Bu sefer İbrahim Tenekeci'nin deneme kitabını okumak nasip oldu. Ama kitabın bir şairin gönlünden çıktığı belli; bazı cümleler arasında kâfiye var gibi.
Dağdan, ağaçtan konu açılıyor kitabta. Sadece doğada bitmiyor konular: pullar, tesbihler, dolma kalemler... Birçok konu başlığının buluştuğu nokta ise şu: varlıklara değer vermek. Yazar bizi az önemsediklerimizin önüne otutturuyor. İnce düşünmeyi anlatıyor okurlarına.
Kitap hatrıma şu hâdis-i şerifi getirdi: Bir gün Efendimiz (sav) ve Ashab-ı Kiram yol kenarındaki bir köpek ölüsünün yanından geçerler. Sahabe "Bu leş ne kadar pis kokuyor" derken Rahmet Peygamberi'nin onları uyarmadan, en kibar üslupla onlara şunu söyler: "Ne güzel dişleri var!" ❤
Kitap ayrıca bir gezi yazısı niteliğinde. Bir ara mağaranın içinde buluyorsunuz kendinizi bir ara Bursa türbelerinde. Yazarın gönlü güzel insanlarla olan anılarını kısa kısa anlatması ise muhabbetinizi arttırıyor. Uzun lafın kısası bu esere kitaplığınızda yer verin derim.
Geldik Sayılırİbrahim Tenekeci · Profil Kitap · 20201,002 okunma
.. sıkıntılı veya çaresiz olduğumuzda hemen 'Allah kerîm' deriz. Çünkü Rabbimiz bizim hata ve günahlarımıza bakmadan lütfu keremiyle bizi feraha erdiren yegâne zattır.
Çoğumuzun "kendini bilen Rabbini bilir" sözünün aslında gerçek anlamı "kendini tanıyan Rabbini tanır" imiş. Bu tanımanın yolu ise irfandan geçiyor. İrfanın kelime manası 'bir şeyin izini tefekkür ederek ve derin düşünerek idrak etmek' tir. İrfana ermenin ise yolu irfana, hikmete erenlerin yolundan geçiyor. Yazar ise bize üç ayrı dönemde yaşamış üç hikmet şairinin şiirlerini inceleyerek yoldaki tabelaları işaret ediyor. Bu üç şair Âşık Paşa, Şey Galip Dede ve Âşık Vesyel olarak seçilmiş.
Benim en çok gönlüme dokunan Şeyh Galip Dede'nin şiiri oldu. Kısacık mısralara nice hikmetleri devşirmiş. ❤ Asıl hayret verici olan ise varsayımlara göre bahsedilen şiirini en geç 24 yaşında yazmış olması. O yaşta o kadar hikmete vakıf olması hayranlık uyandırıyor. İşte o şiirden iki mısra:
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen.
Hayati İnanç bir sohbetinde çağımızın aslında Fuzûlî gibi Şeyh Galip Dede gibi şairlere ihtiyacı olmadığını belirtmişti. Bize o büyük şairlerin devşirdikleri hikmetleri anlamak yeter imiş. Savaş Barkçin'in Anadolu İrfanı kitabı ise o şiirleri anlama yolunda verilmiş güzel bir eser. ❤