Nimetten in'ama bak, in'amdan Mün'im-i Hakiki'yi düşün. Bu düşünmek bir şükürdür. Sonra o zahirî vasıtaya istersen dua et. Çünkü o nimet, onun eliyle size gönderildi.
Dalalet ne kadar acibdir. Zât-ı Zülcelal'in lâzım-ı zarurîsi olan ezeliyeti ve hâssası olan icadı aklına sığıştırmayan, nasıl oluyor ki gayr-ı mütenahî zerrata ve âciz şeylere veriyor.
18995Adamın birisi küflenmiş ekmek yiyordu. Başka bir adam; “Ne diye bu kadar iştaha ile, bu kadar hırsla yiyorsun” diye sordu.
18996Adam dedi ki: “Sabrın sonunda açlık iki misli arttı mı arpa ekmeği bile bana helva gibi olur.
18997Sabrettim, sabırlı oldum mu; daima helva yemiş olurum.”