Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Artık kuruldu bu kervansaray, Boşuna düşünür ihtiyarlık. Artık kuruldu bu kervansaray, Şimdi seslerle dolu mezarlık.
Zaman zaman uğradığım yaşanmışlıklar mezarlığıydı orası. Sık sık kabrini terk eden, bazen bir daha oraya gelmeyen zombi anılarla dolu bir mezarlık... Geri gelmeyeceğini bildiği o yaşanmışlıkların, anıların başında ağlayan kimseler olurdu orada.
Bir Hayalin Ardında
Bir Hayalin Ardında
Reklam
Yine anlamadılar şaşkınım Perişan mı perişan Vuracaktım kanat O taş senin bu taş benim Mezarlık topraklarına yüz sürecek feryat atacaktım
Kalbim bir mezarlık gibiydi, şimdi bir tapınak olacak.
Yeter olsun bunca sancı Bütün coşkular bizim olsun istiyorum Bütün aşklar bizim Yetsin artık mezarlık kokusu havanın
Reklam
'Hayatım, gömülü umutlarla dolu mükemmel bir mezarlık gibi.'
"Ben bazen kendimi mezarlık gibi hissediyorum, Kimsenin uğramadığı bir mezarlık ama içinde bir ruh taşıyor; hala can olsam bile bir mezarlığın içindeymişim gibi geliyor, Korel."
kurtulacak bir evimiz yok içindeki mezarlık manzarasından
Bağıra bağıra anlatmak istediklerimi, ağlaya ağlaya içime gömdüm Anlaşılmasın diye bir çiçek ektik üzerine Altı mezarlık, üstü bağ bahçe...
Reklam
Batıl inançlı değilsiniz. Ama bu küçük araba bizim geleceğimiz, küçük gelecek, sonrası düşkünler yurdu olacak, bir bekleme salonu bile değil, mezarlık girişi.
Çünkü dünyanın en dürüst yeridir mezarlık, insanoğlunun kendisini hiç bulmayacağını düşündüğü ölümü gözlerinin önüne getirir.
Sayfa 138Kitabı okudu
Zihnim, ölülerle dirilerin koyun koyuna yattığı bir mezarlık.
Sayfa 37 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Papa Eftimin Vatanına, Milletine ve Devletine Bağlılık İçinde Olması
Vaazlarında, özel konuşmalarında, yazılarında daima şu telkini yapmıştır: 'Beraberce yaşadığınız Türk milletinin bir ferdi olduğunuzu kabul ediniz. Dinlerimiz ayrı olabilir ama hepimiz Türk'üz. Rahat, kaygusuz, mutlu bir vatandaş olarak yaşamanın temel şartı nufüs kağıtlarımızdaki tabiyet hanesinin icaplarını yerine getirmektir.' Eftim politikanın getireceği acılara göğüs gerecek kadar imanlı ve hakikat güneşinin doğuşunu bekleyecek kadar sabırlı idi. Elinden kiliseleri alındı, ses çıkarmadı. Reisicumhurların Fener Patriğini kucaklamalarını gördü, aldırmadı. Hastaneleri başka ellere devredildi, itiraz etmedi. Türk Ortodoksları için özel mezarlık istedi, redle karşılandı, ümidini yitirmedi. Vakıf kaynakları Fener Patrikhanesi'nin emrine aktarıldı, boyun eğdi. Patrikler lüks arabalarda haşmet ve debdebe ile dolaşırlarken o yarım ayakkabı ile azınlıkları tek tek dolaşmaya, onları Türklük yolunda uyarmaya çalıştı ve kilisede reform yaparak ilk defa Türkçe ayin yapan din adamı olma şerefini kazandi. Ve seneler geçti, hadiseler Papa Eftim'in ne kadar hakli olduğunu ortaya koydu. Kıbrıs davası ortaya çıktı, Fener Patrikhanesi bir ölüm sükununa bürünürken, milli davamızda Makarios'a karşı çıkan ilk din adamı gene Papa Eftim oldu.
Vefatının Ardından Türk Basınında Papa Eftim
Papa Eftim'in vefatı Türk basınında geniş çapta yer bulur. 19 Mart 1968 tarihli Milliyet gazetesi Papa Eftim'in ölümü ile ilgili bir yazısında bu büyük dava adamından şöyle bahseder: "Yanık yüzlü, temiz yürekli, kadife bakışlı bu Orta Anadolu çocuğu Ortodoks olarak doğmuştu. Büyük din cereyanlarının çatıştığı Küçük Asya'da
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.