Necip Fazıl'ın hayat felsefesini detaylıca anlattığı, bir kitap. Edebiyattan eğitime, cemiyet yaşantısındanahlaka bir çok konuyu bölüm bölüm ele alıp incelemiş ve fikirlerini ifade etmiştir. Bence Tanrıkulu diye nitelendirdiği kişi de kendisi ve kendi sorularini kendi cevaplayarak bir nevi monolog yapmıştır yazar.
Kitabın en dikkat çekici özelliği ise Necip Fazıl' ın edebiyat dünyasını, şairleri ve yazarları yerden yere vurması... Kitaptaki hemen hemen her yazar Necip Fazıl'dan nasibini almış. :)
Benim özellikle içlerinde çok sevdiğim şair Melih Cevdet 'in de yer aldığı Garip akımına yaptığı eleştiriler gözüme çarptı. Necip Fazıl'ın dediğine göre: Bu şairler Superville diye Fransız bir şairin kötü bir kopyasıdır. Onun şiirde bozarak yaptığı yeniliği onlar daha da bozarak yapamamıştır. İyi okumalar. :)
"Hz Ali'nin Peygamberimizden Hz. Fatıma'yı istemeye gelmesi sırasında geçenler:
Peygamberimiz tebessüm ile sorar:
-Dünyalık olarak neyin var Ali?
-Bir zırhımla bir atım var; ey Allah'ın resulü
Tebessüm derinleşti:
-Atın sana lazımdır. Git zırhını sat. Parasını getir.
Ali, zırhını dörtyüz akçeye sattı. Allah Resulüne sundu. Allah resulü, paranın bir kısmını aldı. Bilal'e emir buyurdu:
-Bir iki güzel şey alın! "
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme, artık neye yarar?
Necip Fazıl Kısakürek