Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sinem

Reklam
fazla okuma Sürmenaj olursun vardı bir de biz çocukken. Şimdi kimse okumadığı için bu tür sözlere gerek kalmadı. Ben çok okudum diyemesem de okudum. Ne Sürmenaj oldum ne kafayı üşüttüm. ama yanlış okudum sanırım ya da yeterince derin okumadım ki, okuduklarım yaşamla baş etmeme bir yarari olmadı.
Sayfa 494
kendi sefaletimin efendisi olayım diye çok uğraştım. Kendimi ziyan etmek için o kadar uğraştım ki, otuz küsur yılima nice sefil otuz yıllar sığdırdım.
Sayfa 300

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Niye kopulan arkadaslardan bende bir iz kalmiyor, onu da anlamiyorum, hic mi derin bir sey olusmuyor aramizda?
Sayfa 240
olmamış gibi yapabilenlerin dünyası bu, benim değil. Ben yapamıyorum. Ben sosyal bukalemun olamıyorum. Bulunduğum kabin şeklini, bindiğim dalın rengini alamıyorum. Yetmezmiş gibi Işıldiyorum bir de, iyi mi !
Sayfa 344
Reklam
Bazi ruhlar disbükeydir, baza ruhlar icbukey. Biz icbükey ruhlariz, babamla ben. Icimize dogru kapaniriz, istiridye gibi. içimizin tam ortasinda duran, patlamayan, patlayip da ortaliga saçilmayan, sacilip da herkesi kirletmeyen incimiz- cibanimiz kistlesir içimizde. Kistlesen bu inci-cibanimiz varligimizin özüdür, habis.
belki kader denen şey. Hiç sevmedigi, içinde karanlık anlamlar bulduğu kelime, kader.
Sayfa 126
Bu, razi olmakti. Hayatin getirdiklerine razi olmak, onlarla oyalanmak, hatta bir tür tembellik. Uzun, yok edici bir tembellik. Bu insanlar neden muhafazakâr olmasinlar? Belki de sahiden mutluydular, küçük sehirleri asacak hayalleri yoktu, vardiysa da çoktan unutmuslardi.
Sayfa 25
Bütün bu sohbetler, meyve soyup yemeler, cay icmeler, vakitlice yatmalar, lavanta kokan carsaflar iyiydi, hostu. Ama mutlulugu andirmiyordu. Bunlarin adina dense dense huzur denirdi. Kisiliksiz, siradan bir huzur. Huzur böyle siradanlasinca bir degeri kalmiyordu.
Sayfa 23
Nedenini bilmeden kendini cok mutlu hissettigi günler oluyordu. Yasamaktan, nefes almaktan mutlu oluyordu böyle günlerde. Tüm varligi adeta gün isigiyla, renklerle, kokularla, güneyde geçen harika bir günün sicacik havasiyla bütünlesiyordu. Böyle zamanlarda tek basina, bilmedigi, yabanci yerlerde dolasmayi seviyordu. Düs kurup uyuyacak pek çok günesli köse kesfetmisti. Düs kurmak, yalniz olmak, rahatsiz edilmemek iyi geliyordu ona. Nedensiz yere mutsuz oldugu günler vardi sonra; sevinmeye de, üzülmeye de degmezdi sanki hiçbir sey için, yasamak ya da ölmek fark etmezdi. Hayat tuhaf ve korkunc bir kargasa, insanlarsa kaçinilmaz yok olusa dogru körlemesine ilerlemeye ugrasan kurtçuklar gibi görünürdü gözüne. Böyle günlerde çalisamaz, kalp atislarini hizlandiracak düsler kurup içini isitamazdi.
Sayfa 95
Reklam
Cocuklarina âsik, kocalarini taparcasina seven kadinlardi onlar; bireysel anlamda kendilerini yok etmeyi, kanatlanarak cocuklarina hizmet eden melekler olup cikmayi ayricalik sayiyorlardi.
502 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.