Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir çocuğu geliştirip özgür bir birey olması için çabalamak yerine kalıplayıp emir kulu yapmaya çalışmışız.
“Niyet, bireyi özgür kılar, birey ne kadar özgürse evlilik de bir o kadar estetik bir geçerlilik kazanır.”
Sayfa 118
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Kadın Ve Düşünceler
Kadın hareketinin belki de en net bir şekilde dile getirildiği ve bu alanda önemli kitaplardan biri olma özelliği taşıyan Kendine Ait Bir Oda, Virginia Woolf’un kaleme aldığı, feminist yaklaşımın her ne kadar derinlerde irdelense de okumanın belki de en kolay olduğu kitapların başında yer almaktadır. Bu denli kolay okunup anlaşılmasının elbette
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Kızıl Panda Yayınları · 037,7bin okunma
Bir çocuğu geliştirip özgür bir birey olması için çabalamak yerine kalıplayıp emir kulu yapmaya çalışmışız. İşte bu yüzden farkında olmadan çocuklarımızın canını yakıyoruz ve yakmaya da devam ediyoruz .
528 syf.
7/10 puan verdi
Toplum ve Birey
"Sarmal" değerli yazar Orhan Duru'nun öykülerinin bir araya getirildiği derlemenin ilk cildi. Duru'nun öyküleri, modern yaşamın insanları bir "sarmal"a hapsederken, bu durumun insanın kendi seçimleriyle şekillendiği ve ironik bir yönü olduğuna dikkat çekiyor. İnsanların, toplumu nasıl etkilediğini tam olarak
Sarmal
SarmalOrhan Duru · Yapı Kredi Yayınları · 201118 okunma
bir yerde ne kadar çok "kutsal" varsa, o kadar çok keyfilik ve zulüm vardır. sembollerin, üniformaların, armaların, sloganların, antların, marşların, ezberlerin, klişelerin kutsiyet kazandığı yerde özgür düşünce olmaz. kutsal çoğaldıkça birey küçülür ve sürüleşmenin önü açılır.
Reklam
344 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
- Farkındalığın Kadar Özgürsün-
Üniversite öğrencisi Timur yaşam tarzı,eğitimi ve sosyoekonomik şartları kendisinden daha ileri düzeyde olan Nesrin'e evlilik teklifinde bulunur fakat ret cevabı alması sonucu yaşadığı ezilmişlik içgüdüsü;duygu ve düşünce dünyasında tam olarak kendine ait bir profil oluşturamamış olması onu içten içe buruklaştırır.Tesadüfen yolda karşılaştığı
Gerçek Özgürlük
Gerçek ÖzgürlükDoğan Cüceloğlu · Kronik Kitap · 20214,369 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Her sayfasında, her cümlesinde dolu dolu düşünceler bulunan 80 sayfalık bir şaheser. Çok çok beğendim, okuduğum birçok cümle bende ıstişare etme isteği uyandırdı. İnsanoğlu yıllar boyunca bedeniyle hem savaşmış hem de sınanmıştır. Birçok kez kontrolünü kaybetmiş ve sonra yeniden ele geçirmiştir. Peki ya modern çağda insan kontrolünü ele alabilmiş
Ten Medeniyeti
Ten MedeniyetiSertaç Timur Demir · Açılım Kitap · 2018138 okunma
Birey ve Toplum
Bir şeylerden bağımsızlaşarak özgürleşmeye çalışmakla özgür olmak birbirinden farklı olgulardır. İnsan doğaya olan bağımlılığından kurtulabilmek için diğer insanlarla bir araya gelerek teknolojiyi geliştirmiş, ancak bu kez de onun tutsağı olup olmadığı sorusu ortaya çıkmıştır.
Burjuva sınıfının özgürlüğü rekabet üzerine kuruludur, bir yarışma özgürlüğüdür; birbiriyle yarışan bireyler özgür olmalıdırlar, çünkü yalnızca rekabet sürecinde birey olabilirler. Düşünce özgürlüğü isteğiyse, belirli düşüncelere, yani burjuva sınıfının düşüncelerine özgürlük tanınması isteğidir.
Sayfa 37 - Günebakan Yayınları
Reklam
Bir çocuğu geliştirip özgür bir birey olması için çabalamak yerine kalıplayıp emir kulu yapmaya çalışmışız. İşte bu yüzden farkında olmadan çocuklarımızın canını yakıyoruz ve yakmaya da devam ediyoruz .
Birey ve Toplum
İnsanın kısa bir süre için de olsa doğayla yeniden baş başa olması, onu eski bir dostla birlikteymişçesine mutlu eder. Bu, hem birlikte hem özgür olmanın verdiği, benzeri olmayan bir mutluluktur.
Bir çocuğu geliştirip özgür bir birey olması için çabalamak yerine kalıplayıp emir kulu yapmaya çalışmışız. İşte bu yüzden farkında olmadan çocuklarımızın canını yakıyoruz ve yakmaya da devam ediyoruz.
Sanayi Devrimiyle birlikte, Aydınlanmanın bireyi toplumun üstüne çıkarması ve insanın doğadaki en yüce canlı ilan edilmesinin sonucu olarak, birey dinin baskısından kurtarılarak özgürleştirilmiş ve ben diye bir şeyden bahsedilmeye başlanmıştır. İnsan teki, içinde bulunduğu grubun, kendini emniyette hissettiği geniş ailenin bir üyesi olmaktan çıkarılarak yalnızlaştırılmış ve tek başınalığın hapishanesine kapatılmıştır. Bir benlik sahibi yapılarak, içinde bulunduğu topluluğun bir üyesi olmaktan özgür bir bireye terfi ettirilmiş olan ben, ansızın karşı karşıya kaldığı eksiklik duygusuyla başa çıkabilmenin yolunu bulamamış, doğduğu topraklardan uzakta ve şehir hayatının acımasız koşullarında, saatlerce çalışıp ancak karnını doyurabildiği bir yoksullukla mücadele ettiği derin ve karanlık bir yalnızlığa sürüklenmiştir. Bu ıssız hayat içinde neredeyse zorunlu bir şekilde yaşantılanan ruhsal regresyon, simbiyotik bir bağımlılığa yol açmış ve bu acıklı insanlık hali aşk olarak adlandırılarak nafile bir çabayla yüceltilmeye çalışılmıştır. Bu anlamda da aşk, nörotik bir savunma mekanizmasından başka bir şey değildir ve insan doğasına aykırıdır.
Sayfa 80
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.