Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Bu hikayeyi pek çok yerde anlatmışımdır:
Baba, oğluna nasihat eder, "Önüne bir beyaz kağıt çek ve baş tarafına şöyle kalemi bastırarak 1 rakamını yaz" der. Konuşmasını sürdürür: "İlkokulu bitirdin, (1)'in yanına bir sıfır koy. Ortaokul için, lise için, üniversite için birer sıfır daha koy. Askerliğini yaptın, bir sıfır daha. Artık çalışmaya başladın, eriştiğin her başarı için birer sıfır ekle. Böylece elde ettiğin sayı senin değerini gösterir. Fakat unutma ki, baştaki (1) olmasa senin elindeki o sayı hiçbir mana ifade etmez. İşte o (1) var ya, o senin sağlığındır oğlum. Sağlık olmadı mı, insan hayatta hiçbir yere varamaz."
Sayfa 292 - Yapı Kredi Yayınları, 1. Baskı: İstanbul, Temmuz 2018Kitabı okudu
Halkın ahlakını bozan savaşlar her zaman olmaz, fakat ekonomik bozukluk başlar ve uzun sürerse, o ülkenin bünyesi bozulur.
Sayfa 115 - Yapı Kredi Yayınları, 1. Baskı: İstanbul, Temmuz 2018Kitabı okudu
Reklam
Acı Bir Tebessüm ((:
Bu devirlerde kanunsuz iş yapan işadamlarından büyük para kazananlar oldu, fakat hiçbiri bu kazançları ve elde ettikleri büyük servetleri koruyamadı. Döviz kaçakçılığı, vergi kaçakçılığı yapan firmaların başında bulunanların yürekleri hiçbir zaman rahat olmaz. Yaptığı kanunsuz işler aklına geldikçe iştahı kesilir, uykusu kaçar. Kanunsuz yapılan işleri şüphesiz büyük patronun yanında çalışanlar bilir. Onlara karşı patronun boynu eğik olur, her şeylerine göz yummak zorunda kalır. Emirlerinin dinlenmemesine engel olamaz. Firmanın çalışma gücü azalır, anormal kazançlarla anormal hayat sürüldüğü için israf a alışılır, çoluk çocuğun ahlakı bozulur, çocuklar iyi okuyaı n az; kısacası, iş çöker, aile çöker, ülke çöker.
Sayfa 115 - Yapı Kredi Yayınları, 1. Baskı: İstanbul, Temmuz 2018Kitabı okudu
Altta anlatılan olay, Zülfü Livaneli'nin Serenat Kitabında da geçmektedir
II. Dünya Savaşı'nda, Alınanya'nın işgal ettiği ülkelerdeki Museviler ya öldürülüyor ya da kaçıyorlardı. Yine böyle kaçmak zorunda kalan, Romanya Musevilerinden aşağı yukarı 800 kişilik bir grup, "Struma" adlı küçük bir vapurla İstanbul limanına gelmişti. Bu vapuru, Alınanlardan korktukları için hiçbir ülke kabul etmiyor, bize
Sayfa 112 - Yapı Kredi Yayınları, 1. Baskı: İstanbul, Temmuz 2018Kitabı okudu
Savaşlar, ekonomik durumu bozuk olan ülkelerin ve halklarının üzerinde çok kötü etkiler yapar. Türkiye II. Dünya Savaşı'na girmemekle birlikte bu savaştan büyük çapta etkilendi. İhtiyacımız olan mallar yeterince gelemediğinden fiyatlar alabildiğine yükseldi, büyük bir karaborsa başladı. Bu durumlarda, piyasada ihtiyaçtan az mal bulunduğu için, arz-talep kuralı alışverişe hakim oluyor, ihtiyaç sahibi, malını kaça bulursa almak zorunda kalıyor. Bu gibi satışlar yasadışı olduğundan, satan firmanın resmi kayıtlarına geçmiyor, fatura verilmiyor, devlet de bundan büyük zarar görüyordu.
Sayfa 113 - Yapı Kredi Yayınları, 1. Baskı: İstanbul, Temmuz 2018Kitabı okudu
Adamın birine sormuşlar: "Başarının sırrı nedir?" Cevap olarak, "Başkalarının geçirdiği tecrübeden yararlanmaktır" demiş.
Sayfa 91 - Yapı Kredi Yayınları, 1. Baskı: İstanbul, Temmuz 2018Kitabı okudu
Reklam
Hayata yeni atılan gençlere, hiçbir zaman şaşmadığım bir inancımı anlatmaktır: İnsan ne olursa olsun, kendinden küçüğüne ve büyüğüne, karşısındakinin mevkiine, işine, sanatına bakmadan, ayırım gözetmeden güler yüz göstermeli, tatlı sözden ayrılmamalıdır. Herkese aynı nezaketle davranan insan daima yükselir ve başarıya ulaşır, bu görüşümü hayat tecrübelerim her zaman doğrulamıştır.
Sayfa 64 - Yapı Kredi Yayınları, 1. Baskı: İstanbul, Temmuz 2018Kitabı okudu
Ordu için gerekli malzemeler mağazalardan alınır, bedelinin yüzde 6o'ı ödenir, geri kalanı için de "Tekalif-i Harbiye" denilen bir borç makbuzu verilirdi. Zaferden sonra bu paraların hepsi hükümet tarafından esnafa ödendi.
Sayfa 52 - Yapı Kredi Yayınları, 1. Baskı: İstanbul, Temmuz 2018Kitabı okudu
Savaş yıllarında ordunun her şeye ihtiyacı vardı. Evlerde ailelerin yatacakları yatak yorgandan fazlası, hatta ilaç konulması için boş şişeler hastanelere veriliyordu. Süngü yapılacak çelik yoktu. Mağzalarda bulunan kalın balya çemberleri ve pencerelerle bahçelerdeki demir parmaklıklar sökülerek demircilere veriliyor, süngü yapılıyordu. Erkekler cephede dövüşürken, kadınlar kağnı arabalarıyla erzak ve silah taşıyordu.
Sayfa 52 - Yapı Kredi Yayınları, 1. Baskı: İstanbul, Temmuz 2018Kitabı okudu
ilk günlerdeki bir inancımdan hiç şaşmadım. Bu inancıma göre, yeni bir işe girmeden önce konuyu iyice incelemek ve o işten anlayan bir veya birkaç kişiyi yanına alarak birlikte çalışmak, işte başarılı olmanın en başta gelen şartlarındandır.
Sayfa 48 - Yapı Kredi Yayınları, 1. Baskı: İstanbul, Temmuz 2018Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.