İnsanlar sevmenin kolay olduğunu, fakat sevecek -ya da sevilecek- doğru nesneyi bulmanın güç olduğunu düşünür.
Oysa anlayan hem sever, hem her şeye karşı duyarlı olur, hem de görür…
Reklam
Bütün meyvelerin çileklerle aynı anda olgunlaştığını sanan kişi, üzümleri hiç tanımıyor demektir.
Kendisine tutkun olan, kendisini günahkâr gören tipin tam karşıtıdır; eğilimi kendine hayran olmak, başkalarının da hayranlığını kazanmaktır. Bu, bir noktaya kadar doğaldır ve hor görülmemesi gerekir, yalnızca aşırı durumlarda önemli bir kusur olur. Birçok kadında, özellikle zengin sosyete hanımlarında, aşkla sevme eğilimi kalmamış, bunun yerini bütün erkeklerce sevilme isteği gibi zorlu bir istek almıştır. Bu tür bir kadın, herhangi bir erkeğin sevgisini kazanıp da bundan. emin olduğunda, o erkek artık onun işine yaramaz. Daha seyrek görülmekle birlikte bu erkekler için de böyledir; bunun klasik örneğiyse Liaisons Dangereuses'ın (Tehlikeli İlişkiler) kahramanıdır. Kibir bu düzeye ulaşınca, hiç kimseye gerçek bir ilgi duyulmaz; bunun sonucu olarak da sevgiden, gerçek anlamıyla, gönül doyurucu bir haz alınamaz. Sevgiden başka ilgilerdeyse, daha büyük başarısızlıklarla karşılaşılır. Örneğin, kendisine tutkun olan birisi, usta ressamlara gösterilen saygıyı görünce resim yapmaya başlayabilir, ama ressamlık onun için bir amaca ulaşma aracından başka bir şey değildir; bu işin tekniğiyle hiçbir zaman ilgilenmez. Aslında her konuya kendisiyle ilgisi açısından bakar. Bunun sonucuysa, beklediği alkışlar yerine, alaylar, başarısızlık. ve hayal kırıklığıdır.
sevmenin de tıpkı yaşamak gibi bir sanat olduğunu kabul etmektir, müzik, resim, marangoz luk, doktorluk, mühendislik gibi başka herhangi bir sanatı öğrenmek için ne yapıyorsak, sevmeyi öğrenebilmek için de aynı şeyleri yapmamız gerekir
Sayfa 14 - Payel yayınları
düşlerden kurtul ama çabala öyle kurtul
akıl, nesnel düşünebilme yeteneğidir. aklın temelinde yatan duygusal tutum da alçak gönüllülüktür. insanın nesnel olabilmesi ve aklını kullanabilmesi için alçak gönüllü olup, çocukluk döneminin o her şeyi bilme, her şeyi yapabilme düşlerinden kurtulmuş olması gerekebilir
Reklam
Birini sevmek sadece güçlü bir duygu değildir; bir düşünce bir yargı, verilen bir sözdür.
Eğer birini seviyorsam herkesi seviyorumdur; dünyayı, yaşamayı seviyorumdur. Eğer birine “Seni seviyorum” diyebiliyorsam, “ Sende herkesi seviyorum, seninle tüm dünyayı seviyorum, sende aynı zamanda kendimi de seviyorum” da diyebilmeliyim.
Sevgi, sevdiğimiz şeyin büyümesi ve yaşaması için gösterdiğimiz etken ( aktif) ilgidir.
Sevmek, zorlama olmadan sadece özgür olunduğunda yaşababilen, insan gücünü somutlayan bir eylemdir.
Reklam
Sevgi kişiyi diğer insanlardan ayıran duvarları yıkan, onu diğerleriyle birleştiren, insanın içindeki etkin güçtür. Sevgi kişinin soyutlanma ve ayrı olma duygularını yenmesini sağlar, kendisi olmasına, bütünlüğünü yitirmemesine yol açar. Sevgide, bir olan iki varlığın, iki ayrı varlık olarak da kalmalarının ikilemi yaşanır.
Toplum öylesine düzenlenmelidir ki insanın sosyal ve seven doğal yapısı, onun toplumsal varlığın­dan ayrılmasın, onunla bütünleşebilsin. Eğer bu doğ­ruysa göstermeye çalıştığım gibi insanın varoluş sorununun en sağlıklı ve doyumcul yanıtı sevgidir.
Sayfa 125Kitabı okudu
Yalnız kalabilme becerisi, sev­me becerisinin koşuludur.
Sayfa 109Kitabı okudu
Çağdaş insan işlerini hızla yapmazsa bir şey —zaman— yitirdiği kanısındadır, fakat kazandığında ne yapacağını bilemez o zamanı, öldürmekten başka yolu yoktur.
Sayfa 107Kitabı okudu
Böylesi sevgi ve evlilik kavramında asıl önemli olan tek başına olmanın dayanılmaz duygusundan ka­çıp bir şeye sığınmaktır. İki kişi, dünyaya karşı bir tür ortaklık kurar ve bu iki ki­şilik bencilliğin sevgi olduğu yanılgısına düşülür.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.