Peki, neden olmasın"insanlar"hangi kitapta okudum bilmiyorum ama yalnızca iyi şeylerden bahseden bir kitapta, "bütün insanlar günü belirsiz bir ölüme mahkûmdurlar"diye bir cümle okumuştum. Peki o halde benim için değişen ne vardi ki?
Düşünebiliyor musunuz, insanın gidebilecek hiçbir yeri bulunmamasının ne demek olduğunu düşünebiliyor musunuz sayın bayım? Hayır! Siz bunu daha anlamazsınız...
Her günümüz yeni bir tabuyu yıkmakla geçsin.Yıktıkça varalım çıkarsız aşkın tadına. Ne hesabını tutalım geçen günlerin, ne de hayalini kuralım geleceğin.
"Bu işte bir yanlışlık olmalıydı, her şey bu kadar basit olamazdı. Tamam ateş düştüğü yeri yakardı ama hayat olduğu gibi devam etmemeliydi. Uzayın boşluğuna savrulup yok olmuyordu acılar. Nereye gidiyordu peki bunca acı, bunca yaşanmışlık neyi değiştiriyordu? Biz insansak bunlar kimdi? Bunlar insansa biz kimdik? Hepimiz insansak... Hayır, hepimiz birden insan olamazdık, insan türü dışında yeni bir tür oluşuyordu muhakkak. İnsan türünü küçümseyen, hor gören yeni bir canlı vardı artık, kendini yarı Tanrı gibi gören bir tür belki de. Konforlu küçük saraylarını 'ötekilerin' üzerine inşa eden uyduruk, sahte Tanrılar. Yarı Tanrı olmakla ezilen olmak dışında bir seçenek yok muydu artık?"
Ve belki de yaşamamızı biraz daha anlamlı kılmayı başarabiliriz. Yeterki çok fazla gürültü çıkarmayalım, yoksa ağaçların hakkımızda söylediklerini işitemeyiz.