Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Meryem

Sabitlenmiş gönderi
Yaşayışta sadelik, düşüncede ihtişam.
Reklam
“Her şey ilgimi çeker, ama hiçbir şey beni avucunda tutamaz." Fernando Pessoa
Eski insanlar namazlarını vaktinde ve bilhassa cemâatle kılmaya dikkat ve îtinâ gösterirlerdi. Câmi, kalabalıkların en kolay ve en samîmî bağlarla sosyalleşebildikleri ve kendi aralarında bir aşinâlık alış verişi mânevî bir köprü kurdukları bir mahaldi. Öyle ki, insan oğlu kendi kendini madde âleminin günlük boğuntusundan, iş gibi, yemekiçmek, uyku gibi mekanik esâretinden bir mânevî istiklâl bölgesinin huzur ve emniyetine atmak sûretiyle hürriyete ilticâ ederdi.
Sayfa 105 - Kubbealtı neşriyatKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sevgide mühim olan, almak değil vermekti.
Sayfa 95 - Kubbealtı neşriyatKitabı okuyor
Kütüphaneye geldim ve kimse yok, her an uyuyabilirim
Reklam
Meryem

Meryem

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Kendine İyi Davran Güzel İnsan
Kendine İyi Davran Güzel İnsanBeyhan Budak
8.7/10 · 10,1bin okunma
"Hürriyetten evvel hür olmanın yollarını arayalım."
Sayfa 59 - Kubbealtı neşriyatKitabı okuyor
Kim ne derse desin, Avrupa'nın kendine, kendinden büyük düşmanı yoktu. Demokrasi dedikleri bu idâre tarzı, kedi gibi doğurduğunu yerse şaşmamalıydı.
Sayfa 57 - Kubbealtı neşriyatKitabı okuyor
Bir vakitler kıl kadar aksaklık göstermeyen o nizamlı âhenkli devlet, şimdi ilimden de, ihlâstan da, teşebbüs ve gayretten de mahrum kütlelerin elinde idi. Bu uykulu ve korkulu gidişin tek çâresi, cehâletle güreşmek ve onu yenmekti. Lakin Avrupa, Osmanlı İmparatorluğu'nun ölüm fermânını yazmıştı. Onun için de pâdişâhın her iyi işine kötü diyen, her isabetli hareketini yanlışlıkla damgalayan ve her adımını köstekleyen bir yaygaracı sınıf hazırlanıp piyasaya sürülmüştü. Altın keseleriyle gaflet birleşince, elbetteki bu kampanyayı yürütecek zümreler de eksik olmazdı, nitekim olmuyordu da.
Sayfa 56 - Kubbealtı neşriyatKitabı okuyor
İnsan oğlu, biyolojik ve psikolojik istiklâline rağmen çözülmeyen bir bilmece idi. Fakat yaratılış boyunca da kendi mahdut idrâkiyle, kendi bilmecesini çözmeye uğraşmaktan geri durmamıştı. Kollektif bir varlık olan bu insanın uzviyetine, bir sosyal hücrecikler kolonisi denebilirdi. Fakat organik hayatımızın bu akıllara durgunluk veren nizâmını idare eden kumanda makinesini, kimin nasıl idare ettiği keyfiyeti, işte insan oğlunun bütün tecessüsüne rağmen ebedi bilmecesi, ebedî meçhûlü bu idi.
Sayfa 54 - Kubbealtı neşriyatKitabı okuyor
Reklam
Zîra toparlanıp silkinmek ve şuurlanmak da gene bir kültür ve seviye meselesiydi.
Sayfa 49 - Kubbealtı neşriyatKitabı okuyor
12,9bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.