"Senin ellerin benim koşulsuz iman ettiğim Tanrı’dır, ellerini ver diye başladığım hikayeyi; beni en kuytularımdan yaraladın ve ellerin milyon kere vefasız diyerek bitirdim. En güzel sana yenildim ben. Bazen hayat böyledir. Tüm kazandıkların birine yenilmiş olmanın hazzını vermez."
Eve dönmeyi çok seviyorum. Ne kadar uzaklaşırsam uzaklaşayım, nereye gidersem gideyim; kendimi hep eve dönerken buluyorum ya da eve dönmeyi hayal ederken. Gittiğim her yere, eve dönecek olmanın hayaliyle gidiyorum. Ev, seni seviyorum.
Sen gittin ve sahiden kimsesizdim. Seni her şey yapmak bir hataydı. Sen bir hataydın demiyorum ama senin ellerinden bir rab yaratmak hataydı. Ama öyle güzeldiy ki sarıldığımda damarlarımda akan kanın şırıltısını duyup mest olmak. Pişman değilim sen bir hata değildin. Ben tüm yenilgileri tanırım. Tüm düşüşlere aşinayım. [Böyle kusursuz bir hata olmaz, sen bir hata değildin.]
"İnsan gençliğini aşka vermezse gençlik ne işe yarar.? "
"Ama kaybeden sonunda siz olmuşsunuz!"
"Kayıp mı? Kaç kişi sevebilmiştir böyle dünyada?"
"Ama bir kucak korla kalan siz olmuşsunuz!"
"İyi ya da boş değil di kucağım."
"Ama yandınız kül oldunuz."
"Ama vardım, kül bunun kanıtı"