Ellerimiz birbirine kenetli haldeyken dudaklarımı ağzına aldı ve hareket etmeye başladı. Ustaca bir yavaşlıkla, amansız temposunu hiç bozmadan, yumuşak ve zahmetsizce girip çıkıyordu içime.
Neye ihtiyaç duyduğumuz, ne istediğimiz, nelerden hoşlandığımız ve nasıl hoşlandığımız... Bunların her biri, evrimsel mecburiyet, kültürel alışkanlıklar ve bireysellik üçlüsünün bileşimi tarafından belirlenir.
Erişkin dişinin dudakları erkeğinkinden biraz daha büyük ve etlidir ki bu simgesel bir anlam taşımaktadır ve kadın ile erkek dudakları arasındaki farkı ortaya çıkarmak için rujun taşırıldığı da olur.
Kadınların kocalarıyla ya da sevgilileriyle sevişmek istediklerinde yüzlerinde beliren o utangaçlıkla ahlaksızlığın birbirine karıştığı gülümseyişle gülümsedi, sonra gözlerini yatak odasına giden koridora çevirdi.