Bütün insanlar özürlüdür.
Kolları olmayan bir adamın bacakları, kolları olana göre daha güçlüdür. O halde kolları olmayan adamın, özürlü olan organı koluysa, ona göre de benim bacaklarım özürlüdür. Çünkü hiçbir şekilde ben bacaklarımı onun kadar usta kullanamam.
Sayfa 233 - Kashna Kitap AğacıKitabı okudu
Araba almak yerine....
Üniversitedeyken kendime bir Peugeot 106 alacak param vardı, onu hatırlıyorum. O günlerin havalı arabalarından biriydi Peugeot 106, çok önemliydi; bir Peugeot 106'nız varsa üniversitedeki kızlarla gezme şansınız daha yüksekti. Ama üniversitede eğer arabanız yoksa, otobüsle gidip geliyorsanız yine lisedeki burslu, az biraz özürlü Mert gibi burada da böyle bir kaybınız oluyordu. Ama ne yaptım biliyor musunuz? İrademi kullandım, almadım. Evet, bir Peugeot 106 alabilirdim; alsaydım güzel kızlarla çıkma şansım artacaktı, ama ben bunun yerine geleceğimi kurtarayım dedim ve gittim bir arsa aldım!
Reklam
C. W. Mills'e göre (1964: 129), doğumu takip eden ilk yıl içinde sağ kalmak, sağlıklı olmak, hastalanınca kısa zamanda iyileşmek, suçlu çocuklardan olmamak, orta veya yükseköğrenim derecesini tamamlamak, güzel sanatlar görmek vb. birer yaşam şansıdır. Bunların dışında yerine göre beyaz bir ailede doğmak, özürlü olmamak, uzun boylu olmak ya da "dünyaya erkek olarak gelmek" gibi fiziksel özellikler de sayılabilir. Dolayısıyla kültürel sermayeye sahip olabilmek için de önce yaşam şanslarına ihtiyaç vardır. Sosyal statüsü yüksek bir ailede doğma şansına sahip olamamış bir çocuğun güçlü bir kültürel sermayeye sahip olması ihtimali çok düşüktür. Dolayısıyla insanlar neye inanırlarsa inansınlar, iktisadi bir düzen olarak sınıf yapısı, o yapı içindeki durumlarına göre, insanların hayat şanslarını etkilemektedir (Mills, 1964: 137). Mal varlığındaki farklılıklar hayat şanslarındaki farklılıkları doğurur; statü farklılıkları da bundan daha önemli olan hayat tarzlarındaki farklılıklara yol açarlar.
Modern insan bir anlamda mesajların mutlaka dolanması gibi bir saplantısı olan, zihinsel özürlü bir hastalık hastası, sibernetik tutkunu bir varlık olarak nitelendirilebilir.
Şanstan yana doğuştan özürlü sayardı zaten kendini Elsa, çünkü Yahudi dinine mensuptu! Dünyada mevcut en zor din herhalde onlarınkiydi. Yahudilere durmak, dinlenmek ve huzur yoktu! Onlara, "Yürü!" buyurmuştu, Tanrıları.
...satırlarımı pek de düşünerek sıralamayacağım; zaten düşünmek gibi ahlaksız bir eylemin girdabına kapılmış bir neslin yok edilememiş ender zatlarından biriyim; en azından özürlü bırakacağınızı umduğunuz bir devrin çocuğuyum; pek öyle lale devri de değil o; bal gibi kötek devri.
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
325 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Karakter üzerinden kitabın özeti bence şu alıntı;.
-Çalısanlarin çogu Joe,Frank ve Gimpy gibi hissediyordu. Bana güldükleri ve benden daha akıllı göründükleri müddetçe bir sorun yoktu ama simdi bir moronun karşısinda kendilerini ikinci derecede görmeye baslamislardı. Ben göstermis oldugum hayret verici gelismenin, onları ezdigini ve yetersizliklerini açıga cikardiğını görmeye başlamistim. Onlara ihanet etmiştim,benden o yüzden nefret ediyorlardi.- -Ben insanlarin bana guldüklerini kisa bir süre önce ögrenmistim. Şimdi sunu fark ediyorum ki, ben de bilmeden bana gülerlerken onlara katilmisim. iste, beni en çok üzen de bu.- -Önceki ilerleme raporlarimi sık sık tekrar tekrar okumus ve cehaletimi, çocuksu safligimi ve düsük düzeyde zeka sahibi olan birinin karanlik bir odadan disaridaki göz kamastirici isiga nasil baktigini görmüstüm. Rüyalarimda ve anilarimda, çevresindeki insanlarin ona söylediklerinden emin olamayan Charlie'yi mutlu mutlu gülümserken görüyordum. O salak halimle bile, diger insanlardan daha düşük bir düzeyde oldugumun farkindaydim. Diger insanlarda bende olmayan bir şey vardi. Zihinsel körlügümün içinde, bunun okuma yazma yetenegiyle ilgili olduguna inanmistim ve o yeteneklere sahip oldugum takdirde, zeki olacagimdan da emindim.- -Zeka özürlü bir adam da, diger adamlar gibi olmak ister.- Bir moron dahinin şu cümleleri bence tüm romanı özetliyor.
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,7bin okunma
Bir hiç uğruna heba edilen seneler bıraktık geride. Nasıl diyordu Cahit abi: "Geçen ibadetler özürlü/ Eski günahlar dipdiri..."
Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli için "MHP'yi küçülten zat, uçma özürlü, ırkçı, alçak, adi, namert, aile nedir bilmez, çoluk çocuk nedir bilmez, siyasette çırak bile olamadı, ağzından salyalar akıyor, ikiyüzlü" diyordu.
Sayfa 83 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
beni bir bıraksanız, ah bir bıraksanız, ödünç bir tutku, özürlü bir rüzgâr misali dağılıp gidecek gibiydim!
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
Dokuz on yaşlarında bir çocuk. Karşımda sessizce oturuyor. Doğuştan zekâ özürlü. Yanında bir jandarma. Biraz ötede babası. Başı önünde, dalgın. Jandarmanın uzattığı tutanağı okuyorum. “Fiili Livata”. Amcasının işi. Tutanak ayrı bir felaket. İfadesini alırken içini dışına çıkarmışlar sanki. Tuhaf sorular, gereksiz ayrıntılar. Sormuş ve seyre durmuşlar. Hiç, birileriyle aynı dünyada yaşamaktan utanç duyduğunuz anlar oldu mu? Öyle bir olay işte.
Mühür..
Bu arada bu kelimeden nefret ediyorum. Özürlü.
“İlaçlardan yararlanamayan ve çok agressif ve kendisi ile çevresi için zararlı olan epileptikler le, idiotie derecesinde zeka özürlü agressif hastalara “Prefrontal Lobotomie” ameliyatı denenirdi. Bu ameliyatları hastanemizde beyin cerrahı rahmetli Op. Dr. Ertuğrul Saltık çok denemiştir.”
Sayfa 56 - Mazhar OsmanKitabı okudu
Genelde Okuma Özürlü Türk Milleti İçin Yazan Hiçbir Yiğit Şair ve Yazar İçin "Abartılmıştır" Denilmemelidir!
"Evladım bunlar özürlü. İki özürlünün evliliği pek zor yürür." Aysel gözlerini açarak ve başını hafifçe yana eğerek: "Normallerin evlilikleri kolay mı yürüyor baba?" dedi.
Sayfa 174 - Remzi KitabeviKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.