Din sektörü, oldukça karlıdır. 21.yy'da ortak akıl din üretimini neredeyse durdurdu, fakat tüketiminin engellenmesini henüz başaramadı. Din zararlı bir yatıştırıcıdır. Din de bir ürün ve hizmettir, arz edeni, nakledeni, hıfz edeni ve tüketicisi vardır. Hizmet bedava değildir!
Gerçekte, Ateistler ölümden korkmazlar, özellikle de büyük İtalyan bilimadamının şu tavsiyesine uydukları zaman;
"İyi geçirilmiş meşgul bir gün güzel bir uykuyla, iyi yaşanmış bir hayatta huzurlu bir ölümle son bulur."
- 
Leonardo da Vinci
Akıl kullanılmadığı zaman beyni terkeder. Bilinçaltı, yargılar ve önyargılar beyni ele geçirir. Toplumlar da bundan farklı değildir.
Okur Takip Önerileri
"Daha çok din" isteyen halklar kötü yönetilirler. Kötü yönetildikçe de "daha çok din isterler", bu karşılıklı ilişki duvara toslayana kadar birbirini tetikler. Din adeta alkol gibidir. Çakır keyif takılmak hoş olsa da Türkiye gibi "din alkolikliği" tedavisi görmüş bir toplum, bir yudum alkol de bile tekrar alkolik olabilir. Dinin çok önemli olduğunu düşünen toplumlarda yöneticiler koltuklarına yapışırlar. Hır çıkarmadan, heryeri ateşe vermeden gidenine rastlanmadı. Yoksullukla, yolsuzlukla, işsizlikle mücadelenin ön şartı dinle mücadeledir. Din sorununu halledemeyen toplumlar hiçbir sorunu çözemezler.
"Kulaktan kulağa" nasıl oynanır bilirsiniz. Günümüzde neredeyse her şey, bilimden felsefeye, sanattan hayata kadar her şey tam bir kulaktan kulağa sistemi ile ilerlemekte. Ama işin kötü yanı, ilk söylenen ile son duyulan hep farklı oluyor, sürekli "O öyle demedi" diyoruz...
Mezarlıkları daima kalabalık olan toplumların, Bilimi-Sanatı 3. SINIF, hurafeleri, mitoslari ve cahilleri 1. sınıf olur.
Bilim bir boşluğa cevap bulunca insan, Tanrı'yı başka bir boşluğa yerleştirdi. Tarih boyunca tekrarlanan dinler BOŞLUKLARA TAPMAK içindi.
İnsan beyni yüzleri yaratamaz. Bu nedenle, rüyanızda tanımadığınız birini gördüyseniz, bu daha önce o kişinin yüzünü görmüş olduğunuz anlamına gelir.
İnsanlar iyi şeyler yapabilirler. Ama içgüdüleri iyi değilse, ya Tanrı gerçekten yok ya da hayal bile edemeyeceğin kadar zalim...
- Dr. House
Din sarhoşu/militanı gördüğünüzde uzatmamak/bloklamak en mantıklısı. Zira sosyal medya algoritmaları hesabınız spam'landığında, ilgiliyle olan iletişimlerinize de bakıyor. Din sarhoşlarını hemen bloklarsanız, daha az spam yersiniz, hesabınızın ömrü de uzun olur. Sinirleriniz de sağlam kalır.
Ateizm ve evrim gibi konular, oldukça bilimsel görüşler olsa da, bazı insanların görüşlerine ve inandıkları o kadim hikayelere ters düştüğü için, mantıklı bulan insanlar bile bazen kötü olmamak için bu konulara sadece uzaktan bakmakla yetiniyor. Ama ben hiçbir matematikçinin, insanlar kırılmasın veya kötü olmayayım diye üçgenin iç açılarını farklı söylediğini, pi sayısını 5 aldığını, kareyi 3 köşeli tanımladığını, 2'yi de tek sayı olarak kabul ettiğini hiç görmedim. Eğer yalana yalan demiyorsanız, geriye kalan kasımda konuştuklarınızın ne kadar gerçek olduğu da pek önemli olmuyor. Çünkü bir gün gelecek, gerçek dediğiniz şey, yalan diyemediğiniz şey ile çelişecek...
Ve siz yine susup, kendi gerçeğininizi de o yalanın altına gömeceksiniz.
Merak etmeyin, belki şu an sizin gerçekleriniz ve savunduklarınız bazı yalanlarla çelişmiyor veya çelişmesine rağmen yolları henüz kesişmedi ama bir gün bunu sizler de yaşayacaksınız.
O ses etmediğiniz koca koca yalanlar ilk sizleri yutacak. Ve her şey için çok geç olacak...
İnsanlığın en büyük sorunu insanlardır. İnsan bilinci, sorun yaratmaya değil de çözüm üretmeye yetecek seviyeye ulaştığı zaman, her sorun aşılacaktır. Özellikle yeni nesillerin bilinç gelişimi için mücadele edilmeli, beyin ölümü gerçekleşmiş iki ayaklılar için değil.
Asıl afet depremler değil, bu kadar akılsız ve cahil insanların varlığıdır. Hiçbir deprem cehalet kadar hayat karartmamış, can almamıştır...
İnsan olarak nitelendirilen organizma esasen beyin ve omurilikten oluşan merkezi sinir sisteminden ibarettir. İnsanı insan yapan bütün düşünsel ve duygusal fonksiyonlar bu sistemin ürünleridir. Beyin öldüğünde insan da ölür. Ruh diye bir şey yoktur. İnanç kaynaklı bir uydurmadır.