Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şeyma

Şeyma
@notdefterimden
İnsan için ancak çalıştığı vardır. Necm, 39.
138 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Hani, çok önceleri, "Sadakat nedir?" diye sormuştun bana; ben de şöyle birşey söylemiştim:- 'Sadakať, kişinin kendinde bir kişiye bir yer ayırması, ve o yeri hep onun için korumasıdır;
Şeyma okurunun profil resmi
'sadakatsizlik' de, kişinin o yerin korunmasını savsaklamasıdır; 'ihanet' ise, kişinin, o yerine, başka bir kişiyi sokması- "Olur mu ki bu-" demiştin sen de: "başka bir kişiyi sokamaz ki o yere, o kişi; onun için açmışken o yeri - başka bir kişi giremez ki oraya...?"
İle
İle
Reklam
Şeyma bir yorumu yanıtladı.
Hep yeniden çıktı karşımıza değil mi; benim de, senin de, bizim de- Kıskançlık- Ne denebilir ki hala, doğru dürüst kavradığımı da söyleyemem; en yoğun duygularımdan biri olduğu halde, yeterince anladığımı da- Başlarda, şöyle bir not almışım:- Kıskançlık tamamiyle narsisistik bir duygudur - kıskanılan kişi ile hiçbir bağlantısı yoktur - kişi değildir; ilişkide, karşıda duran 'nesne'dir, kıskanılan.
Şeyma okurunun profil resmi
Sonra, 'kıskançlık' ile 'şüphe' (ve 'kuşku'); 'kendine güvensizlik', arasındaki bağlantılara girmek istemişim; Spinoza gönderisiyle - Gel, Spinoza'ya bakalım (Ethica):- Önce, haset (Invidia) ve kıskançlık (Zelotypia) arasında fark yapmamız gerekiyor (-biliyorsun, bunlar İngilizce'ye envy ve jealousy olarak geçen kavramlar): Genel olarak 'kötü gözle bakmak' (in/video) gibi bir anlama gelen haset, hem nefret (Odium) hem de hüzün/acı (Tristitia)dan pay alır (Pars III., Prop.LV: Coroll./Demons.):- Zihin (Mens) kendi yapamazlığını tasarımlayınca (suam impotentiam imaginatur) kendiliğinden hüzünlenir/acı çeker (contristatur). Bu genel acılanmanın, bir yapabilme/erdem (virtu) konusunda, aynı varlık türünden (cum ipso ejusdem naturæ) bir eşitine (æquali) yönelik olanı, hasettir. Kıskançlık (Ib., Prop. XXXV: Schol) sevilen bir şey (rem amatam) gerektirir; bunun ile, tasarımlayanın yalnızca kendisinin sahip olduğu bir yakınlık bağının (vinculo Amicitae) aynısının ya da daha yakınının (eodem, vel arctione) bir başkası ile de bulunduğunu tasarımlayınca, sevilen şeye karşı nefret; o başkasına karşı da, haset ortaya çıkar.
Şeyma okurunun profil resmi
bu da kıskançlıktır. Görüyorsun, Spinoza sevgi ile nefretin çakıştığı ve çatışı ğı-biraraya gelip biribirlerine karşı işledikleri yerde buluyor, kıskançlığı (nasıl da kavramış değil mi, işi: sevgi ile nefret, birarada - hep böyle değil miydi: ne kadar se versen, o kadar nefret edebilirsin...); bunu da, karşıt tut- kuların biraradalığının yarattığı bir ruh çalkantısı (animi fluctuatio) sayıyor - tutkuların tanımlarını verirken de, şöyle diyor (Ib.: Affectuum Definitiones, XLVIII, Explicatio
Sana birkaç gün önce demiştim, "Sana hiç güvenmiyorum" diye - sen bana, "Sen bana tam olarak güvenmiyorsun" dedikten sonra:- Güven, ilişkide, çok temel bir yer tutar - tersinden başlayalım: Güvensizlik, naftalinlenmemişin içine giren güve gibi (-ses benzerliği herhalde rastlantı!), delik deşik eder ilişkiyi. İki kişinin karşılıklı güveni de temel taşı gibidir ilişkinin : onun üstünde sağlam durur.
Şeyma okurunun profil resmi
Öte yandan, güvenin bir özelliği, sanki tek bir bütünlüklü tutum ('duygu' değil) olmasıdır; sanki, niceliği yoktur (-bak: yukarıdaki tümcede, "İki kişinin karşılıklı güvenleri" demedim: İki kişide ayrı ayrı bulunan birer 'duygu' -'güven duyma'- olduğu halde; ikisi için de bir ve aynı tutumdur bu; ya da ancak öyle olunca, güvendir); dolayısıyla, ya tam olarak vardır, ya da hiç yoktur. Bunu daha önce de (en başta) anlatmağa çalışmıştım sa- na:- Şimdi, ilişkimizin -senin ile benim- ulaştığımız nokta- da, 'yokuş aşağı' iniş başlamıştı 'frensiz.
İle
İle

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Burada temel olan şu: Ben işimi yaparken senin beni beklediğini bilecektim; sen de, benim, işimi, senin beni beklediğini bilerek yaptığımı bilecektin. Beklediğini bilecektim. Bilerek bekleyecektin.
Şeyma okurunun profil resmi
Beklemek, yazdığım o ilk eğretilemenin ötesinde, felsefeyle şu yüzden çok yakından ilişkili: Beklemek, kişinin, eyleminin yöneldiği ortada yokken bulunduğu bir eylemdir. bu anlamda da, eylemin sınır durumlarından biridir: orada olmayan birisine yönelik; hiçbirşey yapmadan, yapılan birşeydir. Bu yüzden de bilgiyle çok yakından ilişkili. O daha önce yazdığımdaki olanaksızlık, saçma umudu ortadan kaldırmaya yönelikti: beklediğim gelmeyecekti; ama ben beklememi sürdürecektim.
İle
İle
113 öğeden 1 ile 5 arasındakiler gösteriliyor.