Çocukken ne mutluyuzdur. Işık, mantığın sesiyle nasıl da körelir. Bu hayatta taşı düşmüş yüzükler gibi dolaniyoruz. Ama sonra bir gün, bir yerden köşeyi dönüyoruz ve bir de bakıyoruz ki karşımızda, yerde yatıyor; mücevher gibi kesilmiş, ışıl ışıl bir kan damlası… Hayalet değil gerçek. Dokunup rahatsız edersek yok olabilir. Ama bir adım atmazsak da, hiçbir şey düzelmeyecek. Bu bilmeceyi nasıl çözeceğiz? Bir yolu var.Dua edin. Kendi duanızı söyleyin. Nasıl söylerseniz söyleyin, fark etmez. Çünkü bittiğinde, saklamaya değer tek mücevhere, bağışlamaya değer tek tohuma siz sahip olacaksınız.
Sessizlik. Geçip giden arabalar. Metronun gürültüsü. Seher vaktini çağıran kuşlar. Eve gitmek istiyorum diye sızlandım. Oysa evdeydim zaten.
Sayfa 33
Reklam
"Hadi, fotoğraflarını çek," dedi kadın, hayretler içerisindeki kocasına. "Sanatçılar galiba." "Hadi canım," dedi, omuz silkerek. "Bunlar çoluk çocuk."
O kadar çok ağladım ki, Robert müşfik bir edayla bana Sulugöz demeye başladı.
Uyandığımızda o çarpık gülümsemesiyle karşılaşınca, onun benim şövalyem olduğunu anladım.
Hiç tereddüt etmeden resmi bana verdi ve o an, bu küçük zaman diliminde anladım ki, her ikimiz de yalnızlığımızı geride bırakmış ve yerine güven duygusunu koymuştuk.
Reklam
Onunla kendimi nasıl bu kadar rahat hissettiğime şaşırdım.
280 syf.
·
Puan vermedi
·
11 saatte okudu
Uzun zamandır böyle lezzetli bir kitap okumamıştım. Altını çizdiğim yerler ayrı özel benim için fakat bu kitap sayesinde yazarda kendimden parçalar buldum. Günün birinde birbirimizi hissediyor olacağız. Buna o kadar çok inandım ki kitabı bitirmeye yakın, tarif edemem bu duyguyu. Severek takip edeceğim diğer kitaplarını yazarın. Şiddetle öneriyorum.
M Treni
M TreniPatti Smith · Domingo Yayınevi · 2015415 okunma
Çocukken ne mutluyuzdur. Işık, mantığın sesiyle nasıl da korelir. Bu hayatta taşı düşmüş yüzükler gibi dolanıyoruz. Ama sonra bir gün, bir yerden köşeyi dönüyoruz ve bir de bakıyoruz ki karşımızda, yerde yatıyor; mücevher gibi kesilmiş, ışıl ışıl bir kan damlası... Hayalet değil, gerçek. Dokunup rahatsız edersek yok olabilir. Ama bir adım atmazsak da hiçbir şey düzelmeyecek. Bu bulmacayı nasıl çözeceğiz? Bir yolu var. Dua edin. Kendi duanızı söyleyin. Nasıl söylerseniz söyleyin, fark etmez. Çünkü bittiğinde, saklamaya değer tek mücevhere, bağışlamaya değer tek tohuma siz sahip olacaksın.
Venüs'ün bir yıldızdan fazlası olduğunu söyledi. "Eve döneceğim günü bekliyorum" dedi.
Reklam
Önce insanın evrendeki yeri, sonra da insanın iç evreni üzerine bir ders verdi.
...kimseyi bastırmaya çalışmayan, basit anlamda özgürlük.
Fakat tek bir şeyden emindi. O bir sanatçıydı.
Güzel oldu diye düşündü, hafif bir pişmanlıkla. Çünkü onun gördüklerini hiç kimse, ne görebilecek, ne de anlayabilecekti. Bu duyguya alışmıştı. Hayatı boyunca bunu tecrübe etmişti; ne var ki geçmişte, bu durum sanki onun hatasıymışçasına telafi etmeye uğraşmıştı. Uyumlu davranmış, ödün vermiş, babasının, öğretmenlerinin ve yaşıtlarının onayını alabilmek için çabalamıştı.
parça parça kurtuluyoruz adına zaman dediğimiz tiranlıktan.
Sayfa 223Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.