Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Merthan Merdoğlu

Mustafa Merthan Merdoğlu
@merdoteles
Homo Ludens Ankara Üniversitesi D.T.C.F. • Tiyatro • Oyunculuk
Tiyatro Oyuncusu
Lisans
Ankara
Adana, 12 Nisan
142 okur puanı
Mart 2017 tarihinde katıldı
İlk Adım 2
"Sadece bir Buda kendini sev der. Hiçbir din adamı, hiçbir politikacı böyle söylemez, çünkü bu sömürüye dayalı düzenlerini temelinden sarsar. Eğer insana kendini sevmek yasaklanırsa, ruhu gittikçe zayıflar. Bedeni geliiebilir ama içinde bir gelişme olmaz çünkü ruhu beslenmez. Neredeyse ruhsuz bir beden olarak kalır veya içinde ancak bir ruh potansiyeli, olasılığı vardır. Ruh bir tohum şeklinde var olur -ve eğer üzerinde serpilecek aşk toprağını bulamazsan tohum olarak kalmaya mahkumdur. Bu aptalca "kendini sevme" fikrine kapılırsan bulamazsın."
Sayfa 16 - Butik YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Gerçek ve Sahte 2
"Görev adamı şöyle düşünür, "Ben üstünüm, spiritüelim, olağandışıyım. Bak insanlara nasıl hizmet veriyorum!" İnsanlara hizmet edenler dünyadaki en sahte ve üstelik hilekâr kişilerdir. Topluma hizmet edenlerden kurtulursak insanlığın sırtından bir yük kalkar, herkes hafifler, yeniden şarkı söyler, dans eder."
Sayfa 15 - Butik YayınlarıKitabı okuyor
İlk adım
"Kendini seven bir insanda ego olmaz. Kendini sevmeden başkalarını seversen, sevmeye çalışırsan, ego ortaya çıkar. Misyonerler, sosyal reformistler, topluma hizmet edenler dünyadaki en büyük egolara sahiptir -bu doğaldır, çünkü kendilerini üstün insan sanırlad. Sıradan değildirler -sıradan insanlar kendilerini severler. Onlarsa başkalarını seberler, büyük idealleri severler, tanrıyı severler. Ve tüm bu sevgileri sahtedir, çünkü hiçbir kökü yoktur. Kendini seven insan gerçek aşka doğru ilk adımı atmış olur."
Sayfa 14 - Butik TayınlarıKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gerçek ve Sahte
"Aşk ruhun gıdasıdır. Vücut için besin neyse ruh için aşk odur. Yemeyen vücut zayıf düşer, aşksız ruh da öyle. Ve hiçbir devlet, din, kurum insanların güçlü ruhlara sahip olmalarını istemez, çünkü spiritüel enerjiye sahil bir insan mutlaka isyankâr olur. Aşk insanı isyankâr, devrimci yapar. Aşk sana yükseklere uçasın diye kanatlar verir. Aşk sayesinde anlayışın gelişir, böylece kimse seni kandıramaz, baskı altına alamaz, senden faydalanamaz. Bazı din adamlarıyla politikacılar senin kanını emerek yaşamlarını sürdürürler; başkalarını kullanarak yaşarlar."
Çifte Kumrular 3
"Eğer aşk ve tanrı sözcükleri arasında bir seçim yapmam gerekirse aşkı seçerim; tanrıyı boşveririm çünkü aşkı tanıtan tanrıyı nasılsa bilir. Ama tam tersi geçerli değildir: tanrı hakkında kafa yorup felsefe yapanlar aşkı asla tanıyamayabilirler -ve tanrıyı da tanıyamayabilirler."
Sayfa 12 - Butik YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Çifte Kumrular 2
"Sevgili aracılığı ile aşka hizmet et, böylece sevgiliye bağlanmazsın. Ve insan sevgiliye bağlanmayınca aşk en yüce doruklarından birine ulaşır. İnsan bağlandığı anda aşağı düşmeye başlar. Bağlanmak bir türlü yer çekimidir -bağlanmamak ise bir lütuf. Gerçek olmayan aşk bağlanmaya verilen bir isimden ibarettir; gerçek aşk gayet kayıtsız kalır."
Sayfa 11 - Butik YayınlarıKitabı okuyor
Çifte kumrular
"Sıradan aşk fazlasıyla sahte davranır. Gerçek aşk numara yapmaz; neyse odur. Sıradan aşk neredeyse mide bulandırıcı bir kıvama gelir, yapış yapış, "çifte kumrular" diyeceğin bir hale bürünür. İnsanın içini kaldırır. Gerçek aşk besleyicidir, ruhu güçlendirir. Sıradan aşk sadece egonu besler -gerçek benliğini değil sahtesini. Unutma ki gerçek olmayan hep sahte olanı besler; ve gerçek olan da gerçeği."
Sayfa 10 - Butik YayıncılıkKitabı okuyor
Aşk
"İngilizcedeki aşk ("love") sözcüğünün Sanskritçedeki lobha sözcüğünden kaynaklandığınu duyunca şaşırabilirsin; lobha açgözlülük anlamına gelir. İngilizcedeki love sözcüğünün kökeninin Sanskritçede açgözlülük anlamına gelen bir sözcükten türemiş olması tamamen tesadüf olabilir, ama bana kalırsa değildir. Bunun arkasında daha gizemli bir şeyler olmalı, simyasal bir şeyler olmalı. Aslında, hazmedilen açgözlülük aşka dönüşür. Lobha, açgözlülük hazmedilince aşk olur. Aşk paylaşmaktır; açgözlülük ise istiflemek. Açgözlülük sadece istemek ve hiç vermemektir, ve aşk ise sadece vermeyi bilir ve asla karşılık beklemez; aşk koşulsuz paylaşımdır. Lobha'nın İngilizcede love haline gelmesi için simyasal bir neden olmalı. Lobha aşk oluyorsa işin içinde simya olmalı."
Sayfa 9 - Butik YayıncılıkKitabı okuyor
Önsöz
"Senin bildiğin aşk biyolojik bir dürtüden ibaret; hormonlarınla kimyandan kaynaklanıyor. Kolaylıkla değişebilir -kimyandaki ufacık bir değişim "en yüce gerçek" sandığın o aşkın yok olmasına yetecektir. Sen tutkuya "aşk" diyorsun. Bu ayrımın hatırlanması gerekiyor. Sokrat diyor ki, "Aşkın gizemlerini yaşayan
Sayfa 7 - Butik YayıncılıkKitabı okuyor
448 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
54 günde okudu
Gerçekçi Düşüncenin Kaynakları
Kitap misyonunu çok güzel bir şekilde yerine getiriyor. İlkçağ filozoflarından itibaren düşünce tarihini güzel bir şekilde mercek altına alırken öznel düşünceler insanda net bir yargı oluşturmamaya özen gösteriyor. Felsefe tarihini anlayabilmek için güzel bir eser.
Düşünce Tarihi-1
Düşünce Tarihi-1Afşar Timuçin · Bulut Yayınları · 200776 okunma
Reklam
448 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
54 günde okudu
Düşünce Tarihi-1
Düşünce Tarihi-1Afşar Timuçin
8.5/10 · 76 okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Zamanım ile Beynimin Evliliği
Ne zamandır bir Blake kitabı edinmek istyiordum ve geçen hafta nihayet bir kitapçıda rast gelip son paramı verdim. Pişman değilim. Gerçekten beklentimi yükselttiğim kadar vardı. Bu kitabın tek bir kötü yanı var: Çok kısa.
Cennet ile Cehennemin Evliliği
Cennet ile Cehennemin EvliliğiWilliam Blake · Ayrıntı Yayınları · 20221,472 okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Cennet ile Cehennemin Evliliği
Cennet ile Cehennemin EvliliğiWilliam Blake
6.8/10 · 1.472 okunma
25-26-27. Levhalar (Özgürlük Şarkısı)
"Hayal gücü sahibi insanın tanrıyla eşitlenmesi sayesinde artık yaşayan her şey kutsallaşır. Zulüm son bulur ve sanatçı özgürleşir."
Sayfa 77 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Anımsanmaya Değer Bir Düş 4
"Bir keresinde ateşin alevleri içinde bir şeytan görmüştüm; şeytan bulutta oturan bir meleğin önünde dikilmiş şöyle diyordu: "Tanrıya tapınmak, onun başka insanlara lütfettiklerine her birinin dehası ölçüsünde hürmet etmek ve en yüce insanları da en çok sevmektir; yüce insanları kıskanan veya onlara iftara atanlar tanrıdan nefret ediyordur, çünkü başka tanrı yok." Bunu işiten meleğin rengi neredeyse maviye kesti, ama kendine hakim olmayı başararak önce sarıya, sonunda da beyaz pembeye döndü; ve gülümseyerek şöyle karşılık verdi: "Seni putperest! Tanrı bir değil midir? Ve İsa'da görünür değil midir o? Ve İsa on emir yasasına onay vermedi mi ve diğer bütün insanlar budala, günahkâr ve değersiz değil midir? Şeytan şöyle cevap verdi: "Bir budalayı havanda buğdayla birlikte dövüp anırtsan da budalalığo çıkıp gitmez ondan. Eğer İsa en yüce insansa sen de onu en yüce derecede sevmelisin; onun on emir yasasını nasıl onayladığını işi şimdi: şabat günüyle ve dolayısıyla şabatın tanrısıyla alay etmedi mi? Onun yüzünden öldürülmüş olanları öldürmedi mi? Zina yapan kadının cezasını kaldırmadı mı? Onu destekleyenlerin emeğini çalmadı mı? Pilatus'un önünde kendini savunmaya gerek görmediğinde yalancı tanıklık yapmış olmadı mı? Havarileri için dua ettiğinde ve onları evlerine almayı reddedenlerin karşısında onlara ayaklarındaki tozu silkeleyip gitmelerini buyurduğunda imrenmedi mi? Sana söylüyorum, bu on emri ihlal etmeden hiçbir erdem varolamaz; İsa tümüyle erdemdi ve kurallara göre değil itkileribe göre hareket etti."
Sayfa 65 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
618 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.