Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

S.Süheyl

Tefekkür nesneleri olarak vahşet görüntüleri, birçok farklı ihtiyaca karşılık verebilir: İnsanı zayıflığa karşı daha dayanıklı kılabilir, duyarlılığının körelmesine yol açabilir, bazı şeylerin düzeltilemeyeceğini kabullenmek zorunda bırakabilir.
Sayfa 102 - Can Yayınları 1. Basım, Ekim 2023Kitabı okudu
Reklam
Ünlü fotoğraflarla zihinlerimizde bir iz bırakmayan ya da hakkında çok az görsel bilgiye sahip olduğumuz vahşetler bize daha uzak görünür (1904'te Alman sömürge yönetiminin aldığı bir karar sonucunda Namibya'da Herero yerlilerinin tamamen ortadan kaldırılması; Japonların Aralık 1937'de yaklaşık 400.000 Çinliyi katledip, 80.000'inin ırzına geçerek gerçekleştirdikleri ve Nanking Tecavüzü diye bilinen hunhar saldırı; 1945'te Berlin'de komutanlarının serbest bıraktıkları Sovyet askerlerinin yaklaşık 130.000 kadın ve genç kıza tecavüz etmeleri -ki içlerinden on bin kadarı hemen intihar etmiştir). Bunlar, çok az sayıda insanın aklında tutmaya niyetli olduğu olaylardır.
Sayfa 89 - Can Yayınları 1. Basım, Ekim 2023Kitabı okudu
Genel olarak bakıldığında, yayın organlarında çıkan fotoğraflarda gösterilen feci biçimde sakatlanıp yaralanmış bedenler Asyalılara ya da Afrikalılara aittir. Bu gazetecilik adeti, egzotik (yani sömürgeleştirilmiş) insanları çekinmeden teşhir etmeyi matah belleyen ve kökü yüzyıllara dayalı bir pratiğin mirasıdır: Nitekim, Afrikalılar ve uzak Asya ülkelerinin sakinleri, 16. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına değin Londra, Paris ve diğer Avrupa başkentlerinde açılan etnolojik sergilerde hayvanat bahçesi hayvanları gibi teşhir edilmiştir. Shakespeare'in Fırtına'sında soytarı Trinculo'nun ucube Caliban'a rastlayınca ilk aklına gelen düşünce de onu İngiltere'de sergileyebileceği olmuştur: "...hiçbir eğlence delisi önüme gümüş para atmadan gitmez. Topal bir dilenciyi sevindirmek için bir kuruş vermezler de, ölü bir yerli görmek için on kuruşu hiç düşünmeden gözden çıkarırlar." Egzotik ülkelerde yaşayan koyu tenli insanların başlarına gelen canavarlıkların fotoğraflarının sergilenmesi, bize kendi şiddet kurbanlarımızın bu şekilde teşhir edilmesine nasıl karşı çıktığımızı unutturarak, bu alışkanlığı devam ettirir; ne de olsa ötekiler, düşman sayılmadıklarında bile, aynı zamanda (bizim gibi) bakan kişiler değil, yalnızca (kendilerine) bakılacak kişiler sayılır.
Sayfa 77 - Can Yayınları 1. Basım, Ekim 2023Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gösterilebilecek şeyler vardır, asla gösterilmemesi gereken şeyler vardır. Bazı şeyler kamuoyunda daha fazla yaygara koparır.
Sayfa 74 - Can Yayınları 1. Basım, Ekim 2023Kitabı okudu
Ünlü savaş esteti Ernst Jünger'in 1930'da gözlemlediği gibi, fotoğrafsız savaş olmaz; bir nesneyi "çeken" (shooting) kamera ile bir insana "ateş eden" (shooting) silah arasında önüne geçilmez bir özdeşlik şekillenir. Savaş açmak ile fotoğraf çekmek birbiriyle uyumlu eylemlerdir. Nitekim saptamalarını şöyle sürdürüyordu Ernst Jünger: "Düşmanı bir anlığına donduran ölümcül bir silah ile büyük bir tarihi olayı en ince ayrıntılarına kadar korumaya çalışan bir fotoğraf makinesi, aynı aklın ürünüdür."
Sayfa 72 - Can Yayınları 1. Basım, Ekim 2023Kitabı okudu
Reklam
Virginia Woolf, kendisine postayla gönderilen fotoğraflardan birisinin, ölü bir domuzun gövdesinden ayırt edilemeyecek derecede şekli bozulmuş bir adam ya da kadının cesedini gösterdiğine işaret ettiğinde, savaşın caniliğinin kapsamının bireyler olarak -hatta bir tür olarak- insanın tam da kendi ayırt edici özelliklerini yok ettiği görüşünü dile getirmiştir. İşte bu saptama, uzaktan görüldüğünde -yani bir görüntü olarak bakıldığında- savaşın neye benzediğini gösterir bize.
Sayfa 67 - Can Yayınları 1. Basım, Ekim 2023Kitabı okudu
Fotoğraf çekmek bir kare oluşturmak (canlı malzemeler söz konusu olduğundaysa poz verdirmek) demekti ve resmin nesnesi hareketsiz kalmış ya da kımıltısız diye resimdeki öğeleri düzenleme arzusu kaybolmuyordu.
Sayfa 59 - Can Yayınları 1. Basım, Ekim 2023Kitabı okudu
Tabloid gazetelerin ve yirmi dört saat manşet patlatan haber programlarının baştacı ettikleri düstur şudur: "Kan varsa, iş yapar." İlginçtir, her türlü sefaletin görüş alanımıza girmesinden itibaren, bu manzaralara vereceğimiz tepkiler de şefkat, hiddet, için için sevinç ya da onay arasında gidip gelmektedir.
Sayfa 27 - Can Yayınları 1. Basım, Ekim 2023Kitabı okudu
136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Başkalarının Acısına Bakmak
Başkalarının Acısına BakmakSusan Sontag
8.3/10 · 458 okunma
120 syf.
5/10 puan verdi
·
17 saatte okudu
Yalnızlık Paylaşılmaz
Yalnızlık PaylaşılmazÖzdemir Asaf
8.4/10 · 13,8bin okunma
Reklam
Su
Kirli eller daha temiz. Temiz elli Kirli gönüllerden. Ne dersiniz?
Sayfa 74 - YKY'de 12. Baskı, Nisan 2018Kitabı okudu
Taş Yazı
Gülüş bir yanaşımdır bir öbür bir kişiye Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye Anılarından kale yapıp sığınsa bile Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye.
Sayfa 69 - YKY'de 12. Baskı, Nisan 2018Kitabı okudu
Yalnızlığa övgü
Mutluluğun gözü kördür, Yalnızlık sağır. Ondandır biri tökezleyerek yürür, Öbürü uykusunda bile bağırır. Mutluluk yalnız kendisini görür; Unutur bu yüzden ilkin kendisini. Yalnızlık kendi tutukluğunda özgür, Boyuna bekler dönsün diye sesini. Mutluluk alışır kendisine, ölümden beter; Borçsuzluğuyla övünür, ama kedisi doğurmaz. Yalnızlığın gidecek bir yeri yoktur; Boyuna kapısına döner, açan olmaz. Mutluluğun mezarları, yalnızlığın heykeli var.. Her ikisinin de saksılarında çiçek. Biri hep başka bir renkle solar, Öbürü ise ha açtı, ha açmayacak.
Sayfa 49 - YKY'de 12. Baskı, Nisan 2018Kitabı okudu
Çiçekler bir şölen yaşamda, Renklerin en büyük orkestrası.. Dursuz-duraksız çalar her insanda Sevinci, aldanıyı, ölümü ve yası.
Sayfa 39 - YKY'de 12. Baskı, Nisan 2018Kitabı okudu
Belki de herkes, hergün dünküne benzer uzun bir güne uyanıyor.
Sayfa 47 - Yapı Kredi Yayınları 2.Baskı, Ocak 2002Kitabı okuyor
2.696 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.