“Nataşa, o öldü, artık yok!”
Ve kızına sarılarak ilk kez o zaman ağlamaya başladı Kontes.
Sayfa 265Kitabı okudu
Mutlak mutluluk hiçbir zaman elde edilemeyeceğine göre, mutlak mutluluk peşinde koşma içgüdüsü insanlara sırf eziyet olsun diye verilmiştir.
Sayfa 146Kitabı okudu
Bir hükümdarın tacındaki mücevherlerin en güzeli o hükümdarın insanseverliğidir.
Sayfa 132Kitabı okudu
İşledikleri suçun izlerini bir an önce ortadan kaldırmaya çalışan birer caniden başka bir şey olmadıklarını hepsinin de çok iyi bildikleri belliydi.
Sayfa 63Kitabı okudu
Mənim günlük rutin:
Yiyordu, içiyordu, uyuyordu, uyanıyordu; ama yaşamıyordu.
Sayfa 811 - İş Bankası Kültür yayınlarıKitabı okuyor
“Hissedilenleri sözlerle ifade etmek mümkün değilse konuşmaya ne gerek var?”
Sayfa 709 - İş Bankası Kültür yayınlarıKitabı okuyor
-"Barış için illa savaşmak mı gerek?"
+"Hayır asla. Savaşlar barış getirmez. Barışı getiren insanların gönülleridir.
Bu gökyüzünün altında Tanrı hepimizi aynı yaratmış. Bir olalım, dirlik düzen içinde yaşayalım diye. Ama ne yazık ki kara gönüllü insanlar, ne Tanrı'nın düzenini ne de devleti tanımak istiyor..."
Çizgi
Düşman ateşi kesmiş, iki orduyu birbirinden ayıran sıkı, korkutucu, erişilmez, soyut çizgi daha açık bir biçimde hissedilir hale gelmişti.
“Canlıları ölülerden ayıran çizgiyi hatırlatan bu çizginin bir adım ötesi bilinmezlik, acı ve ölümdür. Orada ne var? Kim var? Orada, boşluğun, ağacın, güneşin aydınlattığı çatının ardınakı ne? Kimse bilmez ama herkes bilmek ister: insan bu çizgiyi geçmeye korkar ama geçmek ister ve bilir ki er geç onu geçmek, orada, çizginin diğer tarafında ne olduğunu öğrenmek zorunda kalacak, orada, ölümün öte tarafında ne olduğunun kaçınılmaz olarak öğrenmek zorunda kalacağı gibi.
Halbuki insan güçlü, sağlıklı, neşeli, öfkelidir ve çevresi de kendisi gibi sağlıklı, öfkeli, heyecanlı imsanlarla sarılıdır.”
Düşmanın görüş alanı içinde bulunan, bir kişi böyle düşünüp böyle hissederse bu duygu o dakikalarda yaşananlardan edindiği keskin izlenime ayrı bir ışıltı, ayrı bir sevinç katar.
Sayfa 218 - İş Bankası Kültür yayınlarıKitabı okuyor
Çocukların katledilmesine tepki olarak düzenlenen protesto da bir adam kendisini perişan ediyordu. Ne iş ile meşgulsünüz? sorusunu sormuş bulundum.
adam; çocuk kıyafeti üreten fabrika sahibiyim dedi.
(Boran Deniz)
“Ülkenin size ilk sürprizi, sonra her gün yeni baştan yaşattığı mutluluk, insanların bu devasa coğrafyada dostluk ve huzur içinde bir arada yaşamaları.”
Sayfa 9Kitabı okudu
Si vis pacem para bellum
Devletler kendi kendilerine yetmeli, devamlı hasımlarını gözlemlemeli ve hassas politik güç dengelerindeki değişimleri iyi okumalıdır. Uluslararası sistemdeki düzensizliğe bir nebze de olsa düzen getirebilmenin ve barışın yegâne formülü, aslında her daim savaşa hazır olmaktır ( si vis pacem para bellum: Barış istiyorsan savaşa hazır ol!).
Sayfa 766Kitabı okudu
“Zira ölümden dönen insanların meydana getirdiği bu toplulukta korkunç bir şey vardı.”
Sayfa 13 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“O akşam bir kutlama organize ettik, misafirlerin arasında ölmüşlerin gölgelerinin de bulunduğu hüzünlü ve acayip bir kutlama.”
Sayfa 12 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu