Fakir Baykurtun ikinci okuduğum kitabıydı. Kitabı çok severek kısa bir sürede okudum. Halk kızı vermemek için direniyor. Zaten aldığı ödüllerden de kaliteli bir eser olduğunu anlayabiliriz. Tabiki günümüz okuyucularının kaçı bu eseri anlayabilir o ayrı. Eserde Ankara'nın bir köyü anlatılır. Gökçimen'in kızlarının kara yazgısı anlatılır. Bunu anlatırken yazar çokça şeye değinir. Zaten eserin zenginliği de buradadır. Halk ağzını yani o dönemin Ankara köylüsünün konuşmasını eklemiştir esere. Bu da bir zenginliktir aslında. "Tırpan", Gökçimen kızlarının yazgısını değiştirdiği gibi bütün kızların da yazgısını da değiştirmiştir. Yazar kendisinin de dediği gibi; "Sanatta devrimci tavır, hayatı değiştirme tavrıdır." Vakit kaybetmeden başlamanız gerektiğini anlayacaksınız. Kurgusu, dili, akıcılığı ve işleyişi ile hafızalarda sonuna kadar kalıcı etki yapan bir kitap.
Nasıl bu kadar geç kaldım dediğim, bir solukta okuduğum, herkese önerdiğim kitap. Bu kitap geç kalmadan okunmalı. Harika bir yol gösterici ve yaşanan ve tanımlanamayan bir çok olayı aydınlatıcı bir kitap. Tavsiye etmeye devam edeceğim. The Secret kitabı gibiydi. Düşüncelerin, ağzımızdan çıkan her bir sözün aslında enerjisinin olduğunu anlatıyor. Verdiği örneklerle de bunu pekiştiriyor. İncelememi okuyorsanız almanıza dair bir işaret