Uyandığımda büyük bir neşeyle güzel güneşe bakarken "Onu göreceğim!" diye bağırıyorum sabahları, "Onu göreceğim". Ve o bütün gün yapmak istediğim başka bir şey gelmiyor aklıma. Her şey, her şey bu ümitle iç içe giriyor.
Bir ruh, ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza dayanışmaya lüzum bile duymadan, meydana çıkıyordu. Biz o zaman sahiden yaşamaya, ruhumuzla yaşamaya başlıyorduk.