Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yabancı veya paralı askerler işe yaramaz ve tehlikelidirler. Eğer bir prens ükesini paralı askerlere emanet ederse ülkesi hiçbir zaman istikrar ve güven içinde olmaz; çünkü aralarında birlik olmadığı gibi; hırslı, disiplinsiz ve sadakatsizdirler. Dosta karşı cesur, düşmana karşı korkaktırlar. Tanrı'dan korkuları, insana sadakatleri yoktur. Felaketinizi geciktirecek tek şey düşmanlarınızın geç harekete geçmesidir. Düşman sizi savaşta yağmalar, onlar ise barışta. Bunun sebebi sizden aldıkları bir miktar paradan başka onları savaş meydanında tutacak hiçbir neden yoktur ki, o da uğrunuza ölmeleri için yeterli değildir. Siz savaşa girmediğiniz sürece askeriniz olmayı ister, savaş çıktığında ise ya geri çekilir ya da kaçarlar. Bunu ispatlamak içinde fazla uğraşmaya gerek yoktur.
Sayfa 50
PKK’nın ne olduğunu, yurttaşlığın ne olduğunu, ülke sevgisi, bayrak sevgisinin ne olduğunu, mili birlik ve beraberlik ne demek halka anlatmak lazım. Şu milli eğitimin haline bir bakın. Fethullah Gülen’e ait olduğu söylenen okullar, dershanelerde yapılan eğitim, milli eğitimin kat be kat üstünde. Beyin yetiştiriyorlar kendi Fikirleri doğrultusunda. Biz ne yetiştiriyoruz, dershane köşelerinde sürünen evlatlarımızın haline bir bakın. Psikolojik harekâtı yapacak olan insandır. Psikolojik harekâtın hedef kitlesi de insandır. Öncelikle bizim Türk insanı yetiştirmemiz gerek; bayrağına, ulusuna, toprağına bağlı, dürüst, şahsi çıkar düşünmeyen, halkına hizmeti şiar edinmiş insan. Önemli bir iş bu; devletin bu konuda organize olması, Türkçe bilmeyenlere öğretilmesi, ulus bilincinin sağlanması lazım. PKK’nın silahlı eşkıya olduğu, Türk devletine kafa tutamayacağını, bugüne kadar yaşamışsa hep iktidar sahiplerinin gafletinden olduğunu ama artık bu işe son vermenin zamanı geldiğini anlatmak gerek. Öyle ağaç dikmekle olmaz bu iş. Çocuklara şeker vermekle, okul boyamakla, vatandaşı boyamakla olmaz bu iş. Umut veriyorsunuz insanlara, umutla bekliyorlar sizi, sonra kaçıp gidiyorsunuz, aldatıyorsunuz. Böyle psikolojik harekât olmaz. Verdiğiniz sözleri tutacaksınız. Onları kaderine terk etmeyeceksiniz. İnsanlar size güvenecek. Bu iş süreklilik ister, karşılıklı güven ister. Bugün böyle, yarın öyle yapmakla da olmaz bu iş. Bu iş plan program işi. Ferdi çalışmalarla da psikolojik harekât olmaz. Topyekûn bir harekât bu; devletin tüm kurum ve kuruluşlarının yer alacağı, destekleyeceği topyekûn bir harekât.
Reklam
O zamanlar Amerika bizim stratejik müttefikimizdi. Karşılıklı güven duyardık. Henüz askerlerimizin başına çuval geçirmemişlerdi yani dostluğumuz sürüyordu.
"Yahudiler bütün haklarına kavuşmadıkça hiçbir Fransız hür olamaz! Fransa' da yada bütün dünyada bir Yahudi, hayat korkusu içinde titredikçe hiçbir Fransız kendini güven altında sayamaz."
Sayfa 96 - Salyangoz yayınları ekım 1998Kitabı okudu
Kadınların politika üzerinde giderek artan etkisi bizlere güven veriyor, Leydi Caroline. Kadınlar, özel hayatlarında da toplum içinde de daima ahlaktan yanadır.
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Reklam
6.Filoya Namaz KIlanlara Gelsin
Adalet dilenmekle ve başkalarını kendine acındırmakla ulus işleri, devlet işleri görülemez; ulusun ve devletin onuru ve bağımsızlığı güven altına alınamaz
Rüşvet istemekten gurur duyuyor utanmadan
Mississippi' deki açıklamalarının devamında Trump, "Dedim ki, 'Kral Selman, kusura bakma, acaba askeriye için ödemeni rica edebilir miyim?' Kral dedi ki, 'Daha önce kimse bizden para istememişti.' Dedim ki, 'Ben istiyorum: Kral, 'Sen ciddi misin?' dedi. Dedim ki, 'Ciddiyim, güven bana.' Ve ödeyecekler. Burada milyar dolarlardan bahsediyoruz."
Ümit Kocasakal
1966'da Köln'de doğdu. İstanbul Üniversitesi hukuk fakültesini bitirdi. 201O'da İstanbul Barosu başkanlığına seçildi, 2012 ve 2014'te tekrar seçildi. Akp'nin toplumu baskıyla ezdiği dönemde, Ergenekon-Balyoz gibi iftira süreçlerinde, adeta "hukuk kahramanı" haline geldi. Herhangi bir partinin değil, Kemalizm'in savunucusu, sözcüsü oldu. İstanbul Barosu'nun yürekli duruşu, hem diğer barolara, hem de yurttaşlara cesaret verdi, güven verdi. "Hiçbir makam ve kişi vazgeçilmez değildir, olmamalıdır" dedi, 2016 Eylül ayı itibariyle İstanbul Barosu başkanlığına tekrar aday olmayacağını açıkladı.
Sayfa 67 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
"Çalış Evladım..."
Sen niye bu kadar tembelsin evladım? Bu 1 Mayıs'ın 1917 Sovyet İhtilali ile hiçbir ilgisi yoktur evladım. 1 Mayıs, Amerika'nın Chicago kentinde işçilerin çalışma saatlerini sekiz saate düşürmek için yaptıkları genel grevin tarihidir evladım. Bu olay 1886'da oldu evladım. İşçilerin üzerine ateş açıldı, çok işçi öldü evladım. Daha
Reklam
İşbirlikçiler
Şimdi İsrail bu öldürmeler vb bitince yapay bir “kurtuluş” hazırlayacaklar Bu Müslüman liderler kalkıp “yeter artık” falan diyecekler ( yalandan tabi ) Sonra yemek yardımı çadır falan filan yapacaklar Öyle yapacaklar ki Müslüman liderlere olan güvenimiz kaybolmasın diye Sonra kaybolan güven yerine getirince İsrail zaten istediği yerleri kaplayacak, Filistinlilerin göç ettiği yeni yer yine hapis haline getirecekler Sonra yine diziler, filmler, haberler, futbol maçları vb dünya halkına izleterek bu olayları unutturacaklar. THE END Allah zalimlerin belasını versin
Hayatin Tezadı
Dünyayı severim lakin tekinsiz bir yer olduğunu da bilirim zira en katı ahlaksızlık kuralları oradadır. Buyurun alfabetik olarak sralyorum: Adalet az, kanun çok... Bilge az, bilgi çok... Cesaret az, cahil cesareti çok.. Çare az, biçare çok... Dinleyen az, konuşan çok... Etik az, betik çok... Farkındalık az, fark çok... Güven az, özgüven
Sayfa 72 - Destek Yayınları / 25. Baskı: Nisan 2021Kitabı okudu
Rahşan ortaokul öğrencisiyken: O günlere döndüğünde hatırladığı en belirgin olay Atatürk'ün ölümüydü. 10 Kasım 1938 'de büyük-küçük herkesin boğazına bir yumruk gibi oturmuştu ölüm acısı. Sokaktaki insanlar, öğretmenleri, arkadaşları ile birlikte Rahşan da çok ağlamıştı. Ata' yı görmemiş, ama kitaplardan okumuş ve sesini radyodan duymuştu. O ses, ona hep gizli bir güven duygusu verirdi. Ailesinden birini yitirmiş gibi acı ve gözyaşı içinde geçirdi 10 Kasım 'ı.
Sayfa 58 - Yeni sahaf yayınları Kasım 2000Kitabı okudu
Bunların en önemlisi Türkiye’nin ekonomik ve siyasal emperyalist çıkarların hedefi olmayacak bir ülke haline gelmiş olmasıdır. Bunu gerçekleştirmede olduğu kadar, bunun anlamlarını kavramada en başta gelen adam Atatürk olmuştur. Bu anlayıştan ötürü o, Türkiye’nin her anlamda en zayıf olduğu bir zamanda cesur ve korkusuz bir dış politika uygulamıştır. Öyle bir korkusuz dış politika ki cesur olduğu ölçüde dost, güven kazandırmıştır. Onun döneminde Türkiye hiç bir güçlü devlete dayanmadığı halde, hiç bir güçlü devletten de bir sataşma görmemiştir.
330 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.