Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aylin Köse

155 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl
8.4/10 · 35,8bin okunma
Reklam
...gözyaşlarımızdan utanmamızın gereği yoktu; çünkü gözyaşları insanın cesaretlerden en büyüğü olan acı çekme cesaretine sahip olduğunun kanıtıdır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Tanrı'nın hiçbir gözyaşını unutmadığı Zebur'da (Psalms) yazmıyor mu? Belki de çektiklerinin hiçbiri boşa değildi."* *Çektiğim acıları kaydettin; gözyaşlarımı tulumunda biriktirdin! Bunlar defterinde yazılı değil mi? (Psalm 56.)
Sayfa 124Kitabı okudu
İyi geceler
"Affectus, qui passio est, desinit esse passio simulatque eius claram et distinctam formamus ideam." Yani, bize acı veren duygular, onun berrak ve kesin bir resmini çizdiğimiz anda acı olmaktan çıkar.
Reklam
Gelecekte bir hedef göremediği için kendini çöküşe teslim eden insan, geçmişe dönük düşüncelerle meşgul olmaya başlar.
"Beni korkutan tek şey çektiklerime değmeyecek olmaktır"
"Beni kalbinde bir mühür gibi taşı, sevgi ölüm kadar güçlüdür."
Artık çok iyi öğrendiğim tek bir şey biliyordum: Sevgi fiziksel bir varlık olarak, sevilen kişiden çok daha öteye gidiyordu. En derin anlamını tinsel varlıkta, iç benlikte buluyordu. Onun gerçekten var olup olmadığı, yaşayıp yaşamadığı önemini bir ölçüde yitiriyordu.
Okurken dahi gülümsetiyor.
Elinde hiçbir şeyi kalmamış bir insanın dahi, kısacık bir an için bile olsa, sevdiğine ilişkin düşüncelerden nasıl mutluluk duyabileceğini anladım.
Reklam
Bir benzerlik kurmak gerekirse, insanın acısı gazın hareketine benziyordu. Belli miktarda gaz, boş bir kutuya pompalandığında kutu ne kadar büyük olursa olsun onu tamamen ve eşit dağılım göstererek doldurur. Aynı şekilde ıstırap da ister küçük ister büyük olsun insan ruhunu ve bilincini tamamen doldurur.
Aylin Köse

Aylin Köse

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Dervişin Teselli Koleksiyonu
Dervişin Teselli KoleksiyonuMecit Ömür Öztürk
9/10 · 6,9bin okunma
Korkunç bir kabus gördüğü bariz olan ve yatağında çırpınıp duran bir arkadaşımın iniltilerine uyandığım geceyi hiç unutmam. Kabus ve bilinç yoksunluğu nöbetlerinden mustarip olan insanlara her zaman üzüldüğüm için zavallı adamı uyandırmak istedim. Ansızın yapmak üzere olduğum şeyden korkup, adamı uyandırmak üzere uzattığım elimi geri çektim. O sırada hiçbir rüyanın, ne kadar korkunç olursa olsun kampın bizi çevreleyen gerçekliğinden daha dehşet verici olamayacağını anlamıştım ve ona bunu hatırlatmak istemedim.
Bir gün kar fırtınasında, tren yolunda çalışıyordum. Havaya rağmen çalışmak zorundaydık. Yolu mıcırla doldurmak için çok uğraşıyordum çünkü ısınmanın tek yolu buydu. Sadece bir anlığına nefes almak için küreğime yaslanıp durdum. Ne yazık ki gardiyan o sırada bana bakmış ve kaytardığımı zannetmişti. Bana verdiği acı, hakaretlerden veya darbelerden kaynaklanmadı. Gardiyan, karşısında duran ve belli belirsiz bir insan biçiminde olan sefil varlığın, bir şey söyleme hatta küfür etme zahmetine bile değmeyeceğini düşünmüştü. Bunun yerine bir taş alıp bana attı. Bu bana, bir canavarın veya bir evcil hayvanın yani seninle ceza veremeyeceğin kadar az ortak noktası olan bir yaratığın dikkatini çekerek işe devam etmesini sağlamak için yapılacak bir şey gibi göründü.
...iz bırakmayan bir darbe, başka bir durumda iz bırakan bir darbeden daha çok acıtabilir.
243 öğeden 226 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.