Daha önce defalarca ölümle burun buruna gelmiştim, defalarca beni kovalamıştı ve ben de ondan defalarca kaçmıştım ama şimdi ölümü ilk defa bu kadar gerçekçi, yanımda nefes alıyormuş gibi hissediyordum. Azrail'in nefesi omzumun üzerindeydi, silahı tutan elimdeydi, tetiğe dokunan parmağımdaydı. Azrail'in elleri saçlarımda dolaşıyordu ve Azrail'in nefesi annemin alnımı öpen şefkatli dudaklarındaydı. Yine ölecektim, biliyordum çünkü artık kaldıramazdım, ben kaldırsam çocukluğum kaldıramazdı. Beşinci yaşım, altıncı yaşım ve yedinci yaşım. Onlar kaldıramazdı. Saçları dalgalı, korkak, dizlerinin üzerine çökmüş çocuğu kaldıramazdı. Ben kendime bütün kötülükleri yapabilirdim ama artık o kız çocuğuna böyle bir kötülük yapamazdım.
Dışarı çıkarken el eleydiler, uzun bir ayrılıktan sonra buluşmuş âşıklar gibi. Sokak ortasında öpüştüler, gelip geçenlerden birkaçı kızgın gözlerle baktılar onlara. Yarattıkları rahatsızlık ve uyandırdıkları arzular ikisini de gülümsetiyordu; böyle olduğunu biliyorlardı, aslında bu insanların da onlar gibi davranmak için içi gidiyordu, kızılacak bir şey varsa, o da bu ikiyüzlülüktü.
Reklam
Martılar
"Martılar ki sokak çocuklarıdır denizin." Can Yücel - Martılar ki
Sayfa 158 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Birisi ölür ardından başkaları da ölür. Yaşamaya devam eden sadece zamandır ve zaman senin çocukluğunu da öldürür.
517 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Kitaplar yazılmıştı..
Martin Eden, Jack London’ın yarı otobiyografik bir eseridir. Kendisi sosyalist bir yazar olmasına rağmen sosyalizme karşı ve bireyci bir karakter meydana getirerek, bireyselliğe bir karşı koyuş olarak bu kitabı kaleme almıştır. Kitabın sonunda Martin’in bu hayattan kendisini koparışı bireyselliğin yenilgisinin bir simgesidir aslında. Ancak
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202389,9bin okunma
30/12/98
GECE NÖBETİ ..... artık daha az seviyorum seni unutur gibi, ölür gibi daha az yeniden ödetiyorum kendime onca aşkın öğretemediğini kolay değildi yalnızca sevgilimi değil, evladımı da kaybettim ben kaç acı birden imtihan etti beni bir tek gece vardır insanın hayatında ömür boyu sürer nöbeti bu da öyleydi, iyi ol, sağ ol, uzak ol Ama bir daha görme beni.
Reklam
Yankı Sarca vicdanımı sızlatacak kadar iyi, vicdansızlığıyla beni mahvedecek kadar kötü birisiydi. Yarattıkları hapishanesi bunun en büyük kanıtıydı.
Uyuşamayız, yollarımız ayrı; Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi;
bir çıkış yolu bulmaya çalışıyordum, ama ne olursa olsun hepsi aynı kapıya çıkıyordu: Çıkmaz sokak.
Bazen en kalabalık sokak, tek başına yürüdüğün sokakatır.
Reklam
Olduğu yerde döndüğünü hissetti; rıhtıma çarpan bir gemi gibi bir iki kere sallandıktan sonra yerine oturdu, gözlerini açtı. Karanlığı gördü. Gözlerimi açtım mı? Hayır, gerçek karanlık bu kadar karanlık olamaz. Birkaç kere daha gözlərini açtığını düşündü; sonunda, beyaz bez perdelerden sızan ışığı, sokak lambasının ışığını gördü. Sonra, rüyanın korkusuyla yatağa bağlı duran vücudunu seyretti. Korkunç bir rüya gördüm. Nasıldı? Aklımı toparlamalıyım.
Zaman gözlerimi değiştirdikten sonra bir yabancı gibi gördüm mutsuzluktan bir türlü büyümeyen çocukluğumu
Bir kelimede anlatmak mümkün mü kendini Bir kelime bile etmez binlerce duygu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.