"Fakat tuhaftı, duydukları artık acı vermiyordu, hem de hiç! Eskiden küt küt vuran, onu yıpratan o gürültülü saat mekanizması, göğsünde sessizce duruyordu, bozulmuş olmalıydı. Onu bütün bunlar etkilemiyordu artık. Ne bir öfke ne nefret... Hiçbir şey... Hiçbir şey..."