Yaşayışımıza ve etrafımıza şekil vermek arzusuyla dünyaya gelmekten ise hayatın ve muhitin verdiği şekli kolayca alacak kadar boş ve yumuşak olmak daha rahat , daha makul değil miydi?
Sayfa 41 - Yapı Kredi Yayınları
Bilmem ki? dedi. Sahiden de bilmiyordu. Bu sualin cevabını verebilmek için aylardan beri kafasının içinde dolaşıp duran birçok diğer suallerin halledilmesi lazımdı. Hayatı ne şekil olacağını bilmeden ve bu hususta bir karar veremeden karşısındakini ne söyleyebilirdi?
Reklam
Aşık oluyorum, sevdalanıyorum veya nefret ediyorum. İş dünyasında yada günlük hayatta bu üç duygu üzerinden sapkınlığa düşenlerin haberini alıyorum. Kendi kendime düşünüyorum "acaba aşık olduğum kişi de bu haberlerin benzerlerine bir yerde denk gelip 'acaba Aykutta yapar mı?' diye sorgular mı?" diye düşünüyorum. Allah'ı aklıma getirince kendime idrak ettiğim şu: "Karşı tarafında bir duygusu varsa zaten emin olabilme kabileyetinden dolayı nasipte de varsa Allah bir şekil çıkarır. Ha Allah nasip gördüğü hâlde ben yada karşı taraf kurgularla yaşıyorsak sıkıntı büyük. Eğer ikimizinde birbirine karşı duygusu olup başka yollardan gidersek hayat zaten acısını çıkarır bir şekil.
“Gaflet içinde boğulan siz namaz kılanların ve hatta o namazın vay haline! Hayallerinizde göklerin ilahını namaza götürüyorsunuz, amellerinizde ise yeryüzünün çağdaş putlarını be ilahlarını hakim kılıyorsunuz. İbrahim’in döneminde, Muhammed’in yaşadığı coğrafyadaki gibi sade, dilsiz ve aciz putlar yok! Putlar şekil değiştirdi.”
Sayfa 86 - Fecr Yayınları / NamazKitabı okuyor
Nesne başka bir şeye dönüşmez çünkü onu biz değiştiririz. Gerçekler üretiriz. Hammadde aynı kalır ama sanatımız ona, artık aynı olmayan bir şekil verir. Çam ağacından yapılmış bir masa hala çam ağacıdır ve masadır. Masada otururuz ama çam ağacında oturuyoruz demeyiz.
Su sekil bi story atmama ramak kaldi
Reklam
Hasret işte adı üstünde hasret Mühlet bende varlığı ona verdim Renk şekil ve biçim her neye erdim Gurbeti andıran visal... saadet
Bir garip rüya rengiyle Uyuşmuş gibi her şekil, Rüzgârda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.
Sayfa 23 - Dergâh Yayınları
Kitapmış, entelektüellikmiş vs. şu şekil takmıcaksın….
Psikolojim aynen şu şekil 😀
Reklam
VİSAL Beni zaman kuşatmış, mekan kelepçelemiş; Ne sanattır ki, her şey, her şeyi peçelemiş... Perde perde veralar, ışık başka, nur başka; Bir anlık visal başka, kesiksiz huzur başka. Renk, koku, ses ve şekil, ötelerden haberci; Hayat mı bu sürdüğün, kabuğundan, ezberci? Yoksa göz, görüyorum sanmanın öksesi mi? Fezada dipsiz sükut, duyulmazın sesi mi? Rabbim, Rabbim, Yüce Rab, alemlerin Rabbi, sen! Sana yönelsin diye icad eden kalbi, sen! Senden uzaklık ateş, sana yakınlık ateş! Azap var mı alemde fikir çilesine eş? Yaşamak zor, ölmek zor, erişmekse zor mu zor? Çilesiz suratlara tüküresim geliyor! Evet, ben, bir kapalı hududu aşıyorum; Ölen ölüyor, bense ölümü yaşıyorum! Sonsuzu nasıl bulsun, pösteki sayan deli? Kendini kaybetmek mi, visalin son bedeli? Mahrem çizgilerine baktıkça örtünen sır; Belki de benliğinden kaçabilene hazır. Hatıra küpü, devril, sen de ey hayal, gömül! Sonu gelmez visalin gayrından vazgeç, gönül! O visal, can sendeyken canını etmek feda; Elveda toprak, güneş, anne ve yar elveda!
Evlendiğim zaman, kocam bana bir rakip olmamalı, benimkilerden farklı üstün yönleriyle beni parlatan biri olmalı. Tahtın yakınında bir rakiple uğraşamam bana gösterilen saygı bölünmez olmalı, bağlılığı, benimle aynada gördüğü şekil arasında parçalanmamalı.
Sayfa 250Kitabı okudu
El-Musavvir
“O Allah ki, Hâlık’tır, Bâri’dir, Musavvir’dir. En güzel isimler O’nundur.” (Haşr, 59/24) Musavvir; varlıkları çeşitli şekillerde yaratan; yarattığı her varlığa ayrı bir şekil ve husûsiyet veren demektir. Hâlik, bâri ve musavvir isimlerinin üçü de yaratıcı anlamındadır. Bunlardan hâlik; bir örneği, eşi, benzeri olmaksızın ilk defa yaratan demektir. Bâri; yarattığı şeyi düzgün yaratan, yarattığı canlıları, organları yerli yerinde, uyumlu yaratan demektir. Musavvir de; yarattığı her şeye ayrı bir şekil, biçim ve husûsiyet veren demektir. Yeryüzünde bulunan milyarlarca insanın her bir organının bir diğerine benzemeyişi, Allah’ın yaratıcılığının mükemmelliğine delildir. Bu isimden nasip alan kullar, Allah’ın yarattığı her şeye hayranlıkla ve ibretle bakarlar.
Aslı bir,ama şekiller çok...
Faslılarla Türkler, Kürtlerle Araplar arasında özellik,damga bakımından ne kadar farklar vardır! Aynı medeniyet bunların çeşitli ruhlarından geçerken türlü surette aksetmiştir. Aslı bir,ama şekiller çok...Ve işte şu şekil çokluğu, şu özellik milli şahsiyettir. Özlük denilen şey bundan ibarettir. Bu doğuştandır,mukadderdir, isteğe bağlı değildir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.