Bence bu kitap hazır olduğunda okumaya başlaman gereken bi kitap. Ben bugün hazırdım bir gün içinde bitirdim. Şimdi kırık kalbimle gece 04.35de bu incelemeyi yazıyorum. Akhilleus’u biricik Patroklos’unun bakışından okumak bu kitabı en mükemmel yapan şeydi bence. Akhilleus’u bir savaşçı perspektifinden çıkarıp bir insan, bir sevgili bakışıyla ele alması, onu bize sevgili ve en yakın arkadaş gözüyle anlatması çok güzeldi. Patroklos, her zaman kalbimde kalıcak. Onu öyle çok sevdim ki anlatamam. Korkuları, zaafları, hayattaki son anları kalbimi paramparça etti. İsmi için sonuna kadar savaştı, ve bu hikayede her zaman adı belki de Akhilleus’tan sonra en çok anılması gereken kişi Patroklos’tu. Neyse ki bu kitap ona hak ettiğini misli misli vermiş gibi hissediyorum. İyi ki şimdi okudum.
seni çok özledim
gece gözlüm benim
gemilere bin gel yine gidersin
sonbahar rüzgarı
kırarken dalları
ayrı düşen yaprak
yaşar mı söyle
Kayahan
youtube.com/watch?v=Tq4mL_x...
bir dağa çıkmışım, çamların arasından karşımdaki göle doğru seni özledim diye bağırmışım gibi düşün. bağrım ışır mı? bağrıma sen doluyorsun, fransızca bir şarkı ve gözlerimle savaşan uykum.. gideyim ben. sen gelirsin zaten. gönderir seni O evelallah. şüphem yok, ondan kendi derdime düşüyorum.