Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatih Abdullahoğlu

Fatih Abdullahoğlu
@pskfatihabdullahoglu
Psikolog
Lisans
18 okur puanı
Mart 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Adayı tanıma süreci ve yaklaşım tarzı
"Evlilik öncesi gözünüzü dört açın, evlilikten sonra yarım açın" diye bir söz vardır. Yani evlilik öncesi ince eleyip sık dokuyun, gerekirse ayrıntılara dikkat edin, karşınızdaki insanı iyi tanımaya çalışın. Fakat evlilikten sonra kusurları görmemeye gayret edin.
Reklam
Uyumluluğun kriterleri
Evlilikte, "Benim inandığım, benim yaptığım doğrudur ve herkes bana uymak zorundadır" anlayışı çok tehlikelidir. Bu, evlilik kurumunu çökerten bir mantalitedir. Bu anlayışa sahip olan bir insan, hangi kültürden gelmiş, hangi eğitimi almış olursa olsun o kişiyle çatışma yaşanması kaçınılmazdır.
Flört şart mı?
Flört türü ilişkilerde cinsel tuzaklar çok fazladır. Bu gibi ilişkilerde evliliğe yönelik ciddi bir sözleşme de olmadığı için en çok mağduriyet yaşayan kişiler maalesef kadınlardır. Bir zaman sonra bu gibi durumlara düşen bayanlar, kendilerinin sevilmeye layık olmadığı düşüncesiyle travma yaparlar. Bu noktada hanımefendiler çok dikkatli olmalıdır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sağlıklı tanışma yol ve yöntemleri
Aşk, evlilikte sebep olmanın ötesinde, sonuçtur. Aşk, iyi ilişkinin sonucunda ortaya çıkarsa devamlı olur. Bu nedenle yıllarca aşık olarak yaşamış, birbirine hayatlarını verecek kadar değer vermiş bazı kişiler, evlilik sonrası ani kararlarla bu aşkı bitirebilmektedir. Yine bu bağlamda, aşık olmadan birbirleriyle tanışıp iyi ilişki neticesinde birbirlerine aşık olmuş, birbirlerini sevmiş çok insan mevcuttur. Bu nedenle iyi ilişki kuranlar, aslında iyi aşık da olurlar. İyi ilişki kuramayanlar, iletişim eksikliği olan bireyler, iyi aşık da olamazlar.
Öz eleştiri eksikliği
Zira her insan farklı bir dünyadır, farklı bir ruha ve farklı bir zevke sahiptir. Aynı kültürden dahi olsa bu böyledir. Bu durumda önemli olan yüzde yüz uyumu bulmak değil, yüzde yetmiş gibi bir oranı yakalamaktır. Uyumlu olan yönleri artırmaya ve paylaşmaya çalışmaktır.
Reklam
Aileye ilk adım: evlilik
Aslında hidrojen ve oksijen havada dolaşırken serbest ve özgürdür. Bu iki özgür madde, özgürlüklerinden fedakarlık yapıp havada birleşince hayat kaynağı olan suya dönüşürler. Evlilik bir yönüyle hidrojen ve oksijenin birleşme misali gibidir. Yani her iki bireyin özgürlüklerinden fedakarlık yapıp molekül olmalarıdır. Bu şekilde yeni bir hayat kaynağı oluşturulmalıdır.
Ev hanımlığı meslek olarak özendirilmeli
Kadının okuyup eğitim alması; ama anneliği de küçümsememesi, ideal olan bakış açısıdır. Yoksa gün boyu çalışıp eve gelince de telaş içinde ev işlerini, evinin düzenini sağlamaya çalışan kadın, çocuklarına ne kadar annelik yapabilir?
Genlerimiz bizi aile kurmaya yönlendirir
Biyolojik olarak kadın ve erkek eşit olmadığı gibi, biri diğerinden üstün de değildir. Sadece birbirlerinden farklıdır. Kadın kadın olduğu için aşağı, erkek de erkek olduğu için ala değildir. Bir bütünün parçası gibi kadın ve erkek birbirinin tamamlayıcısıdır.
Modernite, kadının çalışmasını ister
Kadının çalışması, bir ihtiyacın karşılanmasından öte, bir propaganda unsuru olarak desteklendi. Kadın çalışmaya özendirilerek ona çalıştığı takdirde toplumsal statüsünün daha iyi olacağı hissettirdi. Sadece ev hanımı olan ve annelik rolünü üstlenen kadın da küçümsendi. Fakat Türkiye'de çalışan kadın evdeki rolünü terk edemediği için yeni rolünü, eski rolleriyle birlikte devam ettirmek zorunda kaldı. Böylece sorumluluğu iki katına çıktı. Bu durum ailede; özellikle karı-koca arasındaki bağları zayıflatıcı bir etkiye sahip oldu.
Modernizmin dayattığı ilişki biçimi
Çıkar peşinde koşmayı, ideoloji haline getiren modern hayat, aile içinde "Ben haklıyım, sen haksızsın" mücadelesini yerleştirdi. Kadın-erkek ilişkisi adeta kadın-erkek savaşına dönüştü. Feminist yaklaşım da bu mücadeleyi besledi.
Reklam
Modernizmin dayattığı ilişki biçimi
İnsanoğlu modernitenin getirdiği yaşam felsefesini benimsediği oranda kendinden başkasını önemsemeyen, kimse için fedakarlık yapmayan bireyler haline geldi. 'Özgür yaşayan, kendinden başkasını önemsemeyen, canının istediğini yapan' bireyler, eş olmanın anlamını yitirdiler.
Günümüzde Aile
Eşleşme biyolojik, ama evlilik kültürel bir olgudur. Bu sebeple de içinde bulunduğumuz kültürü iyi anlamalı ve doğru yorumlamalıyız.
Geri15
89 öğeden 76 ile 89 arasındakiler gösteriliyor.