Çalışın, çalışın emekçiler, toplumsal serveti ve bireysel sefaletinizi büyütmek için. Çalışın, çalışın ki daha da yoksullaşınca çalışmak ve sefil olmak için daha çok sebebiniz olsun.
Sayfa 24
"Yoksul ülkelerde halkın rahatı yerindeyken varsıl ülkelerde halk genellikle yoksuldur."
Sayfa 23
Fabrika tarzı çalışmayı hayata geçirdiğiniz yerde neşeye, sağlığa, özgürlüğe elveda diyebilirsiniz.
Sayfa 23
İnsancıl kişilikler, kendileri aylaklık ederek zenginleşsin diye yoksullara iş verenlere hayırsever insanlar diye alkış tutuyorlar.
Sayfa 22
"Böylece en az on beş saat süren, ölçüsüzce uzun bir mesainin yorgunluğu üzerine bir de bu zavallılar için pek sık ve çok zorlu gidiş gelişler eklenir. Sonuçta akşam evlerine uyumak ihtiyacıyla bitkin döner, ertesi gün de işbaşı saatine yetişebilmek için tam dinlenmeden yeniden yola düzülür."
Sayfa 21
Çağımız için çalışma çağı derler; aslında acının, sefaletin ve yozlaşmanın çağıdır bu.
Sayfa 19
Kapitalist toplumda çalışma, her türlü zihinsel yozlaşmanın ve her türlü bedensel bozulmanın sebebidir.
Sayfa 14
"Makineler geliştikçe, insan çalışmasını durmadan artan bir hız ve kesinlikle yendikçe, işçiler dinlenme sürelerini artıracağı yerde sanki onunla rekabet ediyormuşçasına çalışma sürelerini artırıyorlar. Ne kadar saçma ve ölümcül bir yarış bu."
Sayfa 32Kitabı okudu
Çalışmanın Kutsanması
"Çağımız, çalışma yüzyılıdır diyorlar. Aslına bakarsanız acının, yoksulluğun ve çürümenin yüzyılıdır içinde yaşadığımız."
Sayfa 18Kitabı okudu
Çalışın, çalışın emekçi takımı, toplumsal serveti ve
kendi yoksulluğunuzu artırmak için çalışın ki, daha yoksul hale gelin; çalışın ki böylece çalışmak ve yoksul olmak için daha fazla nedeniniz olsun. Kapitalist üretimin katı yürekli yasası böyledir.
Deniyor ki çağımız çalışma yüzyılıdır: o, aslında acının, yoksulluğun ve çürümenin yüzyılıdır
“Çağımızın çalışma yüzyılı olduğu söyleniyor; aslında acının, sefaletin ve çürümenin yüzyılı.”
"İşçi sınıfı ona tahakküm eden, tabiatını bozan takıntıyı gönlünden söküp atarak, o müthiş gücüyle ayağa kalksa ve kapitalist sömürü haklarından başka bir şey olmayan İnsan Hakları'nı, sefalet hakkından başka bir şey olmayan Çalışma Hakkı'nı talep edeceğine, insanların günde on üç saatten fazla çalışmasını yasaklayan bükülmez bir yasa şekillendirseydi, yeryüzü, şu yaşlı yeryüzü neşeyle ürpererek içinde yeni evrenin sıçradığını hissederdi. Ama böyle yiğitçe bir karar, kapitalist ahlak tarafından yozlaştırılmış bir proletaryadan nasıl beklenir ki..."
Sayfa 36Kitabı okudu
"Emekçilerin bu çifte çılgınlığı, yani aşırı çalışmayla kendini öldürmesi ve mahrumiyet içinde sürünmesi karşısında, kapitalist üretimin büyük sorunu artık üreticiler bulup onların güçlerini iki katına çıkarmak değil, yeni tüketiciler keşfedip iştahlarını uyandırmak ve yapay ihtiyaçlar yaratmaktır."
Sayfa 25Kitabı okudu