Naifî ⸙
@pinhan_satirlar
Naif sanat g.co/kgs/9R7TDw
Tefekkür, Tevekkül, Teşekkür ve Tebessüm ile..
#34478128
~~~
Hayat bir hevestir, daldığın kadar...
1998
6,7bin kütüphaneci puanı (Geçen ay: 37)
2519 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
Kendini tanımayan, kendine âdil davranmaz; kendine âdil davranmayan, başkalarına âdil davranmaz.
İnsanlar birbirlerine eşit davranamazlar. Ancak birbirlerine âdil davranabilirler. Eşitlik liyakati gerektirmez; adalet ise liyakat gözetilmedikçe tahakkuk etmez.
Sayfa 53Kitabı okudu
Kendine eşit olmayan ben, sana nasıl eşit olurum?
Sayfa 52Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Oysa biz biteviye davranıyoruz; davrandıkça yanıyoruz da haberimiz olmuyor.
Ne garip değil mi bizi yakan da başka bir şey değil, sadece davranışlarımız.
Sayfa 50Kitabı okudu
Davranış, zannedildiği üzere fiil anlamında değil, amel anlamında bir eylemdir.
Sayfa 49Kitabı okudu
En nihayet insanı özler hâle geldik; zira adalet, merhamet ve şefkati özler hâle geldik.
Neredesin ey Hz. İnsan?
Sayfa 47Kitabı okudu
“Dünyayı robotlar ele geçirirse, hâlimiz nice olur?" diye endişelenen bilimkurgucular zahmet edip dünyaya ve hayata bir kez daha dikkatlice baksınlar! O takdirde, duygu ve düşünceden mahrum robotların ve makinelerin egemen olduğu bir dünyanın ne hâle gelebileceğini görmekte sanırım hiç zorlanmayacaklardır.
Sayfa 47Kitabı okudu
Hasılı, konusu ne olursa olsun uzmanların payına düşen hiç-bir-şey hakkında her-şeyi bilmek iken, uzman olmayanların payına herhangi-bir-şey hakkında neredeyse hiç-bir-şey bilmemek düştü.
Ne yazık değil mi, bir zamanlar bilmek bilmeyi bilmek idi; bilmek bizatihi kendin bilmek idi.
Sayfa 43Kitabı okudu
Hayret makamının çocuklara mahsus o saflığını kibirlerine yediremedikleri için modern dünyaya çocukça sorular sormak yerine sivilcelerini saklayıp zekâ gösterilerinde bulunmayı yetişkinlik sayıyorlar. Oysa bilmek, yani ne idüğün bilmek ve hakikatin anlamak gerek.
Sayfa 39Kitabı okudu
Düşünme’nin bütün sorularının çocuk soruları olduğunu ve çocukça sorular sormadıkça hakikat denen dilberin kendilerine o nazlı yüzünü asla göstermeyeceğini akıllarına bile getiremiyorlar.
Yetişkinlerin o kasvetli tafralarla sordukları köşeli soruların ve bu sorulara verilen köşeli cevapların sathîliği onların gözlerini kamaştırırken, düşünmenin o çocukça soruların içinde saklandığını hiç ama hiç görmüyorlar. Çünkü şek etmek ile hayret etmek arasındaki farkı bilmiyorlar.
Sayfa 39Kitabı okudu
Düşünmek, ağaca baktığında tohumu, tohuma baktığında ağacı görmektir, hiç değilse bu türden bir görüşe ulaşmayı talep etmektir.
Sayfa 38Kitabı okudu
Biraz çabayla hiçliğin kıyısından varlığa el sallamak, hiç de öyle imkânsız değil.
Sayfa 35Kitabı okudu
Günümüzün insanı yönünü tayin edemediği için yükselemiyor.
Dairesini tamamlayamıyor. Bu yüzden özgürleşemiyor; özgürlüğün daireyi tamamlamak demek olduğunu ise aklına bile getirmiyor.
Sayfa 34Kitabı okudu
İnsan niçin bunalıyor?
Gerçekte mâlik olmadığı bir şeye mülkiyet iddiasında bulunduğu için.
Bunama yaşlıların değil, yüreği büzüşmüş olanların ve adına dünya denilen düşte düşün yorumundan habersiz bir biçimde uyuklayanların yazgısı..
Sayfa 34Kitabı okudu