Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Savaş sanatı kitabında  Sun Tzu düşmanı tanımak kadar kendini tanımanın da önemini vurgular.
Savaşın doğası değişmeye devam ettikçe istihbaratın rolü de büyümeye devam edecektir.
Reklam
Pavul Sudoplatov
Bir diktatörlükte, siyasi kampanyalar, sonuca ulaşmak adına sıradışı boyutlar kazanır sterlin suç rejimi sadece doğrudan kendisinin verdiği emirlerden kaynaklanmıyordu. Stalin aynı zamanda emrindekilere kendi adına istenmeyen yerel parti şeflerine ortadan kaldırma yetkisi vermişti. Parti ve NKVD de şefleri liderlik için birbirleriyle yarışıyor ve her geçen gün rakiplerini ortadan kaldırmak için daha derin bir çekişme içine giriyorlardı.
Sayfa 87 - Ayrıntı Yayınları 2.Basım / Aralık 2018Kitabı okudu
P. Sudoplatov ' dan İtiraflar
II.Dünya Savaşı sırasında , Batı Avrupa'nın dört bir yanına dağılarak Alman istilasını geri püskürtmek için gereken istihbaratı toplayan yalnız askerlerin yüzde doksanından fazlası Yahudi'ydi. Hitler'e duydukları nefret yüzünden kendilerinin ve ailelerinin hayatlarını tehlikeye atmışlardı. Buna karşın, II.Dünya Savaşı'ndan sonra , Batı'nın Sovyetler Birliği aleyhine tavır aldığı ve iç çatışmaların ülke liderliğini sarsmaya başladığı bir dönemde , bize sadakatle hizmet etmiş olan Yahudilere düşman olduk .
Sayfa 26 - Ayrıntı Yayınları 2.Basım / Aralık 2018Kitabı okudu
Sun Tzu
Bilge hükümdarla iyi bir komutanın normal askerlere göre kolaylıkla savaş kazanıp zafer'e ulaşması ancak istihbaratla mümkündür. Bu istihbarat ruh çağırmakla gelmez. Tecrübe ya da hesaplamayla da üretilemez. Düşman durumu ancak başka insanlardan öğrenilebilir. Uyanık ol! Her iş için casus kullan.
Sayfa 276 - Pozitif YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Eğer birisi bize elindeki çubukla vurmaya çalışırsa önce çubuğu indiririz. Sonra 'Hakkın neyse onu alacaksın' deriz. '"
Sayfa 54 - Kırmızıkedi yayınları
Hain, vebadır.
Bir ulus aptallarından ve hatta hırslılardan kurtulabilir, ancak içerideki ihanete dayanamaz. Kapıdaki düşman daha az biçimlidir çünkü o tanıdıktır ve sancağını açıkça taşımaktadır. Ancak kapının içerisindeki hain içimizde serbestçe dolaşır, bir hain gibi görünmez; kurbanlarıyla aynı aksanı konuşur, aynı yüzleri ve argümanları kullanır. Bu, ulusun ruhunu çürütür. Şehrin sütunlarını baltalamak için geceleri gizlice ve bilinmeyen bir şekilde çalışır.... Hain, vebadır. -Marcus Tullius Cicero
1938-1939 Sovyetlerin Tasfiye Yılları
Kendilerini vazifelerine adayan insanlar kendi kurdukları sistemin kurbanına dönüşüyorlardı. Düzenin şiddeti ve barbarlığı merkezileşen toplumumuzun ayırt edici bir özelliği halini almıştı. Almanlar, Polonyalılar ve Japonların kuşatması altında olduğumuz günlerde ülkeyi korumanın tek yolunun bu olduğu düşünülüyordu.
Sayfa 85 - Ayrıntı Yayınları 2.Basım / Aralık 2018Kitabı okudu
143 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.