her şeye rağmen okunabilir. Yeraltı sahneleri için ya da Rüzgara Dokunmak kitabında ki Tuna karakterinin geçmişimden bir kaç kesit okumak için. Eğer kafanız dağılsın diye ya da bad boy hikayeleri okumak için bir kitap arıyorsanız tavsiye edebileceğim bir kitap....
Lev Tolstoy
