132 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Hayvan deneyi olarak başlayıp insan deneyi olarak devam eden, neşter soğukluğunda hicivleri ile meşhur bir yazarın, hikaye şeklinde tiyatro tadında roman ağırlığında eseri.
Köpek Kalbi
Köpek KalbiMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201918,6bin okunma
25 Eylül’deki görüşmelerden de bir sonuç alınamayınca 26 Eylül’deki oturuma Mustafa Kemal de katılmıştı. Rasih Efendi ve arkadaşları İstiklal Mahkemeleri Kanunu’na bir madde eklenmesine dair kanun teklifinde bulunmuşlardır. Teklif kabul edilmiş ve İstiklal Mahkemelerinin baktıkları davalar genişletilmişti. Hüseyin Avni Bey özel yetkilere karşı çıkıyor, “İstiklal Mahkemeleri engizisyon mahkemeleri değildir.” diyor. Kâzım Karabekir Paşa, cumhurbaşkanının onayı ile basının neşriyattan men edilebilmesine imkân veren maddeye itiraz ediyor.
Reklam
Mithat Şükrü Bleda, İttihat ve Terakki Cemiyetinin Umumi kâtibiydi. Mustafa Kemal Atatürk’ün de değer verdiği kişiler arasındaydı. Bu nedenle onu ısrarla Mecliste görmek istemiş, Bleda da Sivas Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde görev yapmıştı.
"Halkımıza bildiririz! Senden yana olanları bir bir vurmaya başladılar. Yiğit halkım önce Vedat'ı öldürdüler. Alacakaranlıkta. Bağımsız Türkiye demişti Vedat. Sonra Mehmet'i vurdular, sonra Taylan'ı.Türk halkı ezilmekten kurtulsun demişti Taylan'la Mehmet,sonra bir gece bir başka Mehmet, sonra bir gece bir yiğit
Sayfa 212
322 Mustafa Kemal
Cemiyetin kurucu üyelerinden sonra ilk kayıt olan isim Mustafa Nacip Bey’dir. Kurucu üyelerin sayılarının fazla görünmesi ilkesi benimsenmiş, 100 sayı atlanmış ve 111. numarayı almıştır .Üyelerinin sayısı her geçen gün artmaya başlıyordu. Önemli isimler de sırasıyla cemiyete dahil olacaklardı. Cemal Paşa 150, Enver Paşa ise 152 numarada kayıtlıdır. Kazım Karabekir, Enver Paşa’nın rehberliğinde cemiyete girmişti (Cemiyete girebilmek için önce kayıt olan üyenin tavsiye etmesi gerekiyordu.). Ali Fuat Cebesoy 191, Cavit Bey (Daha sonra Maliye Nazırı) 295’nci üye idi. 1908 Şubat’ında ise Fethi Okyar’ın rehberliğinde Mustafa Kemal Atatürk de cemiyete dahil olacak ve 322 numaralı üyesi olacaktı
Türk ne demektir?
Üstün bilinçle donatılmış adamlar tarafından devletleri yönetilen sadece bir ırktan ibaret olmayan ırklar birliği insanlardan oluşan toplum demektir. Anadolu ırklar birliği insanlığı yaşatmak adına yüksek bilinç ile donatılmış Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuş sonsuzluğa kadar yaşayacak olan Türkiye Cumhuriyeti devleti ırklar birliği bir ulus devlettir. Mustafa Kemal Atatürk sonrası süreçte art niyetli devlet yöneticileri yüzünden bugün büyük sorunlar yaşamakta olup yüksek bilincin Atatürk'ün askerleri tarafından yeniden toplumda yaygınlaştırılması sonucu yarım kalan devrim tamamlanarak ve dünyada Türk birliğini kurarak yeniden dünyayı da yöneten bir devlet olarak yoluna sorunsuz devam edecektir. Önder Karaçay
Reklam
Atama selam olsun!
Sadece İttihat Terakki yoktu. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cemiyetin ismi Vatan ve Hürriyet Cemiyeti idi. Dr. Mustafa,30. Süvari Alayı Kumandanı Bnb. Lütfi Bey, Müfir Bey (Özteş) ve Dr. Mahmut Bey üyeler arasındaydı. Gittiği her yerde cemiyetin yayılması için çalışmıştı. Bölgeler arasında Selanik’te vardı.
Mustafa Kemal Atatürk:
"Kadınlarımız hadd-i zatında hayat-ı ictimaiyye'de er­keklerimizle her vakit yanyana yaşadılar. Bugün değil, eskiden beri, eski zamanlardan beri kadınlarımız erkeklerle baş başa hayat-ı cidalde, hayat-ı ziraatte, tedarik-i maişette erkeklerimizden yarım hatve geri kalmayarak yürüdüler. Belki erkeklerimiz, memleketi istila eden düşmana karşı süngüleriyle, düşmanın süngülerine göğüslerini germekle düşman karşısmda isbat-ı vücud ettiler; fakat erkeklerimi­zin teşkil ettiği ordunun hayat menbalarını kadınlarımız iş­letmiştir. Memleketin esbab-ı mevcudiyyetini hazırlayan kadınlarımız olmuştur ve kadınlarımız olmaktadır. Kimse inkar edemez ki bu harbde ve ondan evvelki harblerde mil­letin kabiliyyet-i hayatiyyesini tutan hep kadınlarımızdır: “Çift süren, tarlayı eken, ormandan odunu ve kereste­yi getiren, mahsulatını pazara götürerek paraya kalp eden, aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla beraber hayvanı ile, kağnısı ile, kucağındaki yavrusuyla, yağmur demeyip, çamur demeyip, sıcak demeyip Cephe'nin mü­himmatını taşıyan hep onlar, hep o ulvi efkar, o ilahi Ana­dolu kadınları olmuştur; binaenaleyh büyük ruhlu, büyük duygulu kadınlarımızı şükran ve minnetle ebediyyen taziz ve takdis edelim!"
Sayfa 104
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Atatürk’ün önerdiği bir kitapmış…
Öncelikle bu kitap bir oturuşta bitecek bir kitap aslında ancak ben çok ara vererek okudum bu kitabı. Bunun kitapla ilgisi olmadığını, Gregory Petrov’un çok akıcı bir kalemi olduğunu söylemeliyim. Bir de bu kitaptan önce Finlandiya’nın eğitim ve refah seviyesinin yüksek olduğunu ancak nasıl bu hale geldiğini bilmediğimi itiraf etmeliyim. Çok
Beyaz Zambaklar Ülkesi
Beyaz Zambaklar ÜlkesiGrigory Petrov · Ayrıntı Yayınları · 201798,6bin okunma
Erzurum’da, 1919’da, Rusların Ermeni Generali Antranik, halkı göçe zorlayan kıtaller yaptırmıştı. Amerika’nın sadece bizim Ermenilere karşı daha önceden (ta Abdülhamid zamanından beri) yapmış olduğumuz kıtal ve tehcirlerden dolayı tamamen Ermeni taraftarı olduğu görülüyordu. Bundan dolayı, Doğu Anadolu, Amerika’yı tehlikeli görüyordu. Halkın Amerika’ya karşı bu devirdeki hislerini Erzurum Kongresi’ndeki bir hadise ifade eder. Burada, Mustafa Kemal Paşa, Türk toprakları üzerinde gözü olmayan büyük bir devletin bize iktisadî, teknik ve siyasî yardım etmesi lüzumundan söz etmişti. O zaman İngiltere, Fransa, hatta İtalya da Türk topraklarını işgal etmiş bulunduklarından, bu teklifin Amerika’yı kastettiği hissediliyordu. Erzurum Kongresi’nde Doğu Anadolu’ yu temsil edenlerden biri ayağa kalkarak Mustafa Kemal Paşa’nın hangi devleti kastettiğini sormuştu. Siyasî meselelerde çok hassas olan Mustafa Kemal Paşa, Doğu Anadolu’nun Amerika’ya karşı hislerini sezdiği için hangi devleti kastettiğini söylememişti.
Reklam
Muhteris miydi? Mağrur mu? Belki her ikisi de.
Kâzım Karabekir Paşa, o zaman, memleketimizde tek hatırı sayılabilir Türk ordusunun başında bulunuyordu. Kendisi, aynı zamanda, İtilâf Kuvvetleri’nin Şarkî Anadolu’da bir Ermenistan kurmaları ihtimaline karşı halkı silâhlandırıyordu. O tarihte, İzmir’de henüz Yunan ordusu yoktu. Fakat Şark’taki kuvvetli hareket Padişah’ı korkutmuş, Mustafa Kemal Paşa’yı, Kâzım Karabekir Paşa’nın bu tehlikeli isteğini önlemek için oraya göndermişti. Mustafa Kemal Paşa, Şark kuvvetlerimizin umumî müfettişi olarak 1919 Nisanı’nda doğuya gönderildi. Benim ve herkesin Mustafa Kemal Paşa hakkındaki fikrimiz bu devrede şöyle ifade edilebilir: Çanakkale’de Anafartalar kahramanı, Padişah’ın Yâveri ve harikulâde bir zekâ ve ihtirası olan bir insan diye tanınıyordu. Ben kendisini birkaç defa Babıâli’de görmüştüm. Şahsiyeti ve iradesi, inkâr edilemeyecek bir görünüşü vardı. Doğu Anadolu’ya, oradaki kuvvetleri yatıştırmaya gönderdiklerini işittiğim zaman ihtirası hakkındaki fikirlere hiç inanmadım. Türk’ün istiklâlini koruyacak bir vaziyet aldıktan sonra, Türk milletinin kendisine en büyük mevkii vereceğini tabiî görüyordum.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.