Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Müs

... Bu sözü duyan bir kozalak, uçurumun kenarındaki bir çam ağacının tepesinden kopup yuvarlanmaya başlıyor; yitirilen şeylerin istenilen şeylerden çoğu kez daha değerli olduğunu keşfetmek için. Bir şahin ya da atmaca çevikliğiyle kozalağı tutup kurtarmak niye? Bırakalım gidebileceği en son noktaya ulaşsın. Bir kaya dibinin, bir ağaç dalından ya da gölgesinden daha güzel olmadığını başka nasıl öğrenecek?
Sayfa 187
Reklam
Sevgili Dost, Bir körün parmak uçları kadar hassasına az rastlanır kalbin.
Sayfa 173
Tezgahtar elbisenin bana yakıştığını söylüyor, inanıyorum. Pazarcı "biberler tatlı" diyor, inanıyorum. Çingene "yüreğin kabarmış" diyor, inanıyorum. Tamirci "parça değişecek" diyor, inanıyorum. Piyangocu, "size de çıkabilir" diyor, inanıyorum. Ama inanmıyorum ona. Yalancı çobanı kurtlar yedi, yalancı fecri güneş. O gülümsüyor hala dayanıp sandığına.
Sayfa 152

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Sevgili Dost, Bildiği şehirlerden, bilmediği şehirlere, bildiği yüzlerden bilmediği yüzlere sığınmayı aklından geçirmemiş kaç insan vardır? Garların, terminallerin ve limanların dev mıknatıslara dönüştüğü saatlerde bedenlerini kaptırmayanlar, ruhlarının bir otobüs koltuğuna,bir gemi çapasına, bir lokomotif tekerleğine yapışmasını önleyebilmişler midir? "Başımı alıp gitmek istiyorum.” cümlesi kim bilir hayatımızın kaç kilidini kurcalamış, açayım derken kaç yeni kapı örtmüştür üstümüze. Arkaya bakmamayı başarabilenler, acaba gittikleri yere başlarını götürmeyi başarabilmişler midir? “Tebdil-i mekanda ferahlık vardır.” diyenler, aslında “Tebdil-i kan"ı mı kastetmişlerdir?”
Sayfa 94
Sevgili Dost, Postanedeki memur, kağıt parayı ışığa tutarak "sahte" olduğunu anladı. Sen nasıl ayıracaksın sahteyle gerçeği? Acaba nasıldır sahtesi basılamayacak dostluğun resmi? Sevgili Dost, İnsan bir bakışla ne görebilir?
Sayfa 24
Reklam
İnsanlar kendilerini korkutan şeylere çok daha çabuk inanıyorlar...
Sayfa 179Kitabı okudu
Çünkü nasıl gözleriniz görmeye, kulaklarınız duymaya yarıyorsa, insanın yüreği de zamanı algılamaya yarar. Kör biri için gökkuşağının renkleri ve sağır biri için kuş sesleri nasıl boşunaysa, yürekle algılanmayan zaman da öyle boşa gider, kaybolur. Ama ne yazık ki düzgün atmasını bildiği halde kör ve sağır olan nice yürekler vardır.
Sayfa 178Kitabı okudu
Gerçek zenginlik daha çok mala sahip olmak değil az şeye ihtiyaç duymaktır...
Sayfa 178Kitabı okudu
... Hepsi aldatmaca, haince aldatmaca, hile! En kötüsü bu da değil, yaptığımız evler! Bunlar aslında ev bile değil. Bunlar, bunlar ruh ambarları bunlar!
Geri1445
6,7bin öğeden 6,7bin ile 6,7bin arasındakiler gösteriliyor.