Özge Torun Tatar

Özge Torun Tatar
@OzgeT
'Bırakın kitaplar sizi esir alsın.'
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar
9.1/10 · 3.745 okunma
Reklam
Özge Torun Tatar
Bir kitabı okumaya başladı
Ertelendikçe Büyüyen
Ertelendikçe BüyüyenOsman Palabıyık
8.3/10 · 49 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Özge Torun Tatar
Bir kitabı okumaya başladı
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı
7.9/10 · 54,9bin okunma
174 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Ütopya: Hiçbir yer. Gerçekleşmesi imkansız tasarı veya düşünce. Thomas More, hümanizmden, rönesanstan etkilenmiş dindar aynı zamanda reform karşıtı bir yazar. Ütopya’yı 1516’lı yıllarda insan merkezli düşüncenin hakim olduğu, kilisenin artık insanların gözünde değerini kaybettiği, aydınlanmanın kıvılcımlarının başladığı bir dönemde genç yaşında kaleme alıyor. Yazdıklarını sonradan reddettiği, hatta devlet adamlığı yaptığı dönemlerde bu kitabını unutmak istediği söyleniyor. Neyse ki kitabı basılıyor ve edebiyat yazınına yeni bir tür getiriyor. Evet ütopya tarzının ilk kitabı denebilir. Kitabında döneminin çok ötesinde bir devlet hayali kuruyor More. Yaşadığı ülke olan İngiltere yönetimine bir eleştiri getiriyor. Paranın, altının, lüksün önemsiz olduğu, bir çok şeyin ortak olduğu, halkın gelecek kaygısının olmadığı dini hoşgörünün olduğu bir tarım ülkesi hayal ediyor. Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde birkaç arkadaşın devlet, adalet ve sistemler üzerine sohbetleri yer alıyor. Ütopyanın tasviri ise kitabın ikinci bölümünde, gemici bir arkadaşlarının onlara gördüğü bu ada ülkesini anlatmasıyla başlıyor.
Ütopya
ÜtopyaThomas More · Dergah Yayınları · 201720,3bin okunma
Reklam
Özge Torun Tatar
2024 okuma hedefini güncelledi.
2024 OKUMA HEDEFİ
8/20 kitap - %40 tamamlandı
8 kitap okudu
20 kitap
1.376 sayfa
5 inceleme
4 alıntı
21 günde 1 kitap okumalı.
100 syf.
·
Puan vermedi
Kitap yazarın 6 bölümden oluşan radyo yayınlarından oluşuyor. Başlangıçta yazar anadilimizin edebiyatı nasıl oluşturduğunu açıklıyor. Ardından hayal gücünün gelişiminin edebiyatla ve eğitimle ilişkisinden bahsederek hayal gücünün işlevlerine değiniyor. Yine edebiyatın hayatımızdaki ve toplumdaki yeri nedir hatta edebiyat nedir gibi sorulara cevaplar veriyor. Gündelik dil, toplumsal dil ve edebi dil üzerinde durarak bunlar arasındaki farklardan bahsediyor. Bunun dışında edebiyat öğretmenin ve öğrenmenin önemi nedir, öğretirken nerelerden başlanmalı nelere dikkat edilmeli gibi konulara açıklık getiriyor. İnsan için iki şey olduğundan birisinin gerçek, etrafımızdaki dünya; diğerinin bizim zihinlerimizdeki inşa ettiğimiz dünya olduğundan bahseden yazar ikincisinin daha önemli olup gerçek dünyayı da aslında onun inşa ettiğini ifade ediyor. Yazar Kanadalı olduğu için haliyle tüm bunları kendi kültürü, edebiyatı ve değerleri çerçevesinde anlatıyor. Okurken anlattıklarını kendi edebiyatımıza uyarlayarak okursak daha verimli bir okuma olacaktır.
Hayal Gücünü Eğitmek
Hayal Gücünü EğitmekNorthrop Frye · Ketebe Yayınları · 202095 okunma
182 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Manipülasyon- narsistik sapkınlık- isterik kişilik İkili ilişkilerde farkında olmadan çok fazla maruz kaldığımız, kişiliğimize zarar veren, hayatımızı zorlaştıran insan tiplerini ifade eden kavramlar. Yazar kitapta somut vakalar üzerinden bu kişilikleri ve bu tür insanlarla kurulmuş ilişkileri, bu ilişkilerdeki sorunları ve bu tarz insanlara maruz kalmış kişiler için de kurtulma yöntemlerini anlatıyor. Narsist manipülatörlerin ortaya çıkışında rol oynayan etkenleri tartışıyor. -Bir narsist sapkın nasıl saptanır? -Bir narsistten nasıl kurtulunur? -Kurtulduktan sonra tedavi yöntemleri nelerdir? Gibi sorulara da cevap vererek biz okurlara da yol gösteriyor diyebiliriz. Aslında özetle kitap son zamanlarda çok sık duyduğumuz kendine saygı- kendine değer verme - kendini sevme kavramalarının önemini çok net bir şekilde gösteriyor. Kendisini tanımamış sevmemiş, kendisine değer vermemiş kişiler bu tür narsist sapkınların tam olarak aradığı kurban rolündeki kişiler. Kendi benliğinin farkında olmayan bireylerin bir narsistin tuzağına düşmesi oldukça kolay, işin kötüsü bunun farkında bile olmayışı. Kendisine saygısı olmayan birisinin karşısındakinden de saygı beklemesi zor göründüğü için kişi uzunca bir süre -neredeyse kişiliği yok olana dek- bir narsistin tuzağına düştüğünü fark etmeyecek.Son olarak insanların size bakışı sizin kendinize nasıl baktı baktığınızla ilgilidir.
İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon
İkili İlişkilerde Duygusal ManipülasyonPascal Couderc · İletişim Yayıncılık · 20211,568 okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
Karanlık bir kitaptı, içten içe sıkıntı veren, insanın sıkışmışlığını hissettiren. Kimine göre Kafka’nın babasını temsil eden, kimine göre hayatın ta kendisiydi Kafka’nın içinde bulunduğu durum. Ne özgür ne tutsak, arada bir yerde, bir sıkışmışlık hali, sonucun belirsizliği, hayatın belirsizliği, davanın belirsizliği, sebeplerin belirsizliği. Belirsizlik, insanı bunaltan, daraltan bir durum. Mahkûm olamamak ve aklanamamak. İkisi de yoktu seçenekler arasında. Her an bir korkuyla yaşamak, durumun bir sonuca bağlanamaması insanı rahatsız eden bir hal almaktaydı. Belki de ölüm iyi bir sondu.
Dava
DavaFranz Kafka · Can Yayınları · 202053bin okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitap şu cümleyle başlıyor: “Hastalıklar, genellikle bedenin, hayati işlevlerinin sürekli görmezden gelinmesine gösterdiği tepkilerdir.” Ailesi tarafından istismar edilmiş çocukluklar üzerine kafa yormuş bunu kitabında normal psikolojinin ve pedagojinin dışında işlemiş yazar. Mesela ona göre terapilerde ebeveynlerin değil çocukların tarafında
Beden Asla Yalan Söylemez
Beden Asla Yalan SöylemezAlice Miller · Okuyan Us Yayınları · 20193,083 okunma
Reklam
Hastalıklar, genellikle bedenin, hayati işlevlerinin sürekli görmezden gelinmesine gösterdiği tepkilerdir.
128 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.