Oruç; insanın katıldığı, her yıl bir ay katıldığı bir ruh şölenidir. Üstün insanların davetlisi olduğu bir tabiatüstü ziyafet, bir gök sofrasıdır. Yani, Samanyolunda Ziyafet.
Sayfa 57 - PDF
Dışa dönüğün azabı, bir intihara doğru gelişirken, peşinden bütün bir dünyayı sürüklemek ister.
Reklam
İkinci Raund Bizim İnşaALLAH!
Sezai Karakoç'un dediği gibi ''Birinci raund bitti, biz şimdi ikinci raunda geçiyoruz.''
"Neyse ki yarın var Umutların en sevdiği gün" (Sezai Karakoç)
Sayfa 106 - HayykitapKitabı okuyor
Ve oruç tutmak, insan yüreğini canlı, cıvıl cıvıl sesli kuşlarla doldurmak değil midir? o kuşlar ki, adeta gökyüzüyle beslenir ve gök­ yüzünü örtünürler.
Sayfa 58 - PDF
Şüphesiz, şeytan büsbütün yalana dayanmaz, büsbütün hakikata dayanmadığı gibi. Bir psikolojik realiteden çıkar yola. Bir benlik hakikatı yalan buluntunda gezdirir; her toprağa , umulmadık her toprağa âb-ı hayat gibi düşürdüğünü sanır. Ama düşen âb-ı hayat değildir. Dirilten yağmurlar olduğu gibi çürüten yağmurlar da vardır.
Reklam
Varoluş.
“Şeytan içerden mi gelmişti, dışarıdan mı? Bence daha önemlisi dışarıdan gelen şeytanın çağrısını dinleyen bir kulağın hemen içerde hazır oluşuydu.
Sonra, oruç, vücudu ve vücudun özü olan kalbi diriltir.
Sayfa 68 - Diriliş
Kur'an ki, yaratılış dünyasının ebedî ufkudur.
Reklam
Kadir gecesi hangi gecede bulunduğunun kesin bilinmezliğiyle biraz da öbür gecelerin içinde değil midir? Öbür geceleri de bir projektör gibi aydınlatmıyor mu?
sadece yemek ve içmekten değil, yeteneklerin kötülüğe akışından da oruçlu olmak..
Sayfa 55 - Diriliş Yayınları
Gelin itiraf edelim. Çağımızda uygarlık diye sarıldığımız şeyin barbar yönlerini ve çehrelerini itiraf edelim. İnsanın suratına geçmiş öç ve kin maskesini damar damar kan çizgileriyle donatan kara ruhun çirkinliğini itiraf etme yiğitliğini gösterelim. Bir kalemde çizip attığımız geçmiş zaman hakikatlarının dirilme ve diriltilme zamanının geldiğini itiraf edelim. Duyuş, düşünüş ve davranışımızda özeleştiri ve geçmişle karşılaştırma gereğini yeterince idrâk etmediğimizi, kendi kendimize olsun, fısıldayalım. Yeni diye sarıldığımızın hiç de yeni olmadığını, eski diye fırlatıp attığımızın da eskimek nedir bilmediğini görelim. Görelim de, çıkış yolunu hep birlikte yeniden arayalım. Ama, he şeyden önce, şu itirafsızlığı itiraf edelim.
Sayfa 112 - Diriliş YayınlarıKitabı okuyor
Kendisini bir kez de itirafının aynasından seyretmeyen insan, kendini tanımıyor demektir.
Sayfa 110 - Diriliş YayınlarıKitabı okuyor
Suçunu kendine itiraf edecek kadar bilmeyen insan, onu hiç bilmiyor demektir.
Sayfa 110 - Diriliş YayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.