Büyük ihtimalle ilk okuduğumda okumak için okumuşum diye düşündüm. Ama şu anda okuduğumda ihtiyacım olan mesajı almak için okuduğumun farkındayım. Belki o zamanlarda bu mesaja ihtiyacım vardı.
"Hatırladığın her güzellikte, Sevginin gücüyle daha da çoğalacağız, Hiç korku kalmasın içinde."
Yol gösterici ateş böcekleri ve evini kaybetmiş yavru ayı... Çok tanıdık!
Kitap çocuklara uygun ve çok güzel keyifliydi. İçimdeki çocuktansa yetişkin tarafım daha çok şey öğrendi diyebilirim.
Sevginin GücüCaroline Richards · İş Bankası Kültür Yayınları · 2019201 okunma
Sevgi alma ve sevgi verme yeteneğinden yoksun olan bir zeka, zihinsel ve ahlaki çöküşe, nevroza ve muhtemelen psikoza bile yol açar. Ve ben-merkezci bi amaca odaklanan ve insan ilişkilerini dışlayan bir beynin, sadece şiddete ve acıya neden olacağını da eklemek istiyorum.
Sevgi özü gürleştirdiği için insanı özgürleştirir, tutku ise tutuklar ve köleleştirir. Tutkunun adını sevgi koyanlar, iki kişilik yalnızlığı sevgi sanmakla sevgiye de haksızlık yapmaktadırlar.
O, heç vaxt özünü insan cütlüyüne əzab verən sualla üzməyib: o məni sevirmi? O kimisə məndən daha çox sevibmi? O, məni mən onu sevdiyimdən daha çoxmu sevir? Ola bilsin,
məhəbbətə yönəldilən bütün bu suallar onu ölçür, yoxlayır, sınağa çəkir, az qala, onu elə başlanğıcında məhv eləyir. Ola bilsin, biz məhz ona görə sevməyə qadir deyilik ki, heç bir mənfəət güdmədən özümüzü ona vermək, yalnız onun yanımızda olması ilə kifayətlənmək əvəzinə, sevimli olmaq arzusuyla alışıb yanırıq, yəni başqasından nəsə (sevgi) umuruq.
Erdem de hiç kuşkusuz, en güzel kokuyu yakıldığı ya da ezildiği zaman veren değerli tütsülere benzer; gerçekte mutluluk çok çok kötülüğü, mutsuzluk da erdemi doğurur.
İyice ölçüp biçtikten sonra bir kimsenin yalan söylediğini ileri sürmek, onun Tanrıya karşı gözüpek, insanlara karşı ise ödlek bir kişi olduğunu söylemektir, çünkü yalan Tanrı ile yüz yüzedir, ama insanla yüz yüze gelmekten ürker.
Yalanın tutunmasına yol açan şey, insanların gerçeği bulmak için göze almaları gereken güçlükler ile emek, ya da bir kez bulunduktan sonra gerçeğin insan kafasına yükleyeceği zorunluluklar değil, yalanın kendisine duyulan doğal ama cılk bir sevgidir.
Kuşkusuz, uçarılıktan hoşlanarak kesin bir inancı benimsemeyi boyunduruk altına girmek sayan, gerek düşüncelerinde gerekse davranışlarında özgür kalmak isteyen kişiler vardır.