İnsan derdini kendine tarif etti mi bulamıyor adresi. Ne bir eczane, ne bir okul... Kayboldum. Kocaman bir meydan var. Hepsi bu!...
Turkuvaz Haberleşme ve YayıncılıkKitabı okudu
Kar
Toprak ile asfaltın ayrıldığı iki zemin üstünde olan bir ilköğretimde okudum. Ve kar yağdığı zaman lapa lapa yağardı. Kahverengiye çalan toprak ile siyaha yakın duran asfalta tek bir renk hakim olurdu: Beyaz. O senenin bütün derslerini daha sömestrlerde bitirmiş olurdum. Öğretmen dersi anlatırken camdan dışarı yağan karı izlerken gelecek günleri
Reklam
Çok haklı olması...
"Kötü örnek olsam da olur, benden nefret etseler de olur diyen ilker hoca kalmadı. Neden böyle oldu? Bugünkü eğitim çocukları düşünmüyor. Öğretmenlerin tek derdi müdür yardımcısı he der, müdür ne der, okul āile birliği ne der, okul eğitim kurulu ne der, hattā neredeyse Eğitim Bakanlığı ne der diye ağız yoklamak. Çocukların yüzüne bakan yok herhâlde.
Sayfa 143
Sayın Mr Potter, Oturduğunuz yerde bu akşam dokuzu on iki dakika geçe bir Hover Büyüsü kullanıldığı konusunda istihbarat aldık. Bildiğiniz gibi, küçük yaştaki büyücülerin okul dışında büyü yapmasına izin yoktur ve yapacağınız başka herhangi bir büyü okuldan atılmanıza yol açabilir (Genç Yaşta Büyücülüğün Makul Kısıtlanması Kararnamesi, 1875, Madde C). Sizden ayrıca, sihirle uğraşmayan topluluğun üyeleri (Muggle'lar) tarafından fark edilme rizikosu olan herhangi bir sihir etkinliğinin de, Uluslararası Sihirbazlar Konfederasyonu Gizlilik Nizamnamesi'nin 13'üncü bölümüne göre ciddi bir suç olduğunu hatırlamanızı istiyoruz. Tatilinizin keyfini çıkarın! Saygılarımla, Mafalda Hopkirk Sihrin Uygunsuz Kullanımı Dairesi Sihir Bakanlığı
"Okul bizim en büyük servetimizdir. Rusya'daki gibi Ural madenlerimiz ya da Sibirya'nın altın dolu yeraltı kaynaklarımız yok. Doğa bize karşı bu kadar cömert davranmadı. Bunu kendi enerjimizi kullanarak telafi etmek durumundayız. Vatandaşlarımızdan verebilecekleri ne varsa talep etmeliyiz. Fabrikalarda İngiliz çeliğin nasıl sertleştiriyorlarsa biz de okullarda gençlerimizi öyle eğilmez ve bükülmez hâle getiriyoruz. Eğitim sayesinde biz bu bataklıklar arasında, taşların üstünde Rusya'nın henüz yanına bile yaklaşmadığı refah yarattık. Okulu elimizden alırsanız hemen dağılır gideriz. Mayasız hamur gibi söner, gideriz."
Sayfa 83
Ah yarabbi, ne olur insan hiç but sıkıntıları duymadan yalnız aşkı duyabilse! Bu ne belli şey!Ateş gibi yakıyor içimi. rahat yok, kurtuluş yok bundan. birdenbire içime Dolan bu kaygılar, tasalar nedir? aşk bur hayat okulu, ama ne zor bir okul!
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Depremde yaşananları orada bulunmuş biri gibi algılamanın en iyi ve gerçek yollarından biri de bu kitabı okumak. Siz daha okumaya dayanamazken insanların ne acılar çektiğini anlatan, acıyı daha önce gerçekten hiç tattınız mı yoksa aslında acı dediğiniz olaylar aslında sadece hayatınızdaki ufak pürüzler mi? Bu kitabı okuduğunuz zaman bunun ayrımına çok rahat varabiliyorsunuz. Kişiliğinize olan katkıları dışında bu kitabın kolay unutulmaması gereken ve bir çoğumuzun çoktan unuttuğu bir olayı en ince ayrıntılarıyla gözler önüne seren yazar, yalnız deprem bölgesindeki insanları anlatmıyor; onların da hayalleri,umutları,sevdikleri, sevenleri, bir zamanlar dopdolu duygularla atan ancak sırf birilerine zor göründü diye denetlenmeyip yıkılan bir iki beton parçası altında yalnızca fiziksel olarak değil manevi olarak da parçalanan birer kalpleri olduğunu hatırlatıyor ama en önemlisi onların birer sayı veya isim değil onların da İNSAN olduğunu anlatıyor. Ayrıca kitap satışından elde edilen gelirle o minik hasarlı kalpleri ısıtacak bir okul inşa edilmesi de kitabı okumanız için sizi teşvik eden ayrı bir taraf. Uzun lafın kısası bu kitabı alın ve her çok canınızın acıdığını düşündüğünüzde bu kitaptan bir yaşam okuyun o zaman anlayacaksınız acının artık sizinle uğraşamayacak kadar yorgun olduğunu...
Acı Yoruldu
Acı YorulduSerhan Asker · Alfa Yayınları · 202462 okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
coğrafya kader değildir!
Neredeyse hiç kaynağı olmayan, bataklıklar üzerine kurulu 3 milyonluk nüfusuyla (o dönemki) dünyanın refah düzeyi en yüksek ülkeleri arasına girebilmiş Finlandiya halkının muhteşem hikayesi… Eğitimin, toplumsal azmin, çabanın öyküsü… Bu avuç içi kadar ülkenin başardığı şeyi, muhteşem kaynaklara sahip ülkemizin neden başaramadığını sorgulatıyor. Aslında cevabı oldukça basit… Bir Snellman’ımız yok. Lüks restoranlarda takılmak yerine kendisini halkı için yıpratan entelektüellerimiz yok. Halk bilincine sahip bir toplumumuz yok. Gelişmek yerine yarışıyoruz. Menfaat odaklı bireylerin oluşturduğu bir toplumuz. Kitap ilk olarak öğretmenlere önerilmiş, bana kalırsa ilk olarak ebeveyn olmaya karar vermişlere okutulmalı. Okul eğitiminin aile eğitiminin önüne geçtiğine inanmıyorum zira. Atamız müfredata zorunlu olarak koymuş koymasına ama devamı gelememiş. Bütün ülkede okunması yasal olarak zorunlu kılınması gereken bir eser. Dipnot: Karokep bölümünü okurken aşırı keyif aldım.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Ephesus Yayınları · 202098,6bin okunma
%6 (20/320)
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Malamander
Mankamander güzeldir okuyorum baya eğlenceli bir kitap 9 puan veririm Ben Emin okumayı severim naber kitap okuyanlar okul eğlenceli ve fakat okumayı severim
Malamander
MalamanderThomas Henry Taylor · Genç Timaş · 20202,482 okunma
Amerika'daki Sınıflarda Naziler Yaratmak
Kaliforniya, Palo Alto'daki lise dünya tarihi dersinde öğrenciler birçoğumuz gibi soykırımın insanlık dışı olduğunu anlayamamışlardı. Böylesine ırkçı ve ölüm saçan bir sosyo-politik hareket nasıl başarıya ulaşmış olabilirdi? Ortalama vatandaşlar Yahudi kardeşlerine uygulanan bu acımasızlıklar karşısında nasıl bu kadar aptal veya umarsız olabilmişlerdi? Sınıfın yaratıcı öğretmeni Ron Jones soykırıma inanamayan öğrencilerine anlamlı bir mesaj verebilmek için anlatım yöntemini değiştirmeye karar verdi. Bunun için alışıldık didaktik öğretim yönteminden deneyimsel öğrenim yöntemine geçti. Öğrencilerine gelecek hafta Almanların yaşamış olduğu deneyimin bazı yönlerini sınıfta yeniden canlandıracaklarını söyledi. Bu ön uyarıya rağmen, sonraki beş gün boyunca devam eden rol oynama "deneyi" öğrenciler için ciddi bir soruna ve okul müdürüyle velilerin tepkilerini bir kenara bırakalım, öğretmen için bir şoka dönüştü. Öğrenciler, Hitler'in Nazi rejimindekine neredeyse tıpatıp benzeyen totaliter bir inanç ve baskıcı kontrol sistemi yaratınca canlandırmayla gerçeklik iç içe geçti.
Reklam
Dini fetvalar gibi oh maşallah
Tuğcu'nun okurunu, varlığın çocuğu şımarık ve küstah, yokluğun erdemli ve çalışkan yapacağına inandırmış olmasıdır.Zenginin parası varsa, yoksulun haysiyeti vardır, diyordur Tuğcu. Erken kaybeden, erken kazanır. Acı insanı büyütür. Çalışan karşılı­ğını alır. Fakirlikte hayır vardır. "Üzülme, anne," der Yuvadan Uzakta Tuğcu çocuğu, "Allah bizi fakir düşürdüyse, bu bir bakıma benim hakkımda hayırlı olacaktır. Ben şımarık, haylaz, okul kaçağı, dikbaşlı bir çocuktum. Fakat şimdi büsbütün başka bir çocuk oldum."
Sayfa 65 - Metis yayınları
' Ve unutma, dilbilgisi, okul için olduğu kadar hayat için de önemlidir. '
Altın KitaplarKitabı okudu
ona hiç bir kitap satmayın
- Merhaba, Mösyö Joao. Dediklerine bakılırsa kızıma kötü kitaplar satıyormuşsunuz. Sizden bir ricada bulunacağım : ona hiç bir kitap satmayın. Ya da sadece okul kitabı. .. Ötekilerin hepsi yolunu sapıttırmaktan başka işe yaramıyor ...
Sayfa 275Kitabı okudu
"Pisliğin tekiyim,” dedim pembe okul çantasını sırtımda kıpırdatıp onu daha yakınıma çekerken. “Sürekli işleri batırırım.” “Bilerek mi yaptın?” “Ne? Hayır. Bunu sana asla yapmam.” “Söz mü?” “Evet. Söz veriyorum." Ocak ayıydı. Yağmur yağıyordu. Soğuktu. Tuhaf ve endişe verici bir his yüzünden içimdeki lanet olası bir şey­lerin alev aldığım hissediyordum.
Bir okul ne kadar pahalıysa, orada o kadar çok hırsız olur şaka etmiyorum
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.